TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

45. DÖNEM 1. DANIŞMA KURULU

SONUÇ BİLDİRGESİ 

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası 7-9 Ekim 2016 tarihleri arasında, yurt sathındaki tüm şube ve temsilciliklerimizin katılımıyla, Muğla Şubemizin ev sahipliğinde Bodrum`da toplanmış, mesleğimiz ve meslek alanlarımız ile ilgili aşağıdaki konular görüşülmüştür. 

İlk başladığı 2006 yılında tarım danışmanlığı müessesesinin nasıl uygulanması gerektiği ODA`mız kurullarında etraflıca tartışılmış ve çözüm önerileri kamuoyuna bildirilmişti, bilimsel yaklaşımlardan uzak düzenlemeler tarım danışmanlığını pek çok sorunu ile günümüze kadar gelinmesine sebep olmuştur. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca kaldırıldığının hemen devamında bu uygulamaya devam edileceğinin açıklanması üzerine bundan sonraki süreç için ODA`mızın görüş ve önerilerini oluşturmak, en doğru şekilde uygulanmasını sağlamak üzere komisyon kurularak konunun tüm yönlerini içeren bir çalışma yapılacaktır.

Zirai ilaç ve alet bayileri tarım sektörünün yaşadığı çöküş sürecine bağlı olarak üreticinin giderek yoksullaşması nedeniyle pazarladıkları ürünlerin bedelini tahsil edemez noktaya gelmiştir. Bu durum perakendecisinden toptancısına, ithalatçıdan ihracatçıya kadar bütün sektör paydaşlarını olumsuz etkilemektedir. Sektöre girdi sağlayan meslektaşlarımızın finansal sorunları giderek ağırlaşmıştır. Buna bağlı olarak iflasların yaşanması kaçınılmazdır. Mevcut yönetmelik hastalık, ölüm vb durumlarda ilaç bayilerini kaderi ile karşı karşıya bırakmaktadır. Benzer sıkıntılar yaşayan bayilerimizin depolarında bulunan ilaç ve gübrenin ilgili firmalar tarafından geri alınmasını sağlayacak, bayi ruhsatlarının kazanılmış hak çerçevesinde bekletmeye alınarak daha sonra hak sahiplerine verilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.

Güvenilir gıda üretimini teminen gıda işletmelerinde istihdamı zorunlu personel olarak çalışan meslektaşlarımızın, mesleki bilgi ve tecrübelerini uygulamalarındaki engeller giderek artmaktadır. Bilimden ve teknikten uzak bir yaklaşımla mühendisliği yok sayan bir politik anlayışın gıda güvenilirliğini sağlaması mümkün değildir. ODA`mız, bu işletmelerde meslektaşlarımızın istihdamı ve vatandaşlarımızın güvenilir gıdaya ulaşmasının takipçisi olacaktır.

Tohum ve tarım ilacı konusunda dışa bağımlılığı artıran, doğa ve canlılar üzerindeki zararlı etkileri konusunda her geçen gün yeni bir bilimsel çalışma ortaya konan GDO`lar konusunda, halkımızın doğru bilgilendirilmesi yönünde çalışmalarımız devam edecektir. Ülkemizde sadece yem amaçlı kullanılmak üzere GDO`lu soya ve mısıra izin verilmiştir. Ancak GDO`lu mısır ve soyanın işlenmiş gıdalarda bulunup bulunmadığı konusunda kamuoyu net bir şekilde bilgilendirilmemektedir. Bu ürünlerin GDO`suzlarını ülkemizde yetiştirmek mümkündür. İthalat değil, GDO`suzlarının üretimi savunulmalıdır.

Kamuoyunda olumlu algı oluşturan ve tv kanallarında sıklıkla halka izlettirilen tarım arazilerinin korunduğuna dair kamu spotları gerçeği yansıtmamaktadır. Tarım arazilerinin korunacağı belirtilirken fiiliyatta tam tersi uygulamalar dikkati çekmektedir. Diğer yandan Aydın ve Manisa`daki jeotermal uygulamalar ile başta Ergene Nehri gibi toprak ve su kaynaklarında meydana getirilmiş olan kirlilikler bu doğal varlıklarımızın tarımda kullanılmasını olanaksız hale getirmektedir. Bu kapsamda büyük ovaların korunacağı ve tarımsal SİT alanı ilan edileceği söylemleri inandırıcılığını kaybetmektedir.

1980 yılına kadar, coğrafi bölgelerimiz üzerinden sayıları 7 adet olarak planlanan ancak günümüzde 39`a ulaşan Ziraat Fakültelerinden yılda yaklaşık 5.000 ziraat mühendisi mezun olmaktadır. Bunun bir sonucu olarak çok sayıda meslektaşımız işsiz kalmakta ya da mesleğini yapamamaktadır. Buna karşın YÖK`ün almış olduğu karar uyarınca Üniversiteye giriş sınavında Ziraat, Su Ürünleri ve Orman Mühendisliklerini dışarda bırakarak uygulamaya koyduğu baraj uygulaması kabul edilemez. Hiçbir bilimsel ve teknik yönü olmayan bu yaklaşım birçok sorun alanı bulunan meslek disiplinimize geri dönülemez zararlar verecektir.

Tarımsal üretimi gerileten, tarım arazilerini tarım dışına çıkaran, pek çok önemli üründe dışa bağımlılığımızı artıran, çiftçiyi üretimden vazgeçiren, mesleğimizin uygulama alanını günden güne daraltan politikalara karşı bundan önce olduğu gibi bundan sonrada çözüm içeren görüşlerimizi üretmeye ve kamuoyuyla paylaşmaya devam edilecektir.

Ülkemizde 15 Temmuz 2016 günü yaşanan darbe girişimi sonrasında aynı kaotik ortam devam etmektedir. Getirilen olağanüstü hal uygulaması ile terör örgütü ilan edilen Fetullah Gülen cemaati ile uzaktan yakından alakası olmayan insanların eşleri ile birlikte görevden uzaklaştırılması ve incelemelerinin uzun bir zamana yayılması mağduriyetlere yol açmakta, kamuoyunda mücadelenin haklılığı konusunda soru işaretlerinin oluşmasına neden olmaktadır. Bu kaotik ortama en kısa zamanda son verilmelidir.

ODA`mız darbenin yaşandığı süreçte de belirttiği üzere "Ne darbe ne dikta, tam bağımsız ve demokratik Türkiye" yaklaşımını korumaktadır.

ODA`mıza ve mesleğimize uzun yıllar hizmet etmiş olan ve ebediyete uğurladığımız sevgili hocamız Prof. Dr. Gürol ERGİN`i saygıyla anıyoruz...

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI