2 EYLÜL GAZETESİ: “KRİZLERDEN ÇIKIŞ YOLUNU” GÖSTERDİLER…- 05 AĞUSTOS 2024
Bir süredir özellikle gıda fiyatlarındaki anormal artışlardan şikayet ediyoruz. Şikayet değil hep birlikte nerede ise isyan ediyoruz. Özellikle tarımsal ürünlerin fiyatlarının artışında arz talep dengesizliği mi, yani üretim yetersizliği mi yoksa girdi maliyetlerinin yüksekliği mi etkili ciddi anlamda her defasında tartışma konusu yapılıyor. Ancak üretende maliyet artışından, satan da kar marjı düşüklüğünden şikayet ediyor. Yani tarımsal ürünler böyle kritik kriz zamanlarında hep tartışma konusu yapılıyor. Sektör genel anlamda krizde. Eskişehir’de Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanlığının öncülüğünde çok önemli bir platform oluşturulmuş. “Eskişehir Tarım Platformu” adıyla oluşturulan ortak akıl sürecinin yıllarca etkin bir rol oynamadığını biliyoruz. Selma GÜDER başkanlığındaki platform bir süredir aktif bir çalışma içerisinde. Edindiğim bilgilere göre 18 paydaşın içinde yer aldığı platform son dönemde yaşanan sıkıntıları uzun süredir masaya yatırıyordu. Bu çalışmalar sonucunda Eskişehir tarımının krizden çıkışı için ortak bir manifesto hazırlanmış.
Bu konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada platformun amacı, “Eskişehir tarımı ortak paydasında birleşen platform üyelerinin birlikte hareketiyle, şehrin tarımının gelişimine katkı vermek, tarım ürünleri üretici ve tüketicilerini korumaktır” diye açıklanıyor. Bu amaca ulaşmak için ise bir yol haritası belirlenmesi gerektiğine işaret ediliyor. Ve şöyle deniliyor, “Bunun tek yolunun birlikte çalışmak olduğunu bilen tüm tarım (bitkisel üretim ve hayvansal üretim) paydaşlarının doğal üyesi olduğu platform, günümüzün çoklu krizler ortamından çıkışının yolu olan sürdürülebilir tarım ve gıda sistemini yerel düzeyde oluşturmak hedefiyle çalışmaktadır.”
18 paydaşın yer aldığı platformda, aslında birbiri ile çelişen görev alanları varmış gibi görünse de tarımın büyük orandaki paydaşlarının varmış gibi görünen çelişkilerin çözümü konusunda bir mutabakatı var. Yayınlanan manifestoda, bu sorunun da masaya yatırıldığı anlaşılıyor ve konu şöyle açıklanıyor, “Eskişehir Tarım Platformu, birbirimize rağmen veya birbirimize karşı değil, birbirimizle nasıl çalışacağımız ile ilgilidir. Eskişehir tarımı için herkesin sesine kulak vererek, yerelde sürdürülebilir bir tarım ve gıda sisteminin menfaatlerine ve toplumun faydasına uyan teklifler sunacak, projeler üretecek, mevzuatları takip edip ilgilileri bilgilendirecek ve farkındalık faaliyetleri yapacaktır. Bu amaçlar ve ilkeler doğrultusunda kurulan Eskişehir Tarım Platformu’nun tüm üyeleri olarak birlikte çalışmanın artık bir gönüllülüğün ötesinde zorunluluk haline dönüştüğü düşüncemizi paylaşır, kapımızın herkese açık olduğunu, tek derdimizin şehrimizin üreticisi ve tüketicisi olduğunu bir kez daha belirterek, kamuoyunu saygı ve sevgiyle selamlarız.”
Yukarıda manifestodan bölüm bölüm notlar aktardım. Bu notlardan sayfalar dolusu metin çıkar. İlk etapta teknik bir açıklama gibi görünse de Eskişehir tarımının paydaşlarının aynı hedefler doğrultusunda ve birlikte yola çıkması son derece değerli. Son yıllarda Eskişehir’de tarım ve hayvancılıkta üretimin gerilemesinin önüne geçmek ve bu konunun yeniden özendirilmesinin yolu sadece paydaşların değil, kamu kurumları ile diğer meslek örgütlerinin de katkıları ile mümkün olacaktır.
Örneğin, tahıl, pancar, mısır gibi temel ürünlerin yanı sıra İç Anadolu’nun Çukurovası diye tabir edilen bölgenin hak ettiği üretim standartlarına kavuşması için herkesin taşın altına elini koymaktan başka çaresinin olmadığının anlaşılmış olması gerçekten büyük bir adımdır. Tarım Platformu’na ilgili kurumların ne kadar destek verip vermeyeceklerini önümüzdeki süreçte göreceğiz. Umut edelim ki Eskişehir bu alanda Türkiye’de bir öncü olsun...
Bu konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada platformun amacı, “Eskişehir tarımı ortak paydasında birleşen platform üyelerinin birlikte hareketiyle, şehrin tarımının gelişimine katkı vermek, tarım ürünleri üretici ve tüketicilerini korumaktır” diye açıklanıyor. Bu amaca ulaşmak için ise bir yol haritası belirlenmesi gerektiğine işaret ediliyor. Ve şöyle deniliyor, “Bunun tek yolunun birlikte çalışmak olduğunu bilen tüm tarım (bitkisel üretim ve hayvansal üretim) paydaşlarının doğal üyesi olduğu platform, günümüzün çoklu krizler ortamından çıkışının yolu olan sürdürülebilir tarım ve gıda sistemini yerel düzeyde oluşturmak hedefiyle çalışmaktadır.”
18 paydaşın yer aldığı platformda, aslında birbiri ile çelişen görev alanları varmış gibi görünse de tarımın büyük orandaki paydaşlarının varmış gibi görünen çelişkilerin çözümü konusunda bir mutabakatı var. Yayınlanan manifestoda, bu sorunun da masaya yatırıldığı anlaşılıyor ve konu şöyle açıklanıyor, “Eskişehir Tarım Platformu, birbirimize rağmen veya birbirimize karşı değil, birbirimizle nasıl çalışacağımız ile ilgilidir. Eskişehir tarımı için herkesin sesine kulak vererek, yerelde sürdürülebilir bir tarım ve gıda sisteminin menfaatlerine ve toplumun faydasına uyan teklifler sunacak, projeler üretecek, mevzuatları takip edip ilgilileri bilgilendirecek ve farkındalık faaliyetleri yapacaktır. Bu amaçlar ve ilkeler doğrultusunda kurulan Eskişehir Tarım Platformu’nun tüm üyeleri olarak birlikte çalışmanın artık bir gönüllülüğün ötesinde zorunluluk haline dönüştüğü düşüncemizi paylaşır, kapımızın herkese açık olduğunu, tek derdimizin şehrimizin üreticisi ve tüketicisi olduğunu bir kez daha belirterek, kamuoyunu saygı ve sevgiyle selamlarız.”
Yukarıda manifestodan bölüm bölüm notlar aktardım. Bu notlardan sayfalar dolusu metin çıkar. İlk etapta teknik bir açıklama gibi görünse de Eskişehir tarımının paydaşlarının aynı hedefler doğrultusunda ve birlikte yola çıkması son derece değerli. Son yıllarda Eskişehir’de tarım ve hayvancılıkta üretimin gerilemesinin önüne geçmek ve bu konunun yeniden özendirilmesinin yolu sadece paydaşların değil, kamu kurumları ile diğer meslek örgütlerinin de katkıları ile mümkün olacaktır.
Örneğin, tahıl, pancar, mısır gibi temel ürünlerin yanı sıra İç Anadolu’nun Çukurovası diye tabir edilen bölgenin hak ettiği üretim standartlarına kavuşması için herkesin taşın altına elini koymaktan başka çaresinin olmadığının anlaşılmış olması gerçekten büyük bir adımdır. Tarım Platformu’na ilgili kurumların ne kadar destek verip vermeyeceklerini önümüzdeki süreçte göreceğiz. Umut edelim ki Eskişehir bu alanda Türkiye’de bir öncü olsun...
Okunma Sayısı: 71