“ANIZ YAKMAK KATLİAM”-MERHABA
ZMO Konya Şube Başkanımız Celil ÇALIŞ, "Toprağın en önemli ve verimli kısmı en üstteki 5 santimetrelik alandır. Anız yangınları da bu alanlara zarar vermekte ve canlı olan ne varsa öldürmektedir” dedi.
Konya Ovası‘nda buğday başta olmak üzere diğer hububat ürünlerinin hasadının ardından, tarlada kalan anızlar bilinçsizce yakılıyor. Saman fiyatlarının geçtiğimiz yıllara oranla düşmesi, saman söküm masrafının gelirden daha fazla olmasına neden oluyor. Son günlerde hızla artan anız yangınları, büyük bir tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Uzmanlar, çiftçiyi anız yakmaması konusunda uyarsa da bilinçsiz çiftçiler anızını yakmaya devam ediyor. Konya itfaiye ekipleri ise yangınlara müdahale etmek için yoğun çaba sarf ediyor. Normal günlerde il genelinde günlük yaklaşık 150 yangın olurken, hasadın yapılmasının ardından bu sayı 300‘e yaklaştı. En son Kulu‘ da meydana gelen anız yangını itfaiye ekipleri tarafından güçlükle söndürüldü. Yerleşim yerlerine yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta meydana gelen yangın, rüzgarın da etkisiyle geniş bir alana yayıldı. 6 saatte söndürülen yangından geriye sadece küller kaldı. Ova‘da anız yangınlarının sayısı gün geçtikçe artıyor.
BİN YILLIK EMEK MAHVOLUYOR
Yakılan anızda toprak yapısının büyük oranda zarar gördüğünü belirten Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Celil ÇALIŞ, "Toprak, genel özelliği açısından uzun yıllar sonucunda oluşmakta. 1 santimetre toprağın oluşması için minimum 200 yıl gerekiyor. Konya Ovası‘ndaki en düşük toprak seviyesi 40 santimetre. Toprağın 300 yılda oluştuğunu düşünürsek, 12 bin yıllık topraktan bahsediyoruz. Uzmanlar olarak üreticiye sürekli bunları söylüyor ve uyarıyoruz. Toprak bizlere atalarımızın ve gelecek nesillerin emanetidir. Üreticiler olarak bizlerin bu konuda sorumlulukları ve vebali bulunmakta. Toprağın ne kadar önemli olduğunu her platformda açıklamaya çalışıyoruz. Tarım arazilerinin yanlış kullanılması yönünde üreticiyi uyarıyoruz. Toprak içerisinde hava, su depoları ve canlıların olduğu yaşayan bir varlıktır. Anız yakmak, uzun yılların emeğini yok etmektir" diye konuştu.
EN VERİMLİ ALANI TAHRİP OLUYOR
Topraktaki havanın ve su depolarının toprağın ilk 5 santimetresinde bulunduğunu, yakılan anız ile birlikte bu alanın zarar gördüğünü dile getiren ÇALIŞ, "Toprağın en önemli ve verimli kısmı en üstteki 5 santimetrelik alandır. Yangınlar da bu alanlara zarar vermekte ve canlı olan ne varsa öldürmektedir. Milyarlarca mikroorganizmanın ölümüne sebebiyet verilmektedir. Bu bir caniliktir. Bir insanın derisinin yandığını düşünün. Yanan bu deri ne kadar işlevsel ise yakılan anızın toprağı da o kadar işlevseldir. Bu topraklarda atalarımız vardı. Şimdi de bizler varız. Bitkisel üretimi devam ettirmek zorundayız. Bunu yaparken de toprağın hakkını vererek kaliteli ürünler ortaya koymalıyız. Üretici için bu bir vatandaşlık görevidir. Anız yangınları konusunda geçtiğimiz yıllarda daha vahim bir tablo vardı. Bizler samanı bile ithal eder hale gelmiştik. O zamanlar yangınlar pek yaşanmadı. Ancak bu yıl yağışlar samanı kıymetsiz hale getirdi" ifadelerini kullandı.
CEZAİ İŞLEMİ VAR AMA
Anız yakmanın cezası olduğunu ancak uygulanamadığını kaydeden ÇALIŞ, şöyle konuştu: "Çevre Koruma Genel Müdürlüğü‘nün anız yakılmasına ceza kesebilir. Ancak fail anızı yaktığı anda tespit edilmeli veya faili itiraf etmesi lazım. Bu şartlar sağlanamadığı için, ceza da kesilemiyor. Bu kötü alışkanlık anız yakımı konusunda bir algının oluşturulması ile çözülür. Anıza karşı toplum baskısı yapılması gerekiyor."