15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü

Tarımsal üretimin ana aktörü; Kadın Çiftçilerimiz

Dünyada tarımsal işgücünün %40‘nı kadınlar oluşturmaktadır. Türkiye‘de ise istihdam edilen kadınların %75‘i ise kırsal kesimde yer almaktadır. Kırsalda yaşayan kadınlar tüm dünyada sosyo-ekonomik sürekliliğin anahtarı ve kalkınma süreçlerinin hayati ve olmazsa olmaz unsurlarıdır. Gelişmekte olan birçok ülkede tarımsal işgücünün belkemiğini oluşturmakta, Gayri Safi Milli Hasılanın %35-45‘ini, gelişen dünyanın gıda ihtiyacının %50‘den fazlasını üretmektedirler. Bununla birlikte 500 milyon kırsal kadın yoksul olup, kaynaklara ve pazarlara erişebilirlikleri zayıftır.

Gerek dünyada, gerekse Türkiye‘de tarımsal üretimin ve kırsal hayatın sürekliliğinin sağlanmasında en önemli rolü kırsalda yaşayan kadınlar oynamaktadır. Kadınların sahip oldukları üretim, yeniden üretim ve toplumsal ilişkiler ya da ailenin sosyalizasyonu olarak özetlenebilen roller, kadına toplum içinde çok büyük bir sorumluluk vermektedir. Bununla birlikte gerek ekonomik gerekse sosyal açıdan kadınlar toplumda hak ettikleri sosyo-ekonomik konuma gelememektedirler. Bunun arkasındaki en önemli etmen, kadınların kırsal hayat içerisinde erkekler gibi üretici veya çiftçi olarak görülmemesidir. Üretim rolü açısından kadınlar, erkeklerin yardımcısı konumundadır ve kadınların da çoğunluğu kendisini çiftçi olarak görmemektedir.

Çiftçilik konusunda en çok çalışan ve daha fazla emek sarf eden kadınlarımızdır. Toplum olarak ayakta kalmamızda, geleceğe güvenle bakmamızda kadınların önemi çok büyüktür. Bundan dolayı Çiftçilerimizin yarısını temsil eden kadın çiftçilerimiz bilgi ve becerisi çok önemlidir. Kadın çiftçilerimiz, hayatın merkezinde yer alıyor.  Onların daha fazla eğitilmesiyle, ülkemiz tarımda istenilen düzeye çıkacak, üretimin her aşamasında; kendi aile bütçelerine olduğu kadar, ülke ekonomisine de önemli katkılar yapacaktır.  Hedefimiz modern üretim tekniklerinin çiftçi kadınlarımıza anlatılması, böylece tarımda önemli hedeflerimizden olan üretim artışının gerçekleşmesidir. Bugün gelişmiş batı ülkeleri, bu seviyeye gelmişse bunu çok daha önceden sezmeleri, kadınlarına da eğitimde, kültürde, iş hayatında en az erkekler kadar toplum içerisinde yer bulmaları ve onlara verdikleri değerden geçiyor. Günümüzde devletimiz pek çok alanda kadınlarımıza yönelik pozitif ayırımcılık yapmaktadır. Bu kadınlarımız için çok güzel fırsatlar sunmaktadır. Bunun mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Kadınları baş tacı eden bir dinin mensubu ve kadınlarımıza çoğu Avrupa ülkesinden daha önce haklarını vermiş bir toplumun ferdi olarak; kadınlarımız için bir moral olan bu törenin hayırlı olmasını diliyorum.

Unutmayalım; Kadının eğitimi, ailenin eğitimidir. Ailenin eğitimi de toplumun eğitimidir. Eğitimli bir kadın, dalga dalga bütün toplumunu aydınlatacaktır. Çiftçi Kadınlarımızın bu anlamlı gününü en içten dileklerimizle kutlar, gıda güvenliğinin ön planda tutulduğu bereketli ürünler üretmelerini temenni ederim.

Celil ÇALIŞ

ZMO Konya Şube Başkanı