PESTİSİT KALINTISI TARTIŞMALARI ÜZERİNE

İSTANBUL ŞUBE ( )
31.03.2012 (Son Güncelleme: 02.04.2012 11:05:42)

-BASIN AÇIKLAMASI-

  PESTİSİT KALINTISI TARTIŞMALARI ÜZERİNE

31.3.2012

Avrupa‘ya ihraç edilen tarım ürünlerimizde pestisit (tarım ilacı) kalıntısı tespit edilmesi konusunda son zamanlarda yaşanan tartışmalar üzerine Şubemiz ülkemizin 2012 yılı ilk üç aylık ihracat sürecini analiz etmiş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşmıştır.

İhraç edilen bazı tarım ürünlerimiz bu süreçte 138 kez AB sınırından geri çevrilmiştir. Yaşanan olumsuzluklardan sadece bir tanesini pestisit kalıntısı oluşturmaktadır. Bu çerçevede domates, biber ve limonlarımız geri çevrilmiştir. Bu ürünlerin taşıdığı pestisit kalıntısı miktarına baktığımızda, limon hariç, ülkemizde izin verilen limitlerin çok altında ve hatta neredeyse "yok" düzeyinde olduğunu görüyoruz. Yaşanan sorunların asıl nedeni kalıntı düzeyi değildir.

AB‘nin Sağlık ve Tüketici Genel Müdürlüğü‘nün hazırladığı "Gıda ve Yem için Hızlı Uyarı Sistemi Yıllık Raporu 2010"da Formetanate tarım ilacı aktif maddesinin AB‘de bazı ürünlerde kullanılmasına karşın biberde kullanılmasının yasak olduğu, ancak Türkiye‘den gelen biberlerde bu maddenin tespit edildiği, Procymidone aktif maddesinin AB‘de kullanımının yasak olmasına karşın Türkiye‘den gelen ürünlerde bu maddeye rastlandığı belirtilmektedir.

Yapılan hataların başında AB‘nin tamamen ya da en azından gönderdiğimiz bazı ürünlerde kullanımını yasakladığı aktif maddelerin ülkemizde hala kullanılması gelmektedir. Aktif madde konusundaki yasaklamalar ülkemizde AB ile eşzamanlı olmakla birlikte uygulamada pestisitlerin raf ömrünün dikkate alınması bu tür hatalara zemin oluşturmaktadır.

Ürünlerimizin diğer reddedilme nedenleri arasında kimyon tohumu, çam fıstığı, kurutulmuş adaçayı ve kekik, keklik otu ve dondurulmuş sosiste salmonella (gıda zehirlenmesi); incir ezmesi, kurutulmuş incir, fındık ve fıstıkta aflatoksin (karaciğer kanseri ve bağlantılı hastalıklar) gibi bulaşıklıklar ile kayısı çekirdeği ve kuru kayısıda çok yüksek düzeyde tespit edilen ve AB‘de onaylı olmayan bir gıda katkı maddesi yer almaktadır. Ayrıca gönderdiğimiz bozuk istiridye ile salamura zeytinleri de AB geri çevirmiştir. Türkiye, AB‘ye olan tarım ürünleri ihracatında aldığı uyarı sayısında Çin‘den sonra ikinci sırada gelmektedir.

Gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için tarımın gerçek anlamda desteklenmesi, çiftçinin mühendislik hizmeti alabilecek seviyeye yükseltilmesi, gıda denetimleri ve denetimci sayılarının artırılması, gıda işletmelerinde ziraat, gıda, kimya mühendislerinin istihdamının zorunlu hale getirilmesi, yaşanan olumsuzlukların giderilmesi noktasında ihracatçıların eğitime tabi tutulmaları gerekmektedir.

Çok basit önlemler alınmadığı için ürünlerimiz geri dönmekte, ülkemiz ve üreticimiz itibarını yitirmekte, halkımızın sağlığı riske edilmektedir.

Ahmet ATALIK

Başkan

Okunma Sayısı: 1702