“KONYA EKONOMİSİ KIRAÇ ALANLARIN SULANABİLİR HALE GETİRİLMESİ İLE BÜYÜYECEKTİR” İLLERDE EKONOMİ GAZETESİ

“KONYA EKONOMİSİ KIRAÇ ALANLARIN SULANABİLİR HALE GETİRİLMESİ İLE BÜYÜYECEKTİR” İLLERDE EKONOMİ GAZETESİ
KONYA
18.01.2013

Şube Başkanımız Özkan TAŞPINAR`la "İllerde Ekonomi Gazetesi" Türkiye Koordinatörü Mustafa ŞİMŞEK röportaj yaptı.

 

Ziraat Mühendisleri Odamıza kayıtlı 50 bin üzerinde, Konya Şubemize kayıtlı bin 610 Ziraat Mühendisi vardır. ODA mıza kayıtlı çeşitli kurum ve kuruluşlarda çalışan meslektaşlarımıza birlik ve beraberlik içerisinde hizmet veriyoruz.

13 Aralık 2010 tarihine kadar 5179 sayılı yasa kapsamında 30 beygir gücü (altında ve üstünde) veya 10 çalışanın (altında ve üstünde) olduğu gıda işletmelerinde meslektaşlarımız mezun oldukları bölüm göz önünde tutularak sorumlu yönetici olarak çalışıyorlardı. 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu yasalaştıktan 6 ay sonra 13 Aralık 2010 tarihinde tüm maddeleriyle yürürlüğe girmesi ile 30 beygir gücünün ve 10 çalışanın altında olan gıda işletmelerinde sorumlu yöneticilik kalktı ve buralarda çalışan meslektaşlarımız işsiz kaldılar. Daha da önemlisi mezun oldukları bölüm dikkate alınarak gıda ile ilgili farklı sektörlerde yıllarca sorumlu yöneticilik yapan meslektaşlarımızın çalışma alanları kısıtlandı ve işsiz kaldılar. 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu gereğince İstihdamı Zorunlu Personel olarak gıda ve gıda ile temas eden maddeler üreten işyerlerinde çalışan meslektaşlarımız 2.600.00 net maaşla çalışmaları noter huzurunda yapılan sözleşme ile ODA mız tarafından zorunlu kılınsa da meslektaşlarımız pratikte bu ücretleri alamıyorlar. Kanunun mühendis gözetiminde üretim yapabilirsin dediği işletme sahiplerine bu durumun önemi çeşitli yaptırımlarla anlatılması gerekmektedir.

Ülke genelinde gıda işletmelerin % 50 den fazlası 30 beygir gücü ve 10 çalışanın altındaki büyüklükteki işyerleridir. Gıda güvenliğine aykırı uygulamaların ağırlıkla bu işletmelerden kaynaklandığı değerlendirildiğinde bu kanunun gıda güvenliği ve halk sağlığı için tehlikeli sonuçlar doğuracağı açıkça görülmektedir. Öncesinde mühendis gözetiminde teknik ve hijyenik standartlarının yükseltilerek üretimin yapıldığı işyerleri bugün gıda üretimi teknik ve hijyen şartları hakkında bilgisi olmayan kişilere bırakılmış durumdadır. 30 beygir gücü ve 10 çalışanın altındaki işletmelerde mühendis yani teknik eleman olmadan üretimin yapılmasına neden olan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunun gıda güvenliği ve halk sağlığı için ne denli tehlikeli sonuçlar yaratacağı ortadadır.

Tarımsal üretimi ilgilendiren projeler İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına giderek uygulamaya geçilmektedir. Devleti bu yükten kurtarmanın yolu, sızdırmazlık raporu için Makine Mühendisleri Odasına gidildiği gibi tarımsal üretimi içine alan projelerin ODA mıza kayıtlı ilgili alan için gerekli meslek içi eğitimleri almış Ziraat Mühendislerince yapılması ile sağlanabilir. Konya Şubesi olarak Damla sulama Projesi ile ilgili çalışmalarımız var. Projenin maliyetini 21 bin TL Firma projelendirmesi ile 55 Milyar gibi bir rakam çıkmaktadır. Biz kendi imkanımızla yaptığımız proje ile devlete hiç yük olmadan daha da ucuza mal ediyoruz. Böylelikle hem devlet hem de çiftçi para kazanacak.

2011 yılı ile 2012 yılını mukayese ettiğimizde ekonomide bir büyüme var mı?

Hükümet daha öncesinde bazı tedbirler aldı. Alış verişi biraz arttırdı. Geçen yıl 10 trilyon verilen hibe 2012 yılında 4 trilyona düşürüldü. Düşen rakam acele fren yaptı. Bu fren ile bir kısım işyerleri zarar etmiştir.

2012 yılında zarar eden çok firma olmuştur. Aylık faizler yükselince insanlar alımı durdurdu. Müteahhitlerin ev satma kapasiteleri düştü. Alış verişler azaldı. Ziraat Bankasında 2011 yılında çok kredi dağıtıldı. 2012 yılında çiftçi fazla borçlanmamıştır. Çiftçi belirli sıkıntıları yaşamıştır. 2012 yılında zarar gören firma sayısı çok fazladır.

Ekonomide enflasyonu düşürme metotları vardır. Bu metotlar değişik zamanlarda uygulanmışlardır. Bu uygulamaların sonuçlarını halk ve şirketler farklı farklı hissetmektedir. Siz paranızın değerinin düşmesine karşılık ihracatınızı artırmış oluyorsunuz. İhracatın artması yurt içinde üretimi artırmakta işsizlik azalmaktadır. Sürekli iş görülmektedir. Her ne kadar az kazansanız da satışlarınız artmaktadır. Burada paranın kıymeti yavaş yavaş yerine gelmektedir. Bu bir metot dur.

Develüsyon düşerse üretim otomatik artacak ve devletin gelirleri artmış olacak devlet o zaman ÖTV ve KDV düşürülebilir. Bir de bolluk içinde enflasyonu düşürme politikası vardır. Birde sıkı para politikası var. Kemal DERVİŞ‘ in getirdiği politika. İki türlü de enflasyon düşürülebilir.

Konya ilimizin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. 2.2 milyon hektarlık bir tarım alanımız var. Sanayimizin % 70 i,  ticaretin % 70-75 tarıma dayalıdır. Gelişmeyi sağlamak için sulanabilir arazi miktarını artırmamız gerekmektedir.

Konya da 550-600 bin hektarlık alanda sulu tarım, 1.7 milyon hektarda ise kıraç tarım yapılmaktadır. Bu alanın yarısını bile sulayabilseniz üretiminiz çok büyük artacaktır. Konya Ovası nda 850 bin hektarı sulayabilseniz Konya Ovası cennet olacaktır. Konya Ovasına bunun gibi 2-3 projenin gelmesi ile Konya ekonomisi ciddi olarak canlanacaktır.

S.Ü. Ziraat Fakültesinin toprak koruma ile ilgili ciddi çalışmalar yaparak ilgili birimlere bilgi vermesi gerekmektedir. Biz bu konuda ilgili birimlere bilgilendirmeler yapıyoruz. Toprak Koruma kanunu ile ilgili çıkan kanunun uygulama ve denetlemeleri ciddi olarak yapılmaktadır. Birinci sınıf tarım alanları koruma altına alınmalı ve imara açılmamalıdır. Topraklarımız korunmalı ki gelecek nesle güzel yerler bırakabilelim.

Enerji için nasıl savaş çıkıyorsa, ileride gıda için savaş planları yapılacağı kaçınılmazdır. Ülkemiz topraklarına bizden sonraki nesilleri de düşünerek hep birlikte sahip çıkmamız gerekmektedir.

Okunma Sayısı: 1401
Fotoğraf Galerisi