ÇİFTÇİ TV "NE YAPILMALI AKADEMİ" PROGRAMI

SAMSUN ŞUBE ( )
07.12.2015 (Son Güncelleme: 07.12.2015 11:44:08)

Programa Samsun Şube Başkanımız Hayati TOSUN konuk oldu.

Çiftçi TV‘de "NE YAPILMALI AKADEMİ" programına katılan ZMO Samsun Şube Başkanımız Hayati TOSUN, Ülkemiz, Karadeniz Bölge ve SAMSUN Tarımını değerlendirdi. Dekan Prof. Dr. Orhan Kurt, Prof. Dr. Hüseyin Çelik, Doç. Dr. Yeşim Benal Yurtlu, Doç. Dr. İsmail Sezer, Tümösan Traktör Türkiye Satış Müdürü Serhat Yücel, Çiftçi Ahmet Aydın‘ın katıldığı program, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi‘nde çekildi.

ZMO Samsun Şube Başkanımız Hayati TOSUN özetle şu görüşleri dile getirdi:

‘‘İnsanın olmazsa olmazı beslenmek; beslenmenin ana kaynağı TARIM‘dır. Dünyada insan nüfusu artarken, azalan tarım alanları ile beraber beslenme ihtiyacı da artıyor. Bu demektir ki sizlerin, bizlerin yani mesleğin, ziraat mühendislerinin, üretiminin, çiftçiliğinin önemi de her geçen gün artacaktır.

Bu açıdan bakıldığında Samsun ne durumda? Samsun bir tarım şehridir. Ancak her geçen yıl kan kaybetmektedir. Samsun‘umuzun iki önemli ovası var. Karadeniz‘in incisi dediğimiz bir yer Samsun. Çarşamba ve Bafra ovaları ile Karadeniz‘ in bir anlamda besin kaynağıdır. Karadeniz‘ in Çukurovası‘ dır.

Samsun şehrinde en önemli konu topraktır. Artan sanayileşme, şehirleşme ve yanlış enerji yatırımlarıyla beraber en büyük sıkıntımız; tarım topraklarının kaybedilmesidir. Bu güzel kentimiz her geçen gün tarım topraklarını kaybediyor. Samsun‘ un tarım topraklarının amaç dışı kullanımının önlenmesi hatta ‘‘TARIMSAL POTANSİYELİ YÜKSEK OVALAR, SİT ALANI‘‘ kapsamına alınması gerekmektedir.

Bir diğer konu özellikle tarımı neyle yapacağız? Toprağın dışında su ve sulamayla yapacağız. Ovalarımızın drenaj ve sulamayla ilgili problemleri var. Mevcut alanların ancak yüzde 25-26‘sı sulanabiliyor. Bir bu kadar daha sulanabilecek arazi varlığına sahibiz. Dolayısıyla burada yapılması gereken bir diğer konu, su kaynaklarımızın korunması, ıslahı ve uygun sulama sistemlerine geçilmesidir.

Köylülük bir yaşam kültürüdür. Bu işi yapacak olan çiftçidir. Çiftçilik tarımla uğraşan kitledir, meslektir. Buna değer katacak olan; bunu yetiştirecek, bunu geliştirecek olanda sizler, bizleriz, yani ziraat mühendisleridir.

Tarıma altyapıyı götürecek, tarım arazilerini koruyacak, üretime kaynak aktaracak olan devlettir. Yürürlükte olan Tarım Kanunu, GSMH‘nin yüzde 1‘nin tarımsal desteklere ayrılmasını öngörür. Ama maalesef son 10-15 yıl içerisinde bu rakama asla çıkılamamıştır. Bu üretim ayağında, çiftçi ayağında devletin bir çelişkisidir. Çıkardığınız kanunu kendiniz uygulamıyorsunuz. Bundan da zarar gören kim? Üretici.

Her geçen sene köylerde yaş artıyor. Ortalama yaşa baktığımızda 55-65 arası diyebiliriz. Köylerde nerdeyse genç nüfus kalmadı. Üretimi kimle yapacaksınız? Tarım; emek, yoğun çalışılan bir iş. Dolayısıyla genç bir kitle olacak orada bu işi yapacak. Yarına taşıyacak olan köylü artık tarımdan gittikçe uzaklaştı. Çiftçi artık köyünde köylülük yapıyor sadece. Çiftçilik neden yapamıyor; artan üretim maliyetlerinden dolayı artık masrafını karşılayamıyor. Dolayısıyla üretimde çiftçinin korunması ve mevcut şartların iyileştirilmesi gereklidir. Çiftçi kendi haklarına, kendi örgütlülüğüne sahip çıkmalıdır.

Özellikle üretim dediğimizde Samsun için şekerpancarı önemli bir üründü. Yakın tarihimize kadar Samsun ili Çarşamba ilçesinde bir şeker fabrikası vardı. Ama bugün Samsun‘da güzelim ovamızda şekerpancarı tarımı bitirildi. Keza aynı şekilde tütün; Samsun bir tütün şehridir. Tütünün en güzel üretildiği şehirlerden bir tanesidir, markadır. Bugün sigara fabrikamız ve markalarımız yok oldu. Sebzede bir tane konserve fabrikası yok. Bafra ovasında bir salça fabrikası vardı, o da battı. Yani sürdürülebilir, yarınlara yatırım yapılacak bir üretim modellemesi maalesef ortada yok. Buradaki en büyük sıkıntımız budur. Oysa ülkemiz ve Samsun bir tarım diyarıdır.

Ürün havzaları kavramı desteklenmeli, bunlarla ilgili sanayilere destek verilmelidir. Mevcut politikalarla tarım arazilerinin bölünmesinin bir türlü önüne geçilemedi. Tarım alanlarının korunması ve verimliliğin arttırılmasına önem verilmelidir.

Tarımsal üretimde markalaştırılmaya destek verilmesi lazım. Burada eğer siz üreticiyi artan maliyetlerle baş başa bırakırsanız, üretim her geçen gün azalmaya devam eder. Üretimi ve üreticiyi destekleyecek politikalar yerine, ithalat süreci desteklendi. Uygulanan politikalarla tarımda net ithalatçı konumuna geldik.

Tarımın; tarım paydaşlarının, çiftçinin, meslek örgütlerinin, kooperatiflerin, birliklerin, devletin bir araya gelip tarımda bir ortak planlama ve eylem planı içerisinde olması lazım. Uzun vadeli stratejik planlar oluşturulmalıdır. Yani tarımda eğer yarınlarımız olacaksa, üretime destek verilmesi gerekir. Tarımın siyaseti olmaz, doğru planlaması olur."

Okunma Sayısı: 206
Fotoğraf Galerisi