EVRENSEL GAZETESİ: "KAMU YARARINI, TOPLUM ÇIKARINI SAVUNDUĞUMUZ İÇİN HEDEFTEYİZ"- 29 MAYIS 2020

GENEL MERKEZ ( )
29.05.2020 (Son Güncelleme: 29.05.2020 11:56:05)

Meslek örgütlerinin seçim sistemine ve yapısına müdahale etme hazırlıklarına ilişkin Evrensel`e yazan ZMO Başkanı Baki Remzi Suiçmez, "Kamu yararını savunduğumuz için hedefteyiz" dedi.

Baki Remzi SUİÇMEZ

TMMOB ZMO Yönetim Kurulu Başkanı

Üst birliğimiz Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile birlikte 6235 sayılı Yasa’yla 1954 yılında kurulan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), tüzel kişiliğe sahip, Anayasa’nın 135. maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Odamız; TMMOB Yasası, 7472 sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, Yetki Tüzüğü ve Oda Ana Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda mesleki çalışmalarda bulunmaktadır. Anayasa ve ilgili mevzuatımız, üyelerimizin haklarının korunması ve ortak ihtiyaçlarının karşılanmasını, meslek disiplin ve ahlakının korunmasını, meslek alanlarımızın toplumun genel çıkarı doğrultusunda düzenlemesini ve kamusal olarak denetlenmesini örgütümüze görev olarak vermiştir. Meslek örgütleri, bu kamusal görevlerini yerine getirilebilmek için merkezi idare hiyerarşisi dışında siyasi baskılara kapalı özerk kurumlar olarak yapılandırılmış, yönetim organlarının yargı gözetiminde seçimle göreve gelmesi, sorumlu organlarının görevlerine ancak yargı kararıyla son verilebileceğinin anayasal güvence altına alınması, örgütlerin merkezi bütçeden pay almaması ve kendi bütçesini oluşturan gelir kaynaklarına kuruluş yasalarında yer verilmesi idari ve mali özerkliklerinin bir sonucudur.

Meslek alanlarımız ve toplumla bağımızın kesilerek yalnızca üyelerimize yönelik çalışmalar yürüten odalar olmamızı amaçlayan yasa değişikliği girişimleri, geçmişteki darbe dönemlerinden sonra 2000’li yıllardaki değişik tasarı ve teklifler sonrası bugün de gündemdedir. Kovid-19 salgını ile yaşanan ekonomi, sağlık, yönetim, gıda, istihdam ve pek çok alandaki kriz ortamında iktidarın asıl gündemi değiştirerek dayattığı ve konunun doğrudan muhatabı olmamıza rağmen bizlere sorulmadan hazırlıklarını sürdürdüğü son yasa değişikliği; seçim sistemimizin değiştirilerek demokratik yollarla yargı gözetimde seçilmiş mevcut yönetimlerin işlevsizleştirilmesini ve iktidar yanlısı yönetimlerin oluşturulmasını, Bakanlıkların idari-mali denetimi aracılığıyla Birliğimiz ve odalarımız üzerinde hiyerarşik vesayet kurmalarını, mesleki denetim faaliyetlerinin ortadan kaldırılarak oda çalışmalarının kısıtlanmasını ve üye ilişkilerinin zayıflatılmasını amaçlamaktadır.

ZMO olarak neden bu süreçte hedefteyiz sorusunun yanıtı; kamu yararı ve toplum çıkarını gözeterek önerdiğimiz tarım politikası tercihleri, özelleştirmeler ile tarım arazilerimizin ve çevremizin yağmalanmasına karşı açtığımız davalar, meslektaşlarımızı ve çiftçilerimizi koruyan çalışmalarımız, rant projelerine karşı kamusal ihtiyaç öncelikli üretim projelerini gündeme getirmemiz, insan haklarını, bilimi ve laikliği savunmamızın iktidarı rahatsız etmesi ve demokratik kitle örgütü olarak yürüttüğümüz kamu yararına örgütlü toplumsal muhalefetin susturulmak istenmesidir. Ülkemizde 1980’li yıllardan beri uygulanarak tarım ve gıda sektörümüzde çok ciddi sorunlar yaşanmasına yol açan özelleştirmeci, tarımsal destekleri azaltıcı, dış alıma dayalı “neoliberal tarım politikaları” yerine, bir an önce planlı üretimle ulusal çıkarlara dayalı “kamucu tarım politikası” değişikliğine gidilmesi önerimiz siyasi iktidarı rahatsız etmektedir. Son yıllarda adeta bir hukuk bürosu gibi çalışarak açtığımız davaların pek çoğunu kazanmamız da iktidarı rahatsız etmektedir. Cumhuriyetimizin kazanımları olan tarımsal KİT’lerin, TEKEL’in, şeker fabrikalarının, TİGEM arazilerinin özelleştirilmesine, Atamızın mirası AOÇ’de talana dayalı çeşitli ölçeklerdeki imar plan değişikliklerine, neredeyse tüm illerimizde tarım arazilerimizi yapılaşmaya açan imar planlarına, Kanal İstanbul projesi ile tarım arazileri ve su havzalarının yok edilmesine, çeşitli termik, jeotermal, hidroelektrik ve nükleer santrallerin tarım arazilerine ve çevreye zararlarına karşı davalar açtık, bilimsel raporlar yayımladık, basın açıklamaları yaptık. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve ilgili yönetmeliklere eklenen istisna maddeleri ile tarım arazilerinin sanayi, turizm, madencilik, enerji vb. amaçlı yatırımlara tahsisine karşı gerek yönetmelik değişikliklerine gerekse verimli arazilerimize kurulmak istenen yanlış projelere karşı davalar açtık. Meralarımızı, zeytinliklerimizi korumak için davalar açtık. Son yıllarda Odamızın yetkilerinin kısıtlanmasına ve meslektaşlarımızın hak kayıplarına yönelik girişimlere karşı açtığımız davaların çoğunu kazandık.

Son yasa değişikliği girişimi, toplumsal yaşamın her alanıyla doğrudan ilişkili mühendislik hizmetlerini bir bütün olarak piyasa güdümüne sokarak değersizleştirme, kuralsızlaştırma ve tasfiyeye yöneliktir. Amaç örgütlü toplumun susturularak meslek odalarının iktidarın güdümüne sokulmasıdır. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası; ülkemizden, halkımızdan, demokrasiden, laiklikten, bilimden, doğadan, emekten, kamu yararından, toplum çıkarından, özerk demokratik mesleki örgütlülüğümüzden yana mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.

 

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen tıklayınız. 

Okunma Sayısı: 58
Fotoğraf Galerisi