SON SÖZ GAZETESİ: TARIM VE HAYVANCILIK SEKTÖRÜNE FRANSIZ ETKİSİ- 31 EKİM 2020

GENEL MERKEZ ( )
31.10.2020 (Son Güncelleme: 31.10.2020 15:50:55)

"Fransa ile yaşanan gerginlik sonrasında başlayan boykot açıklaması yeni bir gündem oluşturdu. Tarımda Fransız ürünlerinin etkisini Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez gazetemize değerlendirdi."

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez tarım sektöründe Fransa’nın etkisini değerlendirdi. Suiçmez; “ Tarım ihracatının %3’ü tahıllar ağırlıklı olarak Orta Doğu’ya ve Müslüman ülkelere gitmektedir. Dolayısıyla, dünyada ve de ülkemizde tarım ürünleri ve gıda sanayinde Fransız ürünlerinin etkisi vardır ve önemlidir.” İfadelerini kullandı.

‘FRANSIZ ÜRÜNLERİNİN ETKİSİ VARDIR’

Fransa’nın önemli bir tarım üreticisi olduğunu vurgulayan Suiçmez karşılıklı olarak tarım ve diğer sektörlerde ticaretin gerçekleştiğini ifade etti. Fransa’nın tarım alanında ki etkisini şu sözlerle açıkladı; “Fransa gerek Dünya gerekse Avrupa Birliği (AB) ölçeğinde önemli bir tarım ülkesi ve küresel aktörlerden biri olup, tarımda dünyanın altıncısı, Avrupa Birliği’nin en büyük tarımsal üretime sahip ülkesi, Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra dünyanın en büyük ikinci tarım ürünleri ihracatçısı, dünyanın en büyük ikinci şekerpancarı, peynir ve şarap üreticisidir. Başlıca tarım ürünleri, tahıl, şeker pancarı, şarap, meyve ve sebze, süt ürünleri, canlı hayvan ve çeşitli hayvansal ürünlerdir. Fransa’daki tarım sanayi AB’den 11 milyar dolardan fazla sübvansiyon şeklinde destek almaktadır. Fransa tüm tarımsal ürün ihracatının %49’unu AB’ye üye ülkelere yapmaktadır. Tarım ihracatının %3’ü tahıllar ağırlıklı olarak Orta Doğu’ya ve Müslüman ülkelere gitmektedir. Dolayısıyla, dünyada ve de ülkemizde tarım ürünleri ve gıda sanayinde Fransız ürünlerinin etkisi vardır ve önemlidir.”

İTHALAT VE İHRACAT DURUMU

Fransa ile Türkiye arasında dış ticaret hacminin son yıllarda arttığını vurgulayan Suiçmez sözlerine şöyle devam etti; “Fransa ve Türkiye arasında siyasi olarak inişli çıkışlı bir ilişki yaşansa da aralarındaki dış ticaret hacmi son yıllarda istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Fransa, 2019 yılında Türkiye’nin en çok ticaret yaptığı 7. ülke olup son 10 yılda Türkiye ile Fransa’nın toplam dış ticaret hacmi %47 artarken, son 4 yıldır Türkiye ikili ticarette fazla vermektedir.”

Türkiye’nin ihracatının daha fazla olduğunu aktaran Suiçmez şunları aktardı;  “Türkiye’nin Fransa’ya ihraç ettiği başlıca ürünler; otomobil sanayi ürünleri (%30,9), hazır giyim (%14,0), otomobil yan sanayi ürünleri (%6,1), elektrikli ev aletleri (%5,1), genel kullanıma yönelik makine ve cihazlar (%3,6), tekstil endüstrisi ürünleri (%3,1) ve elektrikli cihazlar (%2,7). Türkiye’nin Fransa’dan ithal ettiği ürünler ise; genel kullanıma yönelik makine ve cihazlar (%9,5), temel kimyasal, azotlu, plastik ve sentetik kauçuk ürünler (%9,1), uçak ve uzay endüstri ürünleri (%8,2), demir ve çelik ürünleri (%8,1), otomobil yan sanayi ürünleri (%7,6), elektrikli cihazlar (%6,9), tıbbi farmasötik ürünler (%6,5).”

Tarıma dayalı ticari hacim hakkında da bilgi veren Suiçmez karşılıklı ithalat ve ihracat yapıldığını ifade etti. Suiçmez; “ İki ülke arasında tarım ve gıda ürünü ticaret hacmi fazla olmasa da karşılıklı ihracat ve ithalat yapılmaktadır. Türkiye tarım ve gıda sektörü kapsamında Fransa’ya traktör, kabuklu ve kuru meyveler ve mamulleri, yaş meyve ve sebze, balık ve su ürünleri, süt ürünleri ihraç ederken; traktör, bitki koruma ürünleri, canlı büyükbaş hayvan, et ve sakatat, balık ve su ürünleri, süt ürünleri, hububat ithal etmektedir.” dedi.

‘PAZARI EN İYİ DEĞERLENDİREN FRANSA’

Tarım ve Hayvancılıkta uygulanan politikaların Türkiye’yi pazar haline getirdiğini savunan Suiçmez şunları aktardı; “Türkiye, yıllardan beri uygulanan yanlış politikalar sonucunda, hayvancılıkta dışa bağımlı dolayısıyla ithalatçı ülke olup, ülkemizdeki hayvancılık potansiyelini pazar olarak en iyi değerlendiren ülkelerden birisi Fransa’dır. Teknik ve genetik açılardan sığır sürüsü ve sığır eti üretiminde Avrupa’da 1., dünyada ise 8. sırada yer alan, Avrupa et ırkı inek pazarının %34’ünü elinde tutan Fransa, Türkiye pazarına yönelik çalışmalarını uzun bir süreden beri devlet politikası olarak yürütmektedir. Sütten yeni kesilmiş yavrular, danalar, kesim sığırları ve damızlıklar olmak üzere tüm kategorilerden karışık olarak gerçekleşen ihracat verilerine göre, Türkiye, Fransız sığır ihracatı açısından en önemli 3. pazar konumundadır.”

Ülkemizde doğrudan tarım sektöründe etkin olan Fransız firmalarının olduğunu da aktaran Suiçmez, perakende ve zincir marketlerde Fransız şirketlerinin etkili olduklarını ifade etti. Suiçmez; “Ülkemizde doğrudan tarım sektörünü etkileyen Fransız şirketleri mevcut olup, başlıca faaliyet alanları; perakende sektöründe zincir marketlerle gıda tedariki, gıda sektöründe gıda sanayi ürünleri ve sigorta sektöründe tarımsal sigorta işlemleri şeklinde sıralanabilir.” dedi.

ZİNCİR MARKETLERİN BİR ÇOĞU FRANSIZ

Zincir marketlerin bir çoğunun Fransız menşeili olduğunu vurgulayan Suiçmez, yurt içinde yüzlerce şubesi olan bir marketin çiftçi ile alım garantili sözleşmeler yaptığını ifade etti. Suiçmez: “Türkiye’nin birçok bölgesinden alım garantisi ile 8 bine yakın çiftçi ile sözleşmeli üreticilik modelinde çalışarak aylık ortalama 10 bin tona yakın yaş sebze-meyve alımı gerçekleştirmektedir. Hayvancılık alanında da üretim ve satış yapan, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izniyle, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nden (TAGEM) patentli, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) ait yerli tohumları üretip yazlık ve kışlık sebze-meyve konusunda üreticilere ulaştırmakta ve hasat sonrası aldığı ürünleri marketlerinde satışa sunmaktadır. Son yıllarda şirket ile Tarım Kredi Kooperatifleri arasında ortak yürütülen ‘Yerli Tohum-Taze Mahsul’ gibi projeler mevcut olup, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Tarım Kredi Birlik Market bakliyat ürünleri o marketlerinde pazarlanmaktadır.” dedi.

Fransa merkezli uluslararası bir şirketin süt ve süt ürünleri başta olmak üzere bir çok tarım, hayvansal ürünü sattığını da vurgulayan Suiçmez gıda sektöründe en büyük pazar payını yine bu şirketlerin aldığını ifade etti. Suiçmez: “Gıda sektöründe Fransa merkezli uluslararası bir şirket, süt ürünleri ve yoğurttan bebek mamasına kadar beslenme konusunda birçok ürün üretmeye devam etmektedir.” dedi.

TARIM SİGORTASINDA FRANSIZ FİRMALARI ETKİLİ

Tarım sigortasında da kamu bankaları ile ortaklık geliştiren Fransız firmalarının olduğunu ifade eden Suiçmez, geçmişte de Fransız ürünlerine karşı boykot ilan edildiğini hatırlattı. Suiçmez: “Türkiye ile Fransa arasında 2011’de yaşanan siyasi kriz aşamasında gündeme gelen boykotun sınırlı kaldığı, sonraki yıllarda da karşılıklı ticaretin artarak sürdüğü bir gerçek. 2020’deki bu son krizden sonra Müslüman ülkelerde ve özellikle Suudi Arabistan’daki Fransız mallarına karşı boykotun satışları ciddi olarak etkilemediği Dünya basınında yer almaktadır. Ülkemizde de bu alanda boykotun ciddi bir sonuç doğuracağını düşünmüyorum. Bu aşamada Fransa boykotu gündemdeyken, ülkemiz ürünlerine karşı boykot uygulayan Suudi Arabistan’a karşı da boykotun gündeme gelmemesi manidardır.” dedi.

‘ÇİFTÇİLER FRANSIZ AKARYAKIT ŞİRKETLERİNİ ÇOK TERCİH ETMİYOR’

Tarım sektöründe çiftçilerin Fransız akaryakıt şirketlerini çok tercih etmediğini ifade eden Suiçmez, yedek parça ve mazot alımında da önceliğin uygun fiyatlı firmalar olduğunu aktardı. Suiçmez: “Fransız şirketi olarak ülke düzeyindeki akaryakıt satış zinciri küçük çaplı etkilenmeler olsa da çiftçi en uygun fiyatla mazot ve tarımsal ekipman telaşında olduğu için boykotun bu konuda etkili olabileceğini düşünmüyorum. Karşılıklı ticarete konu traktör ve yedek parçaların da, boykottan çok, artan döviz kuru boyutunda ülkemiz çiftçisini olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum.” dedi.

Fransız şirketlerinin Türk çiftçisinden aldıkları tarım, hayvancılık ve su ürünlerini yurt dışında sattığını da ifade eden Suiçmez şunları aktardı; “Fransız şirketler Türkiye’deki şirketleri üzerinden üreticilerimizin ürettikleri özellikle süt ve yoğurtlu ürünleri, tavuk ve kanatlı ürünleri, paketlenmiş içme suyunu yurtdışına ihraç ediyorlar. Fransız firmalarının tarımda etkili oldukları iller genellikle Ankara’nın batısındaki iller olup Bursa, Kocaeli, İstanbul ve Tekirdağ olarak sıralanabilir. Bununla birlikte zincir marketler kapsamında ülke düzeyinde de etkileri bulunmaktadır.”

‘YERLİ ÜRETİM DESTEKLENMELİ’

Yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Suiçmez, Türkiye ile Fransa arasında imzalanan dış ticaret anlaşmalarına vurgu yaptı. Suiçmez: “Neoliberal tarım politikalarının ülkemizde kronikleşen tarım ve gıda sektörü ile kırsal alan sorunlarını günümüzde çözemediği ortadadır.  Öncelikle, tarım sektörünün üreten, reel, gerçek bir sektör olduğunun farkına varılması, bitkisel ve hayvansal üretimde ciddi kalıcı önlemlerin alınması, tarımsal üretim planlamasına geçilmesi, öz sermaye yetersizliğinde tarımsal kredi koşullarının üretici lehine düzeltilmesi, girdiler dahil üretim maliyetlerinin düşürülerek artan ve zamanında verilen desteklerle üretimde sürekliliğin sağlanması bir zorunluluktur. Covid-19 salgınından dünya ölçeğinde ders çıkararak, ülkemizdeki dışa bağımlı politikalar yerine bir an önce ‘kamucu tarım politikası’ değişikliğine gidilmelidir.” dedi.

Çiftçinin ihtiyacı olan bazı ürünlerin yurt dışından ve Fransa’dan geldiğini vurgulayan Suiçmez yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Suiçmez: “Mazot, gübre, ilaç, yem ve tohum gibi temel tarımsal girdilerde ne yazık ki büyük oranda yurt dışına bağımlıyız. Döviz kurlarındaki artış ise doğrudan tarımsal üretim maliyetlerini artırmaktadır. Bu konuda yeterli kaynak ayrılarak Ar-Ge çalışmaları hızlandırılmalı ve yerli girdi üretimi somut teşviklerle desteklenmelidir. Son olarak şunu söyleyebilirim. Türkiye ile Fransa arasında imzalanmış ve halen yürürlükte olan ikili anlaşmalar, Türkiye ile AB arasında imzalanmış olan ticari ve ekonomik Anlaşmalar Türkiye Fransa arasındaki dış ticaretteki işleyişi belirlemektedir. Bu anlaşmalarda bir değişiklik olmadığı sürece boykot çağırısının dış ticaret hacmine önemli bir etkisi olmayacaktır.” dedi….

 

Haber: Özgür ALTIN/ ANKARA

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.

Okunma Sayısı: 45
Fotoğraf Galerisi