ÜLKEMİZDE BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİ VE BUNA BAĞLI KONULAR ÜZERİNE DEĞERLENDİRME

GENEL MERKEZ ( )
30.01.2019 (Son Güncelleme: 29.04.2019 13:39:17)

"BKÜ ithalatında kullanılan para birimi hem Dolar hem de Euro`dur. 2018 yılında Türk Lirası, Dolar ve Euro karşısında değer kaybettiğinden BKÜ’leri özellikle 2018 yılının ortalarında % 50-80 arasında zamlanmıştır. "

 

Bitki koruma ürünleri (BKÜ); kullanıcıya farklı formlarda sunulan, bitki ve bitkisel ürünleri zararlı organizmalara karşı koruyan veya bu organizmaların etkilerini önleyen, istenmeyen bitki gelişimini kontrol etmek veya önlemek amacıyla kullanıcıya bir veya daha fazla aktif madde içeren bir formülasyon halinde sunulan aktif madde ve preparatlarıdır. Tarımsal üretimde en önemli sorunlardan olan hastalık, zararlı ve yabancı otlar ile mücadelede BKÜ tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de vazgeçilmez girdilerdendir.

Tüketicilere yeterli ve güvenli gıda sağlayabilmek için hem yüksek verimli hem de nitelikli tarımsal ürünler yetiştirilmesi gerekmektedir. Ülkemiz farklı agroekolojik bölgelere sahip olduğu için 70’in üzerinde ekonomik öneme sahip kültür bitkisi yetiştirilebilmektedir. Ancak bu kadar çok kültür bitkisinde ekonomik düzeyde zarar yapan 500 civarında da hastalık, zararlı ve yabancı ot türü bulunmaktadır. Bunların 270’e yakını zararlı, 90’ı hastalık etmeni ve 80’den fazlası da yabancı ot türüdür. Bu etmenlerle mücadele edilmemesi durumunda verimde % 65’e varan kayıplar yaşanabildiği bildirilmektedir. Bu nedenle; hastalık ve zararlılarla bulaşık olmayan, sağlıklı ve nitelikli üretim materyali kullanılması, iyi tarım uygulamaları, dengeli sulama ve gübreleme gibi çeşitli uygulamalar gerekli olsa da tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bitki koruma ürünleri (BKÜ)’nin kullanılma zorunluluğu vardır. BKÜ arasında en çok tercih edilen ürünlerin başında tarım ilaçları yani pestisitler gelmektedir.

Kimyasal savaşım bünyesinde bazı sorunları barındırır; Bunlar Çevre kirliliği, kalıntı sorunu dolayısıyla insan sağlığına olan tehditler, dayanıklılık sorunu, artan uygulama sayısına bağlı olarak maliyet artışı sayılabilir.

Kimyasal savaşım, aynı zamanda tercih nedenidir. Çünkü, birçok durumda diğer yöntemlere göre ekonomik olması, uygulama kolaylığı, etkinliğin kısa zaman içerisinde ortaya çıkması nedeniyle tercih edilmektedir.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de pestisit tüketimi giderek artış göstermektedir. Dünyada pestisit tüketimi yıllık 3,8 milyon ton olup bunların satış tutarı 2018 yılı sonu itibariyle 58 milyar Dolara yakındır.(Anonim)

2018 yıl sonu itibariyle Türkiye’de tüketilen pestisit miktarı 59.000 ton olup satış tutarı yaklaşık  2,5 milyar TL. dir.

BKÜ ithalatında kullanılan para birimi hem dolar hem de eurodur. 2018 yılında Türk Lirası, Dolar ve Euro karşısında değer kaybettiğinden BKÜ’leri özellikle 2018 yılının ortalarında % 50-80 arasında zamlanmıştır. Bilindiği üzere BKÜ’leri başta olmak üzere gübre, tohum, mazot gibi üretici için temel olan girdilerde dışarıya bağımlıyız.

TUİK verilerine baktığımızda yıllar itibariyle BKÜ kullanım miktarlarında, firmaların yıllık satış rakamları ile uyuşmadığı, kullanılan pestisit miktarlarının ülkemizde daha yüksek olduğu tespitedilmiştir.

Çizelge-1. Tarımsal İlaç Kullanımı (Ton)

Kaynak: Tarım ve Orman Bakanlığı-*ZMO Tahminidir.

Not: Satış miktarları esas alınmıştır.

Çizelge-2. Ülkemizdeki Pestisitlerin % Kullanım Payları - 2018

Burada dikkat edilmesi gereken bir husus da tüketilen ilaç miktarlarının ton olarak belirtilmesidir. Çünkü bazı ilaçlar dekara çok küçük dozlar atılmaktadır. Bu nedenle kullanılan pestisit miktarlarının ton olarak belirtilmesi daha az pestisit kullanıyormuşuz gibi yanılgılara neden olabilmektedir.   

Ülkemizde pestisit tüketimi gelişmiş ülkelere göre oldukça düşüktür. Türkiye, dünya ortalamasının altında ilaç kullanmaktadır (2,0 kg/ha). Ülkemizde polikültür tarım yapılan Antalya, Mersin, Adana ve Şanlıurfa gibi illerimizde pestisit kullanım miktarı 3,0 kg/ha kadar çıkmaktadır.

Bazı AB ülkelerinde ekili araziye, hektar başına düşen tarım ilacı etkili maddesi miktarı (kg/ha) olarak, Almanya’da 4,5- Belçika’da 11- Danimarka’da 2,2- Fransa’da 4,5- Hollanda’da 18- İngiltere’de 3,7- İspanya’da 2,8- İtalya’da 7,6-Yunanistan’da 6,0 dır.

ZMO olarak yaptığımız araştırmalar sonucunda ülkemizde pestisit kullanan bölgelerimizin oranları;

Çizelge-3. Türkiye’de Bölgelere göre Pestisit Kullanım Oranı (2018)

Türkiye’de 2018 yılı sonu itibariyle toplam Bayii Sayısı 7.184 adettir. Bu bayilerde ziraat mühendisi oranı ise % 77 dir. Geriye kalan oran diğer meslek gruplarına aittir.  

Çizelge-4. Türkiye’de En Çok Bayi Sayısı Olan İller (2018)

Ülkemizde özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi`nde ilaç bayi ruhsatı bulunmamasına rağmen, illegal olarak açılan bir çok ilaç bayi bulunmaktadır. 

Üreticimizin ürünlerde ilaç kalıntısının olmaması için dikkat edilmesi gereken kurallar vardır. Bunlar;

1-Doğru teşhis yapılmalı,

2-Doğru İlaç önerilmeli,

3-Doğru dozda ve doğru bir kalibrasyonla atılmalı,

4-Doğru zamanda ilaç atılmalı,

5-Doğru bir aletle atılmalı,

6-İlaç atım zamanı ile hasat aralığına etikette yazılan süreye dikkat edilmeli,

7-İlaç başka bir kimyasalla karıştırılırken mutlaka uzmanına sorulmalı,

Ve son olarak da mutlaka ilaç atılacak üründe ilacın tavsiyesinin olmasına dikkat edilmelidir.

Ürünlerde kalıntının olmaması için Bakanlık olarak da görevleri;

1-Bayi ve köy ziyaretlerine daha sık gidilmeli,

2-Bayi ve üreticilere çok sık eğitimler verilmeli,

3-Bu kurallara uymayanlara, aksini yapanlara mutlaka ceza uygulanmalı,

4-Kalıntı analiz laboratuvarları hal yerleri başta olmak üzere birçok yerde açılmalıdır.

Tarım, ulusal gelire %6,1, istihdama %19,2 katkı veren; kırsal alanın hemen tek ekonomik getiri kaynağı olan ve doyuran-barındıran vazgeçilmez temel bir sektördür. Özellikle dünya gıda fiyatlarının 2008‘den bu yana yükselişe geçmesi ve pek çok ülkede halk ayaklanmalarına neden olmasının ardından, tarım sektörünün önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Artık sadece üretmek değil, gelişen teknoloji ile birlikte toplumsal beklenti ve ihtiyaçlara uygun şekilde, sağlıklı ve kaliteli bir üretim yapılması da gerekmektedir. Bu üretimi kontrollü ve izlenebilir üretim sistemi ile gerçekleştirebiliriz. Ancak ziraat mühendisleri devreye girmeden bu sistem kurulamaz.

İlaç bayilerimizin bugün için birçok sorunları mevcuttur. Bunları sıralayacak olursak; Reçete sorunu, pestisitlerin ruhsatlandırma alanları ve dozları, gübre ruhsatı ile satılan pestisitler, etiket fiyatı denetim, sahte ve kaçak ilaçlar, üreticinin eğitim ve gelir seviyesi düşüklüğü, mesai saatleri, kâr marjının düşüklüğü, uzun vadeli satış(tahsilat zorluğu), karekod ve barkot programları, sermaye yetersizliği, ürün fiyatlarının belirsizliği, ilaçların kullanım süreleri, fide, gübre, tohum satışları gibi birçok konu sayılabilir.

Örneğin, gübre satışı için teknik eleman şartı aranmamaktadır. Bu koşullarda ne yazık ki meslektaşlarımız gerektiği gibi hizmet verememektedirler.

Önerilerimiz

1-BKÜ Bayiliği yapacak Ziraat Mühendisleri için getirilen sınav zorunluluğu hemen kaldırılmalıdır.

2-Mevcut ruhsatlandırma kriterleri gözden geçirilerek direnç kazanma sorunu nedeniyle etkinliğini yitiren ilaçların yeniden doz ve etkinlik denemeleri yapılarak yetersiz bulunanların ruhsatları iptal edilmelidir.

3- Ülkemiz tarım koşulları ve üretim deseni dikkate alınarak AB‘de yasaklanan pestisitler, ülkemizde alternatiflerinin bulunması koşuluyla zaman geçirmeden yasaklanmalıdır.

4- Sahte ve kaçak bitkisel üretim girdilerinin üretim ve pazarlanmasında denetimler etkinleştirilmelidir.

5-Tarımsal ilaçların ambalaj atıkları, insan sağlığına zarar vermeyecek ve çevre kirliliği yaratmayacak şekilde toplanıp imha edilmelidir.

6-Bitkisel üretimdeki ilaç kalıntısı ve diğer sorunların entegre mücadele uygulamaları kapsamında çözülmesi amacıyla; biyolojik ve kültürel mücadele ürünlerine verilen destekler arttırılmalıdır.

7-Biyolojik Mücadele ajanlarının kullanıldığı seralarda hangi ilaçlarının hangi dozda kullanılacağı konusunda bir bilgi olmadığı için firmaların farklı önermeleri ile sistem yürümektedir. Bunun sakıncalarının ortadan kaldırılması için gerekli çalışmalar bir önce yapılmalıdır.

8-Bitki Koruma Ürünlerinin hangi pH larda çalıştığı etiketlerinde yer almalıdır.

9-Doğru ve uygun dozda kullanılmadığında toprak ve su kirliliği yaratan, bitkilerde nitrat ve nitrit birikimiyle insan sağlığında tehdit oluşturan gübreleri satan bayiler daha çok denetlenmeli ve en önemlisi, Ziraat Mühendisi olma şartı aranmalıdır.

10-Tarım ilaçları ve Gübreler için uygulanan karekod ve barkod uygulamalarındaki sıkıntılar giderilmelidir.

11- Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Tohumluk ve Bitki Koruma Ürün Bayileri ile Tohum, Fide, Fidan ve Süs Bitkisi Üretici Belgelerinin verilmesinde istenen belgeler arasında Ziraat Mühendisleri için oda üyelik belgesi aranmalıdır.

Okunma Sayısı: 16249
Fotoğraf Galerisi