EVRENSEL WEB TV İLE RÖPORTAJ
Evrensel Web TV Muhabiri Burcu YILDIRIM 23 Nisan 2020 Perşembe günü, Genel Başkanımız Baki Remzi SUİÇMEZ ile bir röportaj yaptı.
Skype bağlantısı ile gerçekleştirilen röportajda, "Türkiye’deki tarım politikaları ve salgınla beraber tarım sektöründe üreticilerin yaşadıkları" konuları ele alındı.
Başkanımız konuşmasında özetle: “Salgın haberleriyle beraber insanlar market raflarına koştu. O raflardaki ürünleri üretecek olan da çiftçilerimiz. 80’li yıllardan itibaren neoliberal politikalar ile tarım sektöründe dışa bağımlılığı arrtı ve ciddi sorunlar yaşanmaya başladı. Bu aşamada Tarım Bakanlığı kurumsal hafızasını kaybetti. Son yirmi yılda ise çifçilerimiz ekebilecekleri 3,5 milyon hektar tarım arazisini ekmekten vazgeçti. Bunun nedeni ise girdi maliyetleri, zamanında ödenmeyen düşük destekler, kredi faizlerinin yüksek olması, çiftçinin borçlanıp tarlasını elden çıkartmasıdır.
Çiftçi kayıt sistemine kayıt olup destek almayı bekleyen 2 milyon 800 bin çiftçinin yaklaşık 900 bini destek almaktan da vazgeçip üretimi bıraktı. Bu vazgeçişin bedeli de boşalan köyler başlayan göç ve kentlere yığılma olarak karşımıza çıkıyor.
Eğer çiftçi Mart- Nisan aylarında tarlasına, bahçesine gidemezse bir yıllık ürününü alamayacak demektir. Bu da gelecek yıla önemli bir gıda arzı sorununun yaşanacağını gösterir. Geçen yılların ürünleri olduğu için şuanda raflar dolu ama biz önmüzdeki yıllara bakmak zorundayız. Çifçinin yeniden tarlasına dönüp üretimi arttırması için rahatlatıcı ekonomik koşuların yaratılması gerekmektedir. Açıklanan ekonomi paketlerinde de çiftçi unutuldu. Bakanlığın açıkladığı 2019 yılına ait ödemelerin salgınla mücadele edilmesi gibi sunulmasının yanlıştır. Cuhurbaşkanı da yanlış bilgilendirilmiş herhalde, söylediği gibi 2020 yılının destekleri çiftçilere ödenmedi hatta 2019 yılının desteklerinin de tamamı ödenmedi. Bu süreçte ZMO olarak tarımsal üretim seferberliği ilan edilmesi çağrısında bulunduk.
Bakan Pakdemirli ile yaptığımız görüşmede 2021 yılı için tarım desteklerinin gayri safi milli hasılanın yüzde 1’inin üstüne çıkmasını istedik. Ancak rutin önlemler alınıyor. Önlem olarak hazine arazilenin tarıma açılması gündeme geldi. 3,5 milyon hektar toprağı çiftçi ekmiyorken 2 bin 300 hektar yeni hazine arazisini tarıma açmak çözüm değil. Ki bu araziler de tarıma uygun değil ve açıldığı takdirde erozyona sebep olacaktır. Buna rağmen de açılacaksa burada üretilen ürünlerin alım garantisinin olup olmayacağını sorduk. 21 ilde ve 7 üründe destek olacağı cevabını aldık. Neden 21 il, neden 7 ürün bunlar hep soru işareti olarak karşımızda.
Tarımda temel girdi mazot ve mazotta KDV’nin indirilmesi gerekiyor. Hava yollarında KDV yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmişken en temelgıda maddelerinin üretiminde kullanılan mazotta da KDV indirilmelidir. Ayrıca tohum, gübre, zirai ilaç, sulama suyu ve elektrik kullanımında düzenlemeler yapılıp en uygun hale getirilmelidir. Özelleştirilen elektirik şirketleri ile de sulama yapan çiftçiler, büyük bir borç ve faiz kısgacının içinde kaldı.
Toprak Mahsülleri Ofisi`nin, Çaykur`un, Et ve Süt Kurumu`nun alım garantisi vermesi, ithalat yerine tohum ve gübre gibi ihtiyaçların ucuz ve yerli üretilmesi, çiftçilerin borçlarının ötelenmesi ve faizlerinin silinmesi, SGK ve Bağkur borçlarının da ötelenmesi gerekiyor. Pansuman önlemlerle kalıcı sorunlar çözülemez.
Girdi fiyatları enflasyonun üstünde. Şu anda dünyadaki bütün ülkeler yeniden korumacı politikalara geri döndü. Bizim üretim aşamasından tüketim aşamasına kadar tüm sistemi yeniden kurgulayıp kamucu anlayışa geri dönmemiz gerekiyor.
Tarım alanlarının korunarak uygun destek, düşük girdilerle tarımsal planlamanın bir an önce hayata geçmesi gerekiyor. Türkiye bütün tarımsal ürünlerde oranları değişmekle beraber dışarıya bağımlıdır. Artık paramız olsa da dışardan ürün alamayacağız. Kıtlık gündemde eğer yeni önlemler alınmaz ve çiftçi üretimden vazgeçmeye devam ederse açlıkla baş başa kalabiliriz” dedi.
