‘BEYAZ ALTIN’A DÖNÜŞ KALICI MI? - EVRENSEL
Yıllar önce pamuğu bırakıp alternatif ürünlere yönelen üreticiler, bu yıl tekrar pamuğa dönüş yaptı. Bu yıl ülke genelinde yüzde 30-40’lık ekim alanı artışı yaşandı. Söz konusu dönüşün başında, üreticinin pamuğu bırakıp yöneldiği mısır ve buğdayda yaşadığı hayal kırıklığı geliyor. “Ülkenin bu alanda açığı var” denilerek, prim destekleriyle mısır üretimine yönlendirilen üreticiler mısırı geçen yıl maliyetine dahi satamadılar. Yaşanan hayal kırıklığının yanı sıra geçen yıl pamuğa verilen 32 Ykr primin (320 bin lira) bu yıl ekim alanlarındaki artışa etkisi oldu.
Bir dönem Çukurova’da “Beyaz gelinlik” veya “Beyaz altın” olarak tanımlanan pamuk üretiminde, son 10 yıldaki düşüşün aksine, bu yıl ilk kez artış oldu? Söz konusu artış, “Çukurova ‘beyaz gelinliğini’ yeniden mi giyecek?” sorusunu beraberinde getirdi.
Umudunu pamuğa bağlayan üreticinin önünde şu an kara bir tablo duruyor. Çünkü Türkiye’de pamuk hasadı devam ederken, dünya borsalarındaki fiyat düşüyor. Hükümet yüksek prim desteği açıklamazsa üretici perişan olacak.
Fiyat sıkıntısı
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) 6. Bölge ve Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Halil Dolap, pamuk üreticisinin fiyat konusunda büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya olduğunu belirtti. Dolap, Türkiye’nin toplam pamuk üretiminin üçte birinin karşılandığı Şanlıurfa’da, ‘’40 randıman pamuğun’’ kilosunun ortalama 60 Ykr’den satıldığını kaydetti. Ancak geçen ay ortaya çıkan yeşil kurt zararlısının ekili alanların büyük bir bölümünde zarara neden olduğuna değinen Dolap, bu nedenle pamuğun randımanının düştüğünü ifade etti.
Gübre, mazot, sulama, pamuk toplama, nakliye gibi masraflar değerlendirildiğinde çiftçinin ürününü zararına satmak zorunda kaldığını söyledi.
Çukobirlik’in geçen yıl 19 bin ton dolayında pamuk aldığını, oysa bu rakamın 150 bin ton civarında gerçekleşmesi gerektiğini Kaydeden Dolap, çiftçilerin ‘’kaderleriyle baş başa’’ bırakılmaması gerektiğini kaydetti. Dolap, ABD’den pamuk ithalinin, yerli pamuğu ‘’ayağa düşürdüğünü’’ belirtti.
Spekülatörler işbaşında
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Fethi Coşkuntuncel, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da devletin vereceği destekleme priminin tatmin edici olması halinde sıkıntıların giderileceğini savunarak, şunları söyledi: ‘’Pamuk hasadıyla birlikte piyasada talep fazlası oluştu. Bunda pamuk ithalatının da etkisi büyük. Sanayici, ithal pamuğa verdiği parayı Türk çiftçisinden esirgiyor. Şu anda, fiyatlar geçen yılın başlangıç noktasında seyrediyor. Yurtiçinde lif pamuğun kilosu 1.70 YTL, kütlü pamuk ise 65 Ykr’den satılıyor. Oysa, ithal lif pamuğun kilosu dışardan 1.92 YTL’ye geliyor. Kalite yönünden Türk pamuğu ile ABD pamuğu arasında fark yok. Sanayici, içerde fiyatların yükselmemesi için ithal pamuk kozunu kullanıyor.’’
Coşkuntuncel, fiyat düşüşünde spekülatörlerin de etkisinin olduğunu belirtirken, ‘’Ocak ayında fiyatlar yükselir, nakit sıkıntısı yaşamayan ürünü elinde tutmalı. Çünkü, şu anda pamuk gerçek değerinde değil, tamamen spekülatif bir düşüş söz konusu’’ dedi.
Pamuk dünyada sorunlu
Dünyada pamuk fiyatlarının genel seviyesi sürekli düşüyor. Dünya Bankası verilerine göre 1950 yılında bir kilogram pamuk 5.05 dolardan 2002 yılında yıllar içindeki en düşük değerine 1.02 dolara düştü.
Yapılan analizler, ABD ve AB’de pamuk üreticilerine verilen yüksek dozdaki desteklemelerin dünya fiyatını düşürdüğü yolunda. ABD, Yunanistan ve İspanya gibi üç ülkede toplam 3-4 milyar dolar destek verilince, fiyatın düştüğü vurgulanıyor. Mesela iki ülke, Yunanistan ve İspanya üreticileri dünyadaki pamuk üretiminin sadece yüzde 2.5 kadarını yaparken, dünyada verilen desteklerin toplamının yüzde 17 kadarını almaktalar.
Stok sorunu yaşanıyor. Uluslararası Pamuk Danışma Kurulu verilerine göre 2004/2005 sezonunda dünyada 26.3 milyon ton pamuk üretilmiş. 23.5 milyon ton pamuk tüketilmiş. 10.8 milyon ton da stoklanmış pamuk varmış. 2005/2006 sezonunda dünya pamuk üretiminin 24.8 milyon tona gerilemesi ama 2006/2007 sezonunda ise 25.3 milyon ton olması, yani hafifçe artması bekleniyormuş.
Kaliteye rağmen
Dünyada FAO verilerine göre (2004 yılında) 9.7 milyar dolar karşılığında 6.8 milyon ton pamuk ihracatı gerçekleştirilmiş. Bunun yüzde 44 kadarı ABD, Avustralya ve Özbekistan tarafından yapılmış. Dünya pamuk ithalatı ise 7.1 milyon ton olmuş. En fazla ithalat yapan ülkeler ise sırası ile Çin, pamuk ülkesi olan Türkiye ve Endonezya!
Pamukta en yüksek verimin Türkiye’de elde edilmesine rağmen ülke üreticileri, dünyadaki rakipleriyle rekabet edemiyor. Çünkü dünyanın en pahalı mazotu, su ve elektriğini ülke çiftçisi kullanıyor.
Ulusal bir tarım politikası olmalı
Ayhan Barut (ZMO Adana Şube Başkanı): 1970’li yıllarda 300-350 hektarda ekimi yapılırken 2005 yılında bu ekim 32 bin hektara kadar gerilemiştir.
1970-1980 yılları arasında ilimizin ekonomik alandaki gelişmişlik bakımında ilk dört il arasında yer almasının sebebi de pamuk ve pamuğun yarattığı katma değerdir. Bugün, ilimizin ekonomik gelişiminin çok daha geri sıralara düşmesinde yine pamuk ekim alanının daralmasının büyük rolü olmuştur. 2006 yılına gelindiğinde ülkenin pamuk yetiştiren bölgelerinde pamuk ekim alanlarında ciddi artışlar gerçekleşti. Adana’da yüzde 60 civarında pamuk ekim alanı artmıştır.
Bu artışın en önemle sebepleri ise mısır ve buğday ürününden üreticinin beklentilerini bulamamasıdır.
Sonuç olarak pamuk ekim alanının ihtiyaç oranında artırılıp ithalatın önü kesilmelidir. Bütün bunları gerçekleştirmek için ülkenin ulusal bir tarım politikası olmalıdır. Üretim planlanması yapılmalı ve her ürünü planlama neticesinde ne kadar alana ekeceğimiz tespit edilmelidir.
Çukurova ‘beyaz gelinlik’ giyebilecek mi?
Gülsüm Mansur / Halil İmrek
Çukurova’da önemli bir yeri olan pamuk, Adana’nın bir dönem simgesiydi. Adana Türkiye’nin pamuk tarımı potansiyeli en yüksek olan illerinin başında geliyordu. Pamuk üretimi, Adana’nın sanayileşmesinde de, ekonomik gelişmesinde de önemli bir yerde duruyordu. Adana’da pamuğa dayalı 117 çırçır ve pres fabrikası, birçok lif döküntüsü işleyen tesis, 29 adet iplik, 30 adet dokuma, 49 adet konfeksiyon sanayisinde faaliyet gösteren kuruluş bulunmakta. Büyük bir pamuk üretim potansiyeli ve bu potansiyele dayalı sanayi potansiyeli bulunan Adana’da son 15 yıldır bu potansiyelde büyük düşüşler yaşanıyor. Daha önceleri Adana’da toplam ekim alanı içinde yüzde 50 düzeyinde bir yeri olan pamuk, gelinen aşamada bu düzeyin oldukça altında seyrediyor. 1990’lı yılların başına kadar yüzde 20’lerde seyreden, sonraları ise yüzde 13-14’lere gerileyen pamuk üretimi, gelinen son aşamada yüzde 10-11’lere kadar düşmüş. Son on yılda ciddi bir gerileme yaşayan ve terk edilen pamuk üretimi, bu yıl ilk kez arttı.
Gelişmeler, “Çukurova beyaz gelinliğini yeniden giyilebilecek mi? Sorusunu beraberinde getirdi. Soruya Adana Ticaret Borsası Başkanı Fethi Coşkuntuncel, “Pamuk Adana ve Türkiye açısından büyük öneme sahiptir ve desteklenmesi gerekiyor. Doğru bir pamuk politikası olur ve üretici desteklenirse üretim artar” cevabını veriyor.
Türkiye’nin lif pamuk ihtiyacı 1 milyon 400 bin ton, üretiminin ise 850 bin ton olduğuna dikkat çeken Coşkuntel, ihtiyacın Yunanistan ve ABD’den karşılandığına bu nedenle desteklenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Pamuk fiyatı 1.25 YTL olmalı
ZMO Adana Şube raporunda ise şu ifadelere yer veriliyor: “Karadenizli için fındık ne ise Çukurova için de pamuk aynıdır. Pamuk, ülke ihracatımızın yüzde 40’ı yani 20 milyar dolarlık bölümünü sağlayan tekstil ve konfeksiyon sanayisinin hammaddesidir. Ülke ihtiyacımız olan 1 milyon 350 bin ton lif pamuk ülkemizde yeterince üretilememektedir. 2004 yılı dahil olmak üzere son yıllarda 550 bin ton pamuk ithalatı gerçekleştirildi. Ancak bu rakam 2005 yılında maksimum seviyesine çıkarak 748 bin ton lif pamuk ithalatı yapılarak 900 milyon dolar döviz ödenmiştir. Aynı zamanda yağlık bitkilerden olan pamuk yağ ihtiyacı açısından önem taşımaktadır. Ülke olarak ham yağ ve pamuk ithalatına 1.8 milyar dolar ödeyerek petrolden sonra en fazla döviz ödediğimiz kalemdir. Ülkemizin birçok bölgesi ve iklimi pamuk yetiştirme açısından olanaklıdır. Ancak yanlış politikalar üreticileri pamuk ekiminden uzaklaştırmıştır. Ülkemizde tarım ile uğraşan kesim 2006 yılına kadar pamuk dışında birçok tarım ürünü yetiştiriciliğine yönelmiştir. 2006 yılında üreticileri yeniden pamuğa yönelmiştir. 2006 yılında ülke çapında pamukta artış söz konusudur
Adana ili ülkemizin önemli pamuk üretim merkezlerinden birisidir. Pamuğun ilimiz ve ülkemiz ekonomisi için katkısı tartışılmaz. Katma değeri yüksek olan bu ürünümüz 2006 yılı maliyetleri konusunda ZMO Adana Şube’miz teknik elemanlarınca yapılan bağımsız ve objektif çalışma sonucunda 1 Kg kütlü pamuk maliyeti 1 YTL bulunmuş olup üretici kârı ile birlikte 1.25 YTL’ye satılması gerekir. Aksi ve düşük açıklanan rakam arasındaki fark teşvik primi olarak peşin ödenmelidir. Pamukla ilgili ve önemli yeri olan bölgemizdeki ÇUKOBİRLİK’e gereken destek ve yardım yapılmalıdır.”