Başkanımız Özkan TAŞPINAR, küresel ısınma sonucu son 6- 7 yıldır sürekli kurak geçen iklime bağlı olarak tarım kesiminin büyük sıkıntılar çektiğini açıkladı. Küresel mevsim değişikliğine bağlı olarak ılıman bir iklime geçişle birlikte 2008‘in sonbahar aylarından itibaren yağışlı bir havanın etkisinde kalan Konya‘da 2009 yılı da olumlu geçtiğini vurgulayan Başkan TAŞPINAR, 2010 yılında düşen yağışın önceki yıllara yüzde 50 arttığını kaydetti
   Türkiye‘nin tahıl ambarı Konya‘da son yıllarda yaşanan kuraklık ve yanlış sulama politikaları tahıl çiftçiyi zor durumda bıraktı. Yapımı devam eden Konya Ovası Projesi (KOP)‘un biran önce bitirilmesini bekleyen Konyalı çiftçi, bu sayede yeniden Türkiye‘nin tahıl ambarı olmayı amaçlıyor.
   Sahip olduğu 2.2 milyon hektar tarım alanın sadece 510 bin hektar alanın sulanabilen Konya‘da, kıraç ekim yapılan tarım arazilerinde karasal iklime uygun bitkiler yetiştiriliyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye‘de üretilen buğdayın yüzde 11‘i, arpanın yüzde 14‘ü, şekerpancarının ise yüzde 25‘ini yetiştiren Konya‘da son yıllardaki kuraklık çiftçileri zor durumda bıraktı.
Başkanımız Özkan TAŞPINAR, küresel ısınma sonucu son 6- 7 yıldır sürekli kurak geçen iklime bağlı olarak tarım kesiminin büyük sıkıntılar çektiğini açıkladı. Küresel mevsim değişikliğine bağlı olarak ılıman bir iklime geçişle birlikte 2008‘in sonbahar aylarından itibaren yağışlı bir havanın etkisinde kalan Konya‘da 2009 yılı da olumlu geçtiğini vurgulayan TAŞPINAR, 2010 yılında düşen yağış miktarının önceki yıllara yüzde 50 arttığının müjdesini verdi.
   Konya Ovası‘na yeterli yağmur yağması durumunda rekoltede büyük bir artış beklediklerini dile getiren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı, bu sayede sulanan tarla ile sulanmayan arasında verim farkının olmayacağının altını çizdi. Konya Ovası‘nın yaklaşık 25 yıldır devam eden yeraltı suyunun azalması sorununa da bir an önce kesin bir çözüm bulunmasının önemine dikkat çeken Özkan TAŞPINAR, "Bir an evvel basınçlı sulama sistemleri yaygınlaştırılmalı, tarım basınçlı sulama sistemiyle kontrollü olarak yapılmalı. KOP, Konya‘nın olmazsa olmazıdır. Sulanabilen 510 bin hektar arazi, Göksu‘nun Konya ovasına akması ve tamamının tarımda kullanılması halinde ancak 600 bin hektar ulaşacak ki bu kullanıma sanayi ve içme suyunu da dahil edersek sulanabilen arazi 560 hektarla sınırlı kalacaktır. Konya‘nın bazı bölgelerine ulaşmasa da tüm Konya Ovası‘nda yeraltı suyunun takviye edilmesi ile barajlar dolacak ve Konya‘nın iklimi değişerek ürün yelpazesi artacaktır. Konya ovasının bir çanak şeklinde olması nedeniyle dışarıdan hiçbir su kaynağıyla beslenememektedir. Artık biz Göksu‘yu değil, Kızılırmak suyunu Konya ovasına nasıl getiririz onun hesabını yapmalıyız." dedi.