Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) bulunan ürünlerden mısır ve soya fasulyesinin Türkiye‘ye giriş yaptığını anlatan Başkan TAŞPINAR, "Türkiye tarıma önem verirse GDO‘ya gerek kalmaz. Konya gibi bir yerde 2.2 milyon hektar ekilebilen ve tarım alanı olan bir şehirde sulanabilir alanlar 400 bin hektardır. Biz diğer işleri tamamen bırakıp 2.2 milyon hektarın nasıl sulanacağının hesabını yaparsak Türkiye‘yi, Konya‘dan besleriz" dedi.

   ÜRÜNLERDE ZİRAİ İLAÇ KALINTILARI

   Pazarlar ile sebze ve meyve haline gelen ürünlerde "zirai ilaç kalıntısı yoktur" belgesinin olması gerektiğini ifade eden Başkan TAŞPINAR, Belediyelerin analiz laboratuarı kurarak, bu ürünleri denetlemesi gerekir. Pazar ve hale gelen ürünlerde zirai ilaç kalıntısı yoktur amblemi bulunmaması, zehir yeme ihtimalimizin olduğu anlamına gelir. Bir zirai ilacın 21 kalıcılığı ise ürün ilaçlandıktan 2 gün sonra toplandığı takdirde, 19 gün daha zehirli olma riski vardır. Bunlar pazarlara geldiği zaman zehirli ürün almış oluruz. Bunların denetlenmesi lazım" şeklinde konuştu.

   TARIMIN SORUNLARI SAYMAKLA BİTMEZ

   Bir tarım ülkesinin tarımda kalkınamadığı müddetçe başka alanlarda kalkınamayacağını vurgulayan Başkan TAŞPINAR, "Türkiye bir tarım ülkesi, Konya bir tarım kentidir. Türk tarımının pek çok sorunları bulunmaktadır. Bu sorunların çözümünde biz ziraat mühendislerine büyük görevler düşmektedir. Bizler bu görev ve sorumluluğun bilincinde olup başarabilecek azim ve kararlılıktayız. Tarım ülkesi olup da tarımdan kalkınmasını sağlayamayan ülkeler, diğer alanlarda yapacakları hamlelerle kalkınmada, tam bir bütünlüğü sağlamaları mümkün olmayacaktır. Çünkü tarım bir yandan insan beslenmesine gereksinim duyulan bitkisel ve hayvansal ürünlerin teminini sağlarken, diğer yandan da sanayi sektörüne ham madde sağlamaktadır" diye konuştu.

   ÜLKESEL KALKINMA LOKOMOTİFİ: TARIM

   Sanayi sektörlerinin kullandıkları ham madde ile özdeşleştiğini savunan Başkan TAŞPINAR, "Bugün olduğu gibi gelecekte de dünyada söz sahibi ülkelerin, tarımı ülkesel kalkınmanın lokomotifi olarak kabul ederek tarımsal gelişmişliğini en üst seviyeye taşıyan ve yeraltı kaynakları bakımından zengin olup, onu yer üstüne çıkararak mamul hale getirebilen ülkeler olacağını söyleyebiliriz" dedi.