MİLLİ PARKLAR YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK`E KARŞI DAVA AÇTIK

GENEL MERKEZ ( )
28.05.2014 (Son Güncelleme: 28.05.2014 17:54:18)

 DANIŞTAY 6.DAİRESİ BAŞKANLIĞI`NA

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI ve DURUŞMA İSTEMLİDİR.
DOSYA NO:E.2014/3932

 

 

DAVACILAR          :  1) TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI

Hatay 2 Sok. No: 24/17, 06650 Kızılay/ Ankara

2) TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI

                                      Konur 2 Sok. No: 34/8 Kızılay/ANKARA

VEKİLİ                      :Av. Emre Baturay ALTINOK

Uğur Mumcu`nun Sok. No: 54/8 GOP- Çankaya/ANKARA

 

:  3) TMMOB MİMARLAR ODASI

Konur Sokak 4/2 06650 Kızılay-ANKARA

VEKİLİ                      :Av. Berna ÇELİK YEŞİLKAYA(aynı yerde)

 

4) TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI

Atatürk Bulvarı Bulvar Apt. 219/ 7 Çankaya – ANKARA

VEKİLİ                      :Av. Koray CENGİZ

Cinnah Cad. Farabi Sk. No:38/4 Çankaya/ ANKARA

 

5) TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

Karanfil Sok. No: 28/18, 06640 Kızılay/ ANKARA

VEKİLİ                      :Av. Zühal SİRKECİOĞLU DÖNMEZ

                                      Bestekar sok. No: 49/5 Kavaklıdere/ANKARA

 

DAVALI                               :ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI – ANKARA

 

DAVA KONUSU                :18 Mart 2014 tarihli ve 28945 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Parklar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik`in 1. Maddesinin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına, yargılamanın duruşmalı yapılarak, yargılama sonunda iptaline karar verilmesi istemidir.

 

RG`DE YAYINLANMA TARİHİ            :18.03.2014

 

A) AÇIKLAMALAR          :

 

Milli Parklar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 18 Mart 2014 tarihli ve 28945 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

Dava konusu edilen, Milli Parklar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik şu şekildedir:

 

MADDE 1 - 12/12/1986 tarihli ve 19309 sayılı Resmî Gazete`de yayımlanan Milli Parklar Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinin dört numaralı alt bendinin sonuna aşağıdaki cümleler ilave edilmiştir.

 

"Ancak; içme suyu temini açısından yapımı aciliyet gösteren ve kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk arzeden tesisler için uzun devreli gelişme planı/gelişme planı şartı aranmaz. İlgili kurumların görüşleri alındıktan sonra yapılan bu tesisler uzun devreli gelişme planlarına/gelişme planlarına işlenir."

 

MADDE 2 - Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 - Bu Yönetmelik hükümlerini Orman ve Su İşleri Bakanı yürütür.

 

B) HUKUKİ GEREKÇELERİMİZ  :

 

B- I- |1| Dava konusu Yönetmelik değişikliği Anayasa`ya açıkça aykırıdır. Şöyle ki,

 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası`nın Yönetmelikler kenar başlıklı 124. maddesinde:

 

"Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.

 

Hangi yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir." hükmü bulunmaktadır.

 

Oysa ki dava konusu Yönetmelik değişikliği Milli Parklar Kanunu hükümlerine açıkça aykırıdır. İdare her türlü eylem ve işleminde hukuka uygun davranmak durumundadır. Aksi durum hukuk devleti özelliğini ağır şekilde ihlâl eder.

 

B- I- |2| Dava konusu Yönetmelik Değişikliği Milli Parklar Kanunu`na ve mevzuatına açıkça aykırıdır. Şöyle ki,

 

Milli Parklar Kanunu`nun 2. maddesinde Milli park "…bilimsel ve estetik bakımından, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarını… ifade eder" hükmü bulunmaktadır.

 

 

Milli Parklar Kanunu`nun İşletme kenar başlıklı 4. maddesinde:

"Bu Kanun hükümlerine göre milli park olarak belirlenen yerlerin özellik ve nitelikleri gözönünde tutularak, koruma ve kullanma amaçlarını gerçekleştirmek üzere, kuruluş, geliştirme ve işletilmelerini kapsayan gelişme planı, ilgili bakanlıkların olumlu görüşleri ve gerektiğinde fiili katkılarıyla, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca  hazırlanır ve yürürlüğe konur.

 

Gelişme planı uyarınca iskan ve yapılaşmaya konu olacak yerler için, imar mevzuatına göre imar uygulama planları, milli park gelişme planı hüküm ve kararlarına uygun olarak hazırlanır veya hazırlattırılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayı ile yürürlüğe konulur..." hükmü bulunmaktadır.

 

Milli Parklar Kanunu`nun Kamu kurum ve kuruluşlarına verilecek izinler kenar başlıklı 7. maddesinde:

"Milli park veya tabiat parklarında, planlarına uygun olması şartıyla, kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılacak her türlü plan, proje ve yatırımlara Orman ve Su İşleri Bakanlığınca izin verilebilir ve uygulamalar bu Kanun hükümlerine göre denetlenir.

Ancak; bu Kanun kapsamına giren yerlerde tarihi ve arkeolojik sahalarda kazı, restorasyon ve bilimsel araştırmalar Kültür ve Turizm Bakanlığının iznine tabidir." hükmü bulunmaktadır.

Milli Parklar Kanunu`nun Gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerine verilecek izinler kenar başlıklı 8. maddesinde:

"Turizm bölge, alan ve merkezleri dışında kalan milli parklar ve tabiat parklarında kamu yararı olmak şartıyla ve plan dahilinde, turistik amaçlı bina ve tesisler yapmak üzere gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri lehine Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Orman ve Su İşleri Bakanlığınca izin verilebilir. Bu izin üzerine gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri lehine tesis edilecek intifa hakkı süresi kırkdokuz yılı geçemez. Bu süre sonunda bütün tesisler eksiksiz olarak Hazineye devredilir. Ancak, işletmesinin başarılı olduğu Kültür ve Turizm Bakanlığınca belgelenen hak sahiplerinin intifa hakkı, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca tesisin rayiç değeri üzerinden belirlenecek bedelle doksandokuz seneye kadar uzatılabilir. Bu durumda Hazineye devir işlemi bu uzatma sonunda yapılır. Milli park ve tabiat parklarının gelişme planları kesinleşmeden bu Kanunda sözü edilen izin verilemez." hükmü bulunmaktadır.

 

Milli Parklar Kanunu`nun Yasaklanan faaliyetler kenar başlıklı 14. maddesinde:

"Bu Kanun kapsamına giren yerlerde;

a)Tabii ve ekolojik denge ve tabii ekosistem değeri bozulamaz,

b)Yaban hayatı tahrip edilemez,

c)Bu sahaların özelliklerinin kaybolmasına veya değiştirilmesine sebep olan veya olabilecek her türlü müdahaleler ile toprak, su ve hava kirlenmesi ve benzeri çevre sorunları yaratacak iş ve işlemler yapılamaz,

d)Tabii dengeyi bozacak her türlü orman ürünleri üretimi, avlanma ve otlatma yapılamaz,

e)Onaylanmış planlarda belirtilen yapı ve tesisler ve Genelkurmay Başkanlığınca ihtiyaç duyulacak savunma sistemi için gerekli tesisler dışında kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk bulunmadıkça her ne suretle olursa olsun hiçbir yapı ve tesis kurulamaz ve işletilemez veya bu alanlarda var olan yerleşim sahaları dışında iskan yapılamaz." hükmü bulunmaktadır.

 

Milli Parklar Kanunu`nun Yönetmelikler kenar başlıklı 22. maddesinde:

"Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde;

a)Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin şekil ve esasları, görev, yetki ve sorumlulukları belirleyen yönetmelik Çevre ve Şehircililk ve Kültür ve Turizm bakanlıklalarının görüşleri alınarak Orman ve Su İşleri Bakanlığınca,

b)(Mülga: 21/2/2001 - 4629/1 md.)

Çıkarılır.

Bu yönetmelikler Resmi Gazatede yayımlanarak yürürlüğe konulur." hükmü bulunmaktadır.

 

Milli Parklar Yönetmeliği`nin Temel İlkeler kenar başlıklı 5. maddesinin dava konusu Yönetmelik değişikliğinden önceki halinde:

"Bu yönetmeliğin uygulandığı yerlerde;

A) Genel olarak;

1-Kanunun 14 üncü maddesi ile yasaklanan faaliyetler yapılamaz.

2-Kaynak değerleri ile koruma ve kullanma esaslarının belirlenmesinde, ilmi ve teknik araştırmalara en geniş ölçüde yer verilir.

3-Kaynakların tabii karakterinin mutlak korunması ve devamlılığı sağlanır.

4-Tabii kaynakların işletilmesi yasaktır.

5-Tabii denge ve manzara bütünlüğünü bozacak ve tabii çevrenin bakir karakteri ile bağdaşmayacak hiçbir faaliyete izin verilmez.

6-Bu yerler sadece koruma, yönetim, araştırma, ziyaretçi, tanıtım tesis  ve hizmetleri ile donatılır; bu tesisler ile kaynak amenajmanı ve restorasyon esasları planlarında belirtilir.

7-Kullanma ve yararlanma şartları ve seviyesi idarece belirlenir ve taşıma kapasitesinin dışına çıkılmaz.

8-Tabii ve kültürel kaynaklara, kaynak değerini bozmayacak, ancak tamamlayıcı ve restorasyon amaçlı müdahalelerde bulunulabilir.

9-Tabiatı mutlak koruma zonlarında, tabii kaynaklar insan etkisi olmaksızın tabii haline bırakılır.

10-Devlet mülkiyeti ve yönetimi ile kaynak, manzara, mülkiyet ve yönetim bütünlüğü esastır. Ancak milli parklarda devlet mülkiyeti aranmayabilir.

11-Kamulaştırma ve Tahsisler Kanunun 5 inci ve 6 ncı maddelerine göre yapılır.

12-Planların gerektirdiği her türlü yapı, tesis, hizmet ve faaliyetlerin yapılması, yönetilmesi ve işletilmesi Kanunun 12 nci maddesine göre düzenlenir.

 

B)Özel hallerde;

1-Düzenli tarım ve mevcut iskan alanları ile bunları çevreleyen kırsal manzara dokusu, kültürel ve tabii kaynakların korunması ve değerlendirilmesinde tezat teşkil etmemesi halinde bu arazi kullanımlarının devamlılıklarını temin etmek üzere planlarında gerekli hükümler getirilir ve  bu hükümlere göre özel mülkiyet tasarruflarına izin verilebilir.

2-Milli parklar ve tabiat parklarında gerçek ve tüzel kişiler lehine verilecek izinlere dair esaslar, bu Yönetmeliğin 22 inci maddesinde belirtilmiştir.

3-Üretim, otlatma ve avlanma faaliyetlerine ve kaynakların korunması  geliştirilmesi ve devamlılığını sağlayacak teknik faaliyetlere, Kanunun 13 üncü maddesinde belirtilen esaslar dahilinde ve mutlak koruma zonları dışında izin verilebilir.

4-Kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir mecburiyet doğması halinde, planda yer almayan herhangi bir yatırım projesinin uygulanmasına, projenin çevreye yapacağı tesir etüd edilerek, çevre ve kaynak koruma politikalarıyla kabul edilemez bir tezat teşkil etmeyeceğinin tesbit edilmesi halinde, planda gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra Bakanlıkça izin verilebilir." hükmü bulunmaktaydı.

 

Milli Parklar Yönetmeliği`nin Uzun Devreli Gelişme Planları kenar başlıklı 11. maddesinde:

"Milli Park uzun devreli gelişme planları, ilgili Bakanlıkların olumlu görüşleri ve gerektiğinde fiili katkılarıyla hazırlanır. Bakanlıkça onaylanarak yürürlüğe konur." hükmü bulunmaktadır.

 

Millî Parklar Yönetmeliği`nin İzin Verilmeyecek Yerler ve Haller kenar başlıklı 23. maddesinin a bendinde:

"Milli Park ve tabiat parklarında gelişme planları kesinleşmeden Kanun ve Yönetmelikte sözü edilen izinler verilemez." hükmü bulunmaktadır.

Yukarıda aktarılan Milli Parklar Kanunu hükümlerinden de açıkça anlaşılacağı üzere:

MİLLÎ PARK UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI KESİNLEŞMEDEN MİLLÎ PARK SINIRLARI İÇERİSİNDE YAPI VE TESİS YAPIMINA DAİR HİÇBİR İZİN VERİLEMEZ.

 

MİLLÎ PARK UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI KESİNLEŞMEDEN MİLLÎ PARK SINIRLARI İÇERİSİNDE YAPI VE TESİS YAPILAMAZ.

 

MİLLÎ PARK UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI`NDA YER VERİLMEYEN HİÇ BİR YAPI VE TESİS İNŞA EDİLEMEZ.

 

Ve fakat dava konusu edilen Yönetmelik değişikliğinin 1. maddesiyle "Ancak; içme suyu temini açısından yapımı aciliyet gösteren ve kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk arzeden tesisler için uzun devreli gelişme planı/gelişme planı şartı aranmaz. İlgili kurumların görüşleri alındıktan sonra yapılan bu tesisler uzun devreli gelişme planlarına/gelişme planlarına işlenir." hükmü getirilmek suretiyle Milli Parklar Kanunu`nun 4., 7., 8., 14. maddelerine aykırı olarak içme suyu temini açısından yapımı aciliyet gösteren ve kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk arzeden tesisler için Uzun Devreli Geliş Planı şartı ortadan kaldırılmıştır.

 

Davalı Bakanlık Milli Parklar Kanunu`na ayıkırı olarak Yönetmelik düzenlemesi yapmış ve bu şekilde kaynağını Anayasa ve Yasadan almayan bir düzenleme yaparak yetki şekil açısından hukuka aykırı davranmıştır.

 

B- I- |3|Dava konusu Yönetmelik değişikliği ülkemizin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelere açıkça aykırıdır.

 

Şöyle ki dava konusu Yönetmelik değişikliği ile ülkemizin de taraf olduğu

 

-Kuşların Himayesine Dair Milletlerarası Sözleşme,

-Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi,

-Avrupa`nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi,

-Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme,

 

-Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine Dair Sözleşme,

-Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi

-Özellikle Afrika`da Ciddi Kuraklık ve / veya Çölleşmeye Maruz Ülkelerde Çölleşmeyle Mücadele İçin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi,

-Avrupa Peyzaj Sözleşmesi

ihlal edilmiştir.

 

Zira anılan sözleşme hükümlerine göre Milli Park gibi ender bulunan alanların mutlak olarak korunması gerekmektedir.

 

B- I- |4| Milli Park, Türkiye`de en temel ve en bilinen doğa koruma statülerinden biridir.

 

Türkiye`nin 16.04.2004 tarihinde üye olduğu ‘Dünya Koruma Birliği` (IUCN-The World Conservation Union) Milli Parkları Koruma Alanları içerisinde 2. Kategoride değerlendirmektedir.

 

Milli Park kavramı ilk kez 1800`lü yılların sonlarında A.B.D`de ortaya konulmuştur.

 

Türkiye`de ise 1956 yılında yürürlüğe giren 6831 sayılı Orman Kanunu ve müteakiben 1983 yılında yürürlüğe giren Milli Parklar Kanunu`nda Milli Park`lar düzenlenmiştir.

 

Ülkemizde Milli Parklar genellikle,  doğal ve kültürel miras alanlarını, estetik yer yüzü şekillerini, peyzajı, endemik flora ve fauna türlerini, ender ekosistemleri, antik uyarlık kalıntılarını içerirler. Hali hazırda ülkemizde 40 adet Milli Park bulunmaktadır.

 

Milli Parklarımızın Alfabetik Listesi:

1.  Ağrı Dağı Milli Parkı

2.  Aladağlar Milli Parkı

3.  Altınbeşik Mağarası Milli Parkı

4.  Altındere Vadisi Milli Parkı

5.  Başkomutan Tarihi Milli Parkı

6.  Beydağları Sahil Milli Parkı

7.  Beyşehir Gölü Milli Parkı

8.  Boğazköy - Alacahöyük Milli Parkı

9.  Dilek Yarımadası - Büyük Menderes Deltası Milli Parkı

10.  Gala Gölü Milli Parkı

11.  Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı

12.  Göreme Tarihi Milli Parkı

13.  Hattila Vadisi Milli Parkı

14.  Honaz Dağı Milli Parkı

15.  İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı

16.  Ilgaz Dağı Milli Parkı

17.  Kaçkar Dağları Milli Parkı

18.  Karagöl-Sahara Milli Parkı

19.  Karatepe Aslantaş Milli Parkı

20.  Kazdağı Milli Parkı

21.  Kızıldağ Milli Parkı

22.  Kovada Gölü Milli Parkı

23.  Köprülü Kanyon Milli Parkı

24.  Kuş Cenneti Milli Parkı

25.  Küre Dağları Milli Parkı

26.  Marmaris Milli Parkı

27.  Munzur Vadisi Milli Parkı

28.  Nemrut Dağı Milli Parkı

29.  Nenehatun Tarihi Milli Parkı

30.  Saklıkent Milli Parkı

31.  Sarıkamış Allahuekber Dağları Milli Parkı

32.  Soğuksu Milli Parkı

33.  Spil Dağı Milli Parkı

34.  Sultan Sazlığı Milli Parkı

35.  Tektek Dağları Milli Parkı

36.  Güllük Dağı (Termessos) Milli Parkı

37.  Troya Tarihi Milli Parkı

38.  Uludağ Milli Parkı

39.  Yedigöller Milli Parkı

40.  Yozgat Çamlık Milli Parkı

 

Bu Milli Parklar`ın toplam alanı 848.119 Hektar`dır.

 

Milli Park sahalarında yapımı planlanan içme suyu temini açısından yapımı aciliyet gösteren ve kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk arzeden tesisler için Milli Parkların Anayasası olarak kabul edilmesi gereken Uzun Devreli Gelişme Planı olgusunu ortadan kaldırmak Milli Parklar açısından büyük yıkımlar üretecektir.

 

B- I- |5|Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik`in Tanımlar kenar başlıklı 3. maddesinin s bendinde: 

"Uzun Devreli Gelişme Planı: Milli park olarak belirlenen yerlerin özellik ve nitelikleri göz önünde tutularak, koruma ve kullanma amaçlarını gerçekleştirmek üzere, kuruluş, geliştirme ve işletilmelerini kapsayan ve 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu kapsamı dışındaki gelişme planlarını," ifade eder denilmektedir.

Uzun Devreli Gelişme Planları ANALİTİK ETÜD |VERİ TOPLAMA| , SENTEZ ve DEĞERLENDİRME, PLANLAMA olmak üzere çok ayrıntılı üç aşamadan oluşmaktadır. Bu süreçleri içeren planlama süreci ortadan kaldırılarak kamu yararı saiki ile milli parkları yapılaşmaya açmak eko-sistem, flora ve fauna türleri v.s. açısından son derece yıkıcı bir etki üretecektir. 

B- II- Anayasanın 124`üncü maddesine göre başbakanlık, bakanlıklar ve kamu kurumu tüzel kişilikleri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabileceklerine amirdir. Ancak dava konusu Yönetmelik dayanağı olan 2873 sayılı Milli Parklar Kanununa açıkça aykırı olarak düzenlenmiştir. 

Şayet Milli Parklar Yönetmeliğinde dava konusu edilen şekilde bir değişiklik yapılacak ise;

 

Bu değişikliğin 2873 sayılı Milli Parklar Kanunun "Kamu kurum ve kuruluşlarına verilecek izinler" başlıklı 7`inci maddesinde, "MADDE 7 – Milli park veya tabiat parklarında, PLANLARINA UYGUN OLMASI ŞARTIYLA, kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılacak her türlü plan, proje ve yatırımlara Orman ve Su İşleri Bakanlığınca  izin verilebilir ve uygulamalar bu Kanun hükümlerine göre denetlenir.

 

Ancak; bu Kanun kapsamına giren yerlerde tarihi ve arkeolojik sahalarda kazı, restorasyon ve bilimsel araştırmalar Kültür ve Turizm Bakanlığının iznine tabidir." hükmü ile

 

"Gerçek ve Özel Hukuk Kişilerine Verilecek İzinler Başlıklı"8`nci maddesinde, "Turizm bölge, alan ve merkezleri dışında kalan milli parklar ve tabiat parklarında kamu yararı olmak şartı ile ve PLAN DAHİLİNDE turistik amaçlı bina ve tesisler yapmak üzere gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri lehine Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Orman ve Su İşleri Bakanlığınca izin verilebilir. Bu izin üzerine gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri lehine tesis edilecek intifa hakkı süresi kırk dokuz yılı geçemez. Bu süre sonunda bütün tesisler eksiksiz olarak Hazineye devredilir. Ancak, işletmesinin başarılı olduğu Kültür ve Turizm Bakanlığınca belgelenen hak sahiplerinin intifa hakkı Orman ve Su İşleri Bakanlığınca tesisin rayiç değeri üzerinden belirlenecek bedelle doksan dokuz seneye kadar uzatılabilir. Bu durumda Hazineye devir işlemi bu uzatma sonunda yapılır. MİLLİ PARK VE TABİAT PARKLARININ GELİŞME PLANLARI KESİNLEŞMEDEN BU KANUNDA SÖZÜ EDİLEN İZİN VERİLMEZ." hükümlerine aykırı olmaması gerekir.

 

Milliparklar Kanunun anılan maddelerinde görüleceği üzere, gerek kamu kurum ve kuruluşlarına verilecek izinlere ilişkin 7`inci maddesinde ve gerekse gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine verilecek izinlere ilişkin 8`inci maddesinde açıkça belirtildiği üzere; millliparkların planı olan UZUN DEVRELİ GELİŞME/GELİŞME PLANI OLMADAN VEYA PLANLARA AYKIRI hiçbir tesise millipark ve tabiat parklarında izin verilemeyeceği açıkça hüküm altına alınmıştır.

 

Milliparklar Kanunun bu açık hükümlerine rağmen, üst hukuk normu olan bu Kanun hükmüne aykırı olarak, dava konusu Yönetmelik ile millipark ve tabiat parklarında kamu yararı adı altında yasaya aykırı yapılacak plan dışı tesislere verilecek izinlere istisna getirilmesi hukuka uygun olmayıp kabulü mümkün değildir.

 

Diğer taraftan yapılan Yönetmelik değişikliği ile madde kendi içinde de çelişkili hale gelmiştir. Buna göre, 12.12.1986 tarih ve 19309 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Parklar Yönetmeliği`nin Temel İlkerler ve Kriterler Başlıklı Bölüm altında düzenlenen 5`nci maddesinin B alt başlığı 4`ncü fıkrasında; "Kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir mecburiyet doğması halinde, planda yer almayan herhangi bir yatırım projesinin uygulanmasına, projenin çevreye yapacağı tesir etüt edilerek, çevre ve kaynak koruma politikalarıyla kabul edilemez bir tezat teşkil etmeyeceğinin tespit edilmesi halinde, planda gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra Bakanlıkça izin verilebilir. (Ek cümleler:RG-18/3/2014-28945) Ancak; içme suyu temini açısından yapımı aciliyet gösteren ve kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk arz eden tesisler için uzun devreli gelişme planı/gelişme planı şartı aranmaz. İlgili kurumların görüşleri alındıktan sonra yapılan bu tesisler uzun devreli gelişme planlarına/gelişme planlarına işlenir."plansız hiçbir değişiklik yapılamayacağına dair hükümler yapılan ek düzenleme ile etkisizleştirilmiştir.

 

Üst hukuk normu olan 2873 sayılı Milli Parklar Kanununda, kamu yararı olmak şartı ile ve PLANLAR DÂHİLİNDE izinlerin verilebileceği açıkça düzenlenmiş iken, kanunu yok sayarak ve kanuna açıkça aykırı olacak şekilde Milli Parkların Anayasası olarak kabul edilen Uzun Devreli Gelişme Planlarını/gelişme planını By-Pas eden Yönetmelik değişikliğinin yapılmasının kabul edilmesi mümkün değildir.

 

Kaldı ki, dava konusu Yönetmelik değişikliği ile bilim insanları ve ilgili kurumlar tarafından hazırlanacak planlar önemsizleştirilmiş, milli parklarda yapılacak çalışmaların tüm etki ve sonuçlarını belirleyecek bu planların yapılması zorunluluğu ortadan kaldırılmış, sınırlarının kim tarafından belirleneceği belli olmayan bir kamu yararı kavramı adı altında plansız tüm yapılaşmaların  önü açılacak şekilde hukuka aykırı bir düzenleme yapılmıştır.

 

Dava konusu Yönetmelik Değişikliğinin önemini anlamak adına Milli Parklar kavramının tanımına yer vermenin uygun olacağı kanaatindeyiz. Milli Parkların tanımı 2873 sayılı Milli Parklar Kanunun 2`nci maddesinde yapılmış olup, Milli Park Bilimsel ve Estetik Bakımdan milli ve milletlerarası ender bulunan tabi ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçaları olarak tanımlanmıştır.

 

Görüldüğü üzere, milli parklar uhdelerinde milli ve milletler arası ender bulunan tabi ve kültürel kaynak değerleri kapsayan bir oluşumdur. Dolayısı ile bu derece önem arz eden bir alana ilişkin düzenlemeler yapılırken tüm yönleri ile alanların değerlendirilmesi, alanında uzman kişilerden ve üniversitelerden, ilgili İdari Kurumlardan görüş alınması ve en önemlisi de üst normlara uygun değişiklikler yapılması zorunludur.

 

Ancak, yapılan yönetmelik değişikliği incelendiğinde, Milli Parkların Anayasası olarak kabul edilen Uzun Devreli Gelişme Planlarının/gelişim planlarının yapılması zorunluluğunun ortadan kaldırıldığı, planlarda gerekli değişiklikler yapılması sonrasında izin verilebileceği şeklindeki yasal düzenlemelerin yok sayıldığı açıkça görülecektir.

 

Diğer yandan yapılan ek değişiklik; 2873 sayılı Milli Parklar Yasasına uygun olarak çıkarılan ve halen yürürlükte bulunan 12.12.1986 tarih ve 19309 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan Milli Parklar Yönetmeliği`nde, Milli Parkların yapısının bozulamayacağı, yaban hayatının tahrip edilemeyeceği, bu sahaların özelliklerinin kaybolmasına ya da değiştirilmesine yol açacak her türlü müdahaleler ile toprak, su ve hava kirlenmesi ve benzeri çevre sorunları yaratacak iş ve işlemlerin yapılamayacağı, bu alanların yapılaşmaya açılamayacağı hükmü ile de çelişmektedir.

 

Dava konusu edilen yönetmelik değişikliği ile Milli Park alanlarında Milli Parklar Kanununda düzenlenen Uzun Devreli Gelişme Planı yapılması koşulu bertaraf edilerek aslında 2873 sayılıMilli Parklar Kanunu ile yasaklanan her türlü tesislerin inşaatına izin verilmesinin önü açılmakta, ayrıca bu değişiklik Milli Parkların mutlak korunması ilkesiyle ve sürdürülebilir gelişme kavramıyla bağdaşmamaktadır.

 

Milli Parkların planlara dayalı mutlak korunması ilkesi, gerek uluslararası hukukta ve gerekse Türk Hukuku`nda benimsenmiş olup, mutlak koruma ilkesi, milli parklardaki doğal yaşamı koruma temeline dayalı olup; doğal yaşama zarar verebilecek her türlü işlemin engellenmesini ve milli parkların yapısının ‘`olduğu gibi bırakılmasını`` kapsamaktadır.

 

Bu bağlamda değerlendirme yapıldığında ise Milli Parklar Kanunu 1`nci maddesinden de bahsetmek gerekir. Zira, Milli Parklar Kanunu 1`nci madde, ‘`Bu kanunun amacı, yurdumuzdaki milli ve milletlerarası düzeyde değerlere sahip milli park ,tabiat parkı,tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanlarının seçilip belirlenmesine,özellik ve karakterleri bozulmadan KORUNMASINA, geliştirilmesine ve yönetilmesine ilişkin esasları düzenlemektir.``şeklindedir.

 

Kaldı ki, bu kanun hükmüne dayanılarak çıkarılan Milli Parklar Yönetmeliğinin başta 5`inci ve 13`üncü maddeleri olmak üzere birçok maddesinde de bu hükümlere yer verilmiş iken, dava konusu edilen yönetmelik değişikliğinde tüm bu hükümleri ortadan kaldıracak mahiyette geniş kapsamlı yoruma açık bir düzenleme yapıldığı tartışmasızdır.

 

Ayrıca, kanaatimize göre plansız yapılacak tesislere izin verilmesinin önünü açan bu değişikliğin uygulanması halinde ortaya çıkacak en vahim tablo ise, Türkiye`de korunan toplam orman ve doğa varlığı alanı olan %1` gibi oldukça düşük alanın dava konusu yönetmelik değişikliği ile korunamaz hale geleceği gerçeğidir.

 

Tüm bu izah edilen nedenlerle; birçok alanın Milli Park niteliğinin zarar görmeden korunması, sahip oldukları doğal, kültürel ve tabi yapıya verilmesi muhtemel geri dönüşümü olanaksız zararların önlenmesi,

 

Bu tür alanlarda verilecek plansız izinler nedeniyle yapılacak ağaç kesimi ve orman ekosisteminin tahribinden sonra, bu fiillerin çevreye vereceği zararlar hemen önlem alınmaması halinde geriye dönüşü olmayan, telafisi zor ve imkânsız bir düzeye ulaşacak olmasına binaen dava konusu yönetmeliğin öncelikle yürütmenin durdurulmasına, dava konusu yönetmeliğin 2873 Sayılı Milli Parklar Kanununun 7`inci ve 8`nci maddelerine aykırı düzenlenen ve 12.12.1986 tarih ve 19309 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Parklar Yönetmeliğinin birçok maddesi ile çelişen yönetmelik değişikliğinin iptaline karar verilmesini talep etmekteyiz.

 

HUKUKİ SEBEPLER         :Anayasa, İYUK ve sair hukuki mevzuat

 

DELİLLERİMİZ                 :ek olarak sunulan belgeler ve sair her türlü yasal delil

 

SONUÇ ve İSTEM            : Anılan ve resen rastlanılacak sebeplerle; 18 Mart 2014 tarihli ve 28945 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Parklar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik`in 1. Maddesinin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına, yargılamanın duruşmalı yapılarak, yargılama sonunda iptaline karar verilmesini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygı ile arz ederiz.

 

Davacılar Vekilleri

 

Av. Emre Baturay ALTINOK                              Av. Berna ÇELİK YEŞİLKAYA

 

 

 

 

      Av. Koray CENGİZ                                               Av. Zühal           SİRKECİOĞLU

                                                                                                                                 DÖNMEZ

 

 

 

 

 

EKLER                              :

-18.03.2014 tarih ve 28945 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Parklar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği,

-12.12.1986 tarih ve 19309 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Parklar Yönetmeliği,

-2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu,

-Vekâletnameler 

Okunma Sayısı: 1532