24 SAAT GAZETESİ: SUİÇMEZ: MADENİ ÖNCELEYEN, DOĞAYI YOK SAYAN BİR BAKIŞ AÇISI VAR- 3 MART 2022

24 SAAT GAZETESİ: SUİÇMEZ: MADENİ ÖNCELEYEN, DOĞAYI YOK SAYAN BİR BAKIŞ AÇISI VAR- 3 MART 2022
MERKEZ
03.03.2022
 

1 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’de değişiklik yapan yönetmeliği, kamuoyunda tepki oluşturdu. İlgili değişiklikle, tapuda zeytinlik olarak kayıtlı bulunan alanlarda, ülkenin elektirik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerine izin verilebilecek. Söz konusu değişiklikle ilgili basın açıklamasını kamuoyuyla paylaşan TMMOB, açıklamasında yargı yoluna gideceklerini belirtirken, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, konuya ilişkin görüşlerini 24 Saat gazetesi ile paylaştı

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’de değişiklik yapan yönetmeliği, 1 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarda ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerine izin verilebilecek. Söz konusu değişikliğe ilişkin yönetmelik, başta sosyal medya olmak üzere geniş bir toplumsal muhalefetle karşılanırken, değişikliğe ilişkin basın açıklaması yapan TMMOB da, yönetmeliğin iptali için yargı yoluna gideceklerini belirtmişti.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, konuya ilişkin 24 Saat gazetesine açıklamada bulundu.

Suiçmez, ülkedeki zeytinliklerin maden, enerji, turizm, sanayi ve imara açılmasına yönelik değişikliklerin sürekli gündemde olduğuna işaret ederek, 2012 yılında gündeme gelen değişiklik için de, aralarında Peyzaj Mimarları ve Çevre Mühendisleri odalarının da olduğu davanın kazanıldığını hatırlattı. 1939 tarihli “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun”a aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kazanıldığını ve 2002 yılında beri dokuz kere yasa ve yönetmelik değişikliklerinin yargıdan döndüğünü vurgulayan Suiçmez, “Zeytinliklerimiz Anayasa boyutunda 44. ve 45. maddelerle de koruna altında. 1939 yılında çıkan yasa diyor ki, ‘Zeytinliklerin 3 km yakınına zeytin işletmeleri dışında, toz çıkarak hiç bir tesise izin verilmez. Toprak Koruma Kanunu, toprak ve dikili arazileri Tarım Bakanlığı’nın korumasına vermiş” dedi.

“Hem Anayasa hem de ilgili yasa gündemdeyken ülkemizde de olması beklenen, hukuk devletindeki normlar hiyerarşisi, yasaların Anayasa’ya, yönetmelik ve tebliğlerin ise yasaya aykırı olmasının önüne geçer. Bunu göz ardı ederek, hukuk devletini yok sayarak, bu şekilde bir yönetmeliğin gelmesi kabul edilemez” diyen Suiçmez, daha önce jeotermal santrallar konusunda özellikle Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Gediz havzalarında yönetmelik değişikliği nedeniyle orman ve verimli alanların açılmasına yönelik “ÇED gerekli değil” kararlarına yönelik yüzlerce dava açıldığını kaydetti.

Suiçmez, en son yayımlanan bu değişikliğin, “Akbelen Ormanı direnişindeki gibi beş büyük şirketin kömürle çalışma ihtiyacını karşılamak ve o nedenle doğayı yok etmek üzere bir yönetim değişikliği” olduğunu söyledi. Suiçmez, ilgili değişikliğin normlar hiyerarşisi gereği yargıya taşınacağını ifade ederek, şu anda kamuoyunu bilgilendirirek toplumsal mücadeleyi devam ettirmek niyetinde olduklarını vurguladı.

“Biz doğayı koruyan ‘üstün kamu yararı kararının’ geçerli olduğunu düşünüyoruz”

Suiçmez, yönetmelik değişikliğinde yer alan “kamu yararı” na ilişkin de şöyle konuştu:

“Orman, mera, zeytinlik, verimli tarım alanları söz konusu olduğunda, Tarım Bakanlığı mevzuat gereği kamu yararı diyor ama biz yargıya gittiğimizde, Bakanlığın kamu yararı dediğine, buraların korunmasının daha üstün kamu yararı olduğuna hükmedilerek kararlar bozuluyor. Bu defa da öyle olacağını düşünüyoruz. Biz doğayı koruyan üstün kamu yararı kararının geçerli olduğunu düşünüyoruz.”

Madencilik faaliyetine açılacak zeytinliklerin daha sonra rehabilite edileceğine yönelik ifadeyi de değerlendrien Suiçmez, “Bu alanların rehabilite edileceği belirtiliyor. Kazdağı dâhil, hiçbir yatırım, geçmişe yönelik rehabilite yapılmadı, kontrol edilip ceza verildiğini de duymadık. Bu, yıllar boyunca uyulmayacak bir taahhüt sadece… Bir de zorunlu hâllerde zeytinliklerin başka yerlere taşınacağı söylenmiş. Zeytinlik, olduğu yerde zeytinliktir, yüzlerce yıllık ağaçları ve ekosistemi taşımak mümkün değil, bu da göz boyamaya yönelik bir taahhüt. Nereye götüreceksiniz? Dikilecek yeni zeytinlikler, çok uzun süre sonra belki zeytin verecek, onun da ötesinde bunları taşımak için ya ormanları keseceksiniz ya da tarımsal alanda kendimize yeterli değilken, bu alanlara zeytin dikeceksiniz. Bu bilimsel olarak da uygun değil. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın görevi, zeytinlikleri koşulsuz korumak ve üretimi arttırmak. Ülkemiz yurt dışından zeytinyağı alırken, Tarım Bakanlığı’nın asıl görevini bırakıp, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı doğayı yok ederken, buna aracılık yapması kabul edilemez.”


“Vahşi şekilde madencilik yapılması, yurt dışı tahahütllerine de aykırı”

Suiçmez, Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı imzaladığını ve yeşil mutabakat tartışılırken, “vahşi şekilde” madenciliğin yapılmasının yurt dışı tahahütllerine de aykırı olduğunu belirtti. Suiçmez, “Ne zaman enerji ya da maden şirketlerinin önünü açmaya kalksak, doğrudan enerji ihtiyacına sığınıyoruz. Oysa Elektirik Mühendileri Odası defalarca, ülkemizdeki enerjinin kendine yettiğini, kayıp ve kaçak giderilirse sorun olmayacağını, asıl sorunun enerjinin üretim ve dağıtımındaki özelleştirmeler olduğunu söyledi. En son Denizli’de de gördük ki, Devlet Bahçeli bile enerjinin kamulaştırılması gerektiğini söyledi” diye konuştu.

Suiçmez, mermer, bakır, altın, kömür şirketlerine verilen ruhsatlarla ülkedeki tüm arazileri şirketlerin olası kullanımına açıldığını ifade ederek, “Madeni önceleyen, doğayı yok sayan bir bakış açısı var” dedi. Suiçmez devamla şöyle konuştu:

“Madenlerimiz çıkarılmamalı demiyoruz, elbette çıkarılmalı ama vahşi şekilde, doğayı ve insanı yok sayarak, sadece beli şirketlerin en ucuz maliyetle bunları çıkarmasına yönelik yasa tasarıları ve uygulamaları tanımıyoruz. Madencilik denetlemesi ve planlaması yapması gereken kamu yönetimidir ama zaten kamu yönetiminin tek taraflı tercihleri en önemli sorun…”


İlgili değişiklik ne diyor?

1 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliği ile “Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda … sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilir” hükmü getirildi. Bu değişiklik, ülke çapındaki zeytinliklerin yok edilmesi tehlikesini beraberinde getireceği gerekçesiyle başta sosyal medya olmak üzere toplumun pek çok kesiminden tepki aldı.

İlgili değişikliğe göre, söz konusu faaliyetlerin bitiminde sahanın rehabilite edilerek eski haline getirileceğinin taahhüt edilmesi şartıyla, zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına izin verilebilecek. Bu kapsamda, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca izin verilebilecek.

Ancak şimdiye kadar verimli alan, mera ve orman gibi yerlere yapılan hiç bir madencilik ve enerji tesisinin bu taahhüdü karşılamadığı biliniyor.

 

Haber: Sultan YAVUZ

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ. 

 

Okunma Sayısı: 230
Fotoğraf Galerisi