SUN TV İLE HİDROLOJİK KURAKLIK ÜZERİNE RÖPORTAJ

KONYA ŞUBE ( )
05.08.2014 (Son Güncelleme: 05.08.2014 14:41:53)

Konya Şube Başkanımız Celil ÇALIŞ, SUN TV Muhabirinin Konya Kapalı Havzası`nda başlayan hidrolojik kuraklık hakkındaki sorularını cevapladı.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Konya Kapalı Havzası‘nda hidrolojik kuraklığın başladığı açıklamasının ardından gözler Türkiye‘nin hububat ambarı Konya Bölgesi‘ne çevrildi.

Konuyla ilgili ZMO Konya Şube Başkanımız Celil ÇALIŞ, SUNTV Muhabirinin sorularını cevapladı.

Konya Şube Başkanımız Celil ÇALIŞ şunları kaydetti;

Tarla Bitkileri Ekilişi  1.480.000 hektar, Nadas Alanları  700.000 hektar, Meyve Bahçesi 40.000 hektar, Sebze Bahçesi  20.000 hektar olmak üzere Konya‘da 2.240.000 hektar tarım alanında fiili tarım uygulaması yapılmaktadır. Bu Alanlardan yaklaşık 540.000 hektarında yeraltı ve yerüstü suları ile sulu tarım yapılmaktadır. Nadas alanları ile birlikte 1.700.000 hektar tarım alanında iklime ve yağışa bağlı bir tarımsal üretim yapma zorunluluğu bulunmaktadır.  Sulu tarım alanlarında Şekerpancarı, ayçiçeği, mısır, patates, kuru fasulye, havuç ekilişleri gerçekleştirilmekte, hububat ta sulama sadece sulama imkanı olan alanlarda münavebede hububat ekilişi yapıldığında sulanmaktadır.

Konya çiftçisi yaklaşık 1.700.000 hektar alanda iklime ve yağış rejimine bağlı tarım yapmaya zorunlu olduğundan yıllık yaklaşık 700.000 hektar gibi bir alanı nadasa bırakmaktadır.

Konya Ülkemizin Buğday üretiminin %12‘sini, Arpa üretiminin %14‘ünü, Şekerpancarı üretiminin %35‘ini, Kuru Fasulye üretiminin %30‘unu, Havuç üretiminin %70‘ini gerçekleştirmektedir.  Tarla bitkileri tohumluk üretiminin % 50‘sini gerçekleştirmektedir.

Konya da meteorolojik kuraklık şuan itibari ile kendisini hissettirmektedir. Uzun yıllar Eylül - Ocak döneminde 112,6 mm yağış düşmesine rağmen, 2012 Eylül- 2013 Ocak döneminde 166 mm olarak uzun yıllar ortalamasının üzerinde bir yağış alınmış ancak  2013 Eylül- 2014 Ocak döneminde 50 mm yağış düşmüştür.

Jeolojik kuraklık yeraltı sularında metrelerle ifade edilen çekilmelerle kendini zaten göstermiştir.

Bizim için önemli olan Tarımsal kuraklık bu yıl sayısal olmasa da net bir şekilde yaşanmıştır. Mayıs ve haziran ayında alınan yağışlarla uzun yıllar ortalamasını her ne kadar yakalasa da hububatın ihtiyacı olan dönemlerde yağış olmadığın etkili yağış olarak değerlendirilmemektedir. Konya tüm Türkiye de görülen ve endişe ile bakılan kuraklık konusunda en hassas bölge konumundadır. Zira sulu tarım alanları kısıtlı, bunun yanında Ülkemizin en az yağış alan bölgesi konumundadır. Konya da yağışların azlığından ziyade en önemli sorunlardan birisi vejatasyon süresinde yağışların dengeli dağılmamasıdır.

Şu an sosyal kuraklığın etkisini yaşamaktayız, Konu ile ilgili Kurum Kuruluş ve yetkili kişiler sosyal kuraklığa körükle gitmemeli çözüm noktasında yapılabilecekleri tartışmalıdır.

Su varlığı kıtsa, yağışlar yeterli değilse Konya sulu tarımı azaltsın veya çıksın demeye kimsenin hakkı yoktur.

Sosyal devlet özelliği ile insanların doğduğu yerde doyurulması adına gerekli yatırımlar yeterince yapılmalıdır.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı son yıllarda dillendirdiği ancak bir türlü adım atamadığı havza bazlı ürün destekleme modelini biran önce hayata geçirmelidir. Burada ürünün desteklenmesinden ziyade farklı havzalarda aynı ürünlere farklı fiyatların uygulanmasıdır.  Bölgemizin ana ürünü olan Hububat, Kuru fasulye, Şekerpancarı, patates gibi ürünlerin havza bazında teşvik ve desteklenmesiyle ürünlerin birim alandan daha fazla verim alınması konusunda çalışmalara Konya yönlenecektir.

Tarım Ülkesi olduğumuzu kabul ederek ekonomik kalkınma hamlemizi tarımdan başlatmalıyız. Bu kapsamda çiftçiliğin meslek haline getirilmesi konusunda üretici birliklerinin oluşturulması için yol gösterici ve destekleyici yönetmelik ve kanunları hayata geçirmeliyiz.

Günümüzde yağış azlığında düşen yağışları, mevcut kullanılabilir su kaynaklarını daha rantabıl kullanabilme adına, hem tarım teknolojisini hemde tarımsal altyapıyı yeniden rehabilite etmemiz gerekmektedir.

Sulanabilir tarım alanlarının sulanabilmesi için ekonomik olarak getirilebilir diğer havzalardaki fazla su varlığının KOP bölgesine aktarılması gerekmektedir.

En kısa zamanda 5403 sayılı Toprak ve arazi kullanım kanununa göre zorunlu toplulaştırma yapılmalı, Toplulaştırmada bölgenin yağış rejimi ve bitki deseni de göz önüne alınarak bloklar arası mutlaka ağaçlandırılmalıdır. Ağaçlandırmanın yağış etkisi, erozyon kontrolü yanında esen rüzgarlarla nem azalmasını önlemesi ve Bölgemizde nisan sonu- mayıs başlarında esen hububatın döllenme döneminde olumsuz etkisi görülen esintinin önüne geçilecektir.

Kuraklık

Yağışların, kaydedilen normal seviyelerinin önemli ölçüde altına düşmesi sonucu, arazi ve su kaynaklarının olumsuz etkilenmesi ve hidrolojik dengenin bozulmasına neden olan doğa olayı" olarak tanımlanabilir.

Meteorolojik Kuraklık

Kuraklık süresi ve kuraklık derecesi temelinde tanımlanan meteorolojik kuraklık, yağış, nem ve sıcaklık gibi iklim verilerinin en yüksek, en düşük veya ortalama değerlerine göre yorumlanması esasına dayanmaktadır. Meteorolojik Kuraklık: Belirli bir zaman periyoduna ait normallerden (genellikle en az 30 yıllık) meydana gelen sapma olarak tanımlanır.

Hidrolojik kuraklık

Aküferler (YAS), göller ve rezervuarlar gibi hazır su kaynaklarının su seviyelerinin istatistiki ortalamanın altına düşmesi şeklinde tanımlanabilir. Ortalama yağış zamanlarında bile, artan su kullanımı rezervlerin azalmasına neden olacağından hidrolojik kuraklık ortaya çıkabilir.

Tarımsal kuraklık

Toprakta bitkinin ihtiyacını karşılayacak miktarda suyun bulunmaması olarak tarif edilebilir. Her tarımsal kuraklıkta meteorolojik kuraklık meydana gelmekle birlikte,   her meteorolojik kuraklıkta tarımsal kuraklık yaşanmamaktadır.

Sosyoekonomik kuraklık

Meteorolojik, hidrolojik ve tarımsal kuraklık unsurlarının bazı ekonomik malların arzı ve talebine olan etkileriyle ilgilidir. Su yetersizliğinin insanları ve yaşamlarını etkilediği zaman sosyoekonomik kuraklıktan bahsedilir.

Okunma Sayısı: 387
Fotoğraf Galerisi