24 SAAT GAZETESİ: ZİRAİ DON FELAKETİ ÇİFTÇİYİ VURDU: ÜRÜN KAYBI BÜYÜK, DESTEK BEKLENTİSİ ARTIYOR- 17 NİSAN 2025

24 SAAT GAZETESİ: ZİRAİ DON FELAKETİ ÇİFTÇİYİ VURDU: ÜRÜN KAYBI BÜYÜK, DESTEK BEKLENTİSİ ARTIYOR- 17 NİSAN 2025
MERKEZ
17.04.2025

36 ilde etkili olan don felaketi, üzümden kayısıya, fındıktan patatese birçok üründe ciddi kayıplara yol açtı. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Suiçmez, hasar tespitlerinin hızla ve adil biçimde yapılması gerektiğini vurguladı.

 
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin dört bir yanında etkili olan don felaketi 36 ilde tarımsal üretimi ağır şekilde etkiledi. Özellikle meyve ağaçları, sebze ekimleri ve hububat alanlarında ciddi zararlar meydana gelirken kayıpların telafisi için üreticilerin destek beklentisi arttı. Ziraat Mühendisleri Odası yaşanan felaketin etkilerinin uzun vadede gıda fiyatlarına yansıyabileceğini ancak gıda enflasyonun temel nedeninin iklime indirgenmemesi gerektiğini belirterek, tarım bütçesinin artırılması ve bu alandaki politikaların uygulamaya alınmasının hayati önem taşıdığını açıkladı.

İç Anadolu, Ege, Akdeniz, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu olmak üzere geniş coğrafyada tarımsal üretimi tehdit eden don felaketi özellikle çiçeklenme dönemindeki meyve ağaçları ve tarladaki erken ekimlerin zarar görmesine neden oldu. Üzüm, kayısı, fındık, ceviz, elma, şeftali, badem, dut, patates ve şeker pancarı gibi birçok üründe ciddi zarar oluştu.

Konuyla ilgili görüştüğümüz Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Suiçmez’e göre bu kayıplar sadece üretimi değil, önümüzdeki aylarda gıda fiyatlarını ve dış ticaret gelirlerini de olumsuz etkileyecek. Zararın sadece bugünü değil gelecek sezonun üretim ve fiyat dengesini de riske atabileceğini söyleyen Suiçmez, “Çiftçi tarladan çekilirse, gıda güvenliği tehlikeye girer” dedi.


Suiçmez
, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün tarımsal üretim takviminde iklim değişikliği nedeniyle ciddi bir güncelleme ihtiyacı doğduğunu belirterek, “İklim kaymaları artık bir aya kadar ulaşıyor. Çiftçi hâlâ alışkanlıklarına göre hareket ediyor. Bakanlık önceden uyarılar yaptı ama bu uyarılara rağmen don geniş bir coğrafyada ciddi zarara yol açtı. Hasar tespitleri devam ediyor ve bu sürecin hızla tamamlanması gerekiyor” diye konuştu.

“Gerçekçi tespit ve adil ödeme” çağrısı

Zarar gören üreticilerin en büyük şikâyetinin, hasar tespitlerinin düşük gösterilmesi olduğunu ifade eden Suiçmez, “Gerçekçi tespit yapılmalı, ödemeler buna göre yapılmalı. Aksi halde üreticinin alandan çekilmesi kaçınılmaz olur” uyarısında bulundu.

TARSİM sigortasının önemine dikkat çeken Suiçmez, sistemin kapsayıcılığının yetersiz olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’de 5,5 milyon çiftçi var, ancak yalnızca 2,3 milyonu TARSİM’e kayıtlı. Geriye kalan milyonlarca üretici ne yapacak? Afet bölgesi ilan edilmediği sürece bu üreticiler hiçbir destekten faydalanamıyor” dedi.

“Günah keçisi iklim değil”

Don felaketinin gıda enflasyonunu tetiklemediğini, asıl sorunun uygulanan tarım politikalarında olduğunu vurgulayan Suiçmez, “Bu yıl tarıma 615 milyar TL destek verilmesi gerekirken, Meclis’ten geçen miktar yalnızca 135 milyar TL. Destekler ise bir yıl gecikmeli ödeniyor. Geciken destek, destek değildir. Üstelik çiftçinin borcu çığ gibi büyüyor. BDDK verilerine göre çiftçinin banka borcu 950 milyar TL’ye yaklaştı, tarım kredi dahil edildiğinde bu rakam 1 trilyonun üzerine çıkıyor. Takipteki kredi miktarı ise bir yılda 2,2 milyardan 4,9 milyara çıktı” açıklamasında bulundu.

Suiçmez, mazot, gübre, tohum gibi temel girdilerde KDV indiriminin olmamasını, kredi faizlerinin çiftçi lehine düzenlenmemesini de büyük bir sorun olarak göstererek, bu ortamda don felaketinin etkilerinin daha da ağır hissedileceğini belirtti. TOBB’un çağrısını hatırlatan Suiçmez, kredi faizlerinin silinmesi, ana paranın taksitlendirilmesi ve çiftçinin tüm zararının karşılanması çağrısını yineledi.

“Tarımda tasarruf olmaz”

Tarım politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini savunan Suiçmez, 2014 yılında yaşanan don felaketinin etkilerinin iki yılda atlatıldığını hatırlatarak, “Şimdi çok daha geniş bir coğrafyada benzer bir felaketle karşı karşıyayız. Bu krizi iklime bağlamak kolaycılıktır. Asıl sorun, yıllardır sürdürülen yanlış politikalardır. Tarımda kemer sıkılmaz, tasarruf olmaz. Bugün tasarruf edilen her kuruş, ileride sağlık sistemine, hastalıklara harcanır. Üretici alandan çekilirse yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşamayız” dedi.

“Kurulun adı, tarımda ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle oluşturulan daha önce Sağlık ve Gıda Politikaları ismiyle kurulan kurulun yakın zamanda ikiye ayrılarak Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu’na dönüştüğünü anımsatan Suiçmez, kurulda ne bir ziraat mühendisi ne de çiftçi temsilcisi bulunduğunu belirtti. Suiçmez, “12 üyeli bu kurulda bir akademisyen dışında meslektaşımız yok. Çiftçi örgütü yok, tarımla ilgili bilimsel meslek odası yok. Kurulun adı, tarımda ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor ama çözüm için bilimsel ve sahadan gelen bir yaklaşım yok” diye konuştu.


Muhabir: Naz AKMAN

Gazeteye ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ. 

Okunma Sayısı: 57