ADALET NÖBETİNİN 1000. GÜNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI

ADALET NÖBETİNİN 1000. GÜNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI
MERKEZ
20.01.2025
 
Gezi davasındaki uydurma deliller ve kurgulanmış bir iddianameyle alınan skandal kararın ardından, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı başlatılan Adalet Nöbetinin 1000. günü dolayısıyla 19 Ocak 2025 tarihinde TMMOB İl Koordinasyon Kurulları, Türkiye çapında basın açıklamaları gerçekleştirdi. Basın açıklamasına ODA Başkanımız Baki Remzi SUİÇMEZ katıldı.

Ankara Sakarya Caddesinde gerçekleştirilen basın açıklama öncesi TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz konuya ilişkin değerlendirmede bulundu:

"Bugün Arkadaşlarımızın aramızdan koparılışının 1000. günündeyiz. Biz de 1000 gündür adalet arayışındayız. 1000 gündür örgütlü olduğumuz her yerde adalet nöbetleri tutuyoruz. Hukukun evrensel ilkeleri ayaklar altına alınarak arkadaşlarımız 1000 gün önce bizden kopartıldı.

Bugün Sevgili Hrant Dink'in alçakça katledilişinin 18. yılı. 

Bizler Gezi için, Hrant için, Gezi Tutukluları için, Şehir Plancıları Odamızın Onur Kurulu Üyesi Tayfın Kahraman için, Milletvekili Can Atalay için adalet istiyoruz. Tüm gezi tutuklularına selamlarımızı ve dayanışma dileklerimizi gönderiyoruz.

Arkadaşlarımız 1000 gündür cezaevinde; çünkü Anayasa'nın 135. maddesinin, çünkü TMMOB'nin kendilerine verdiği görev ve sorumlulukları yerine getirdiler. Taksim Meydanı'nda mahkeme kararlarına, imar planına aykırı şekilde başlatılan inşaat çalışmalarına karşı çıktıkları için, Gezi Parkı'na sahip çıktıkları için, bu konuda raporlar hazırlayıp kamuoyunu bilgilendirdikleri için, konuyu yargıya taşıdıkları için, milyonlarca insanın yer aldığı gezi direnişinin bir parçası oldukları için, bu ülke hepimizin dedikleri için, çağdaş yaşam biçimlerine sahip çıktıkları için, kamusal varlıklarımızın bir avuç azınlık tarafından talan edilmesine karşı durdukları için; temsil ettikleri bilimi ve tekniği yağmacıların değil ülke halkının hizmetine sundukları için....

Biliyorsunuz Gezi Direnişinden sonra bir çok dava açıldı, Taksim Dayanışması, Çarşı Grubu yargılandı... Kimler yargılanmadı biliyor musunuz; Anayasayı tanımayanlar, hukuksuz bir biçimde Taksim Meydanı'nı yapılaşmaya açanlar, çadırlarımızı içinde insanlar uyurken ateşe verenler, Cumhuriyetin bize bıraktığı mirası yok etmek isteyenler, binlerce arkadaşımızı yaralayıp sakat bırakanlar; Ali İsmail'i, Ethem'i, Medeni'yi, Abdocan'ı, Ahmet'i, Berkin'i aramızdan kopartanlar...

Arkadaşlarımız serbest bırakılana, Gezi'de yaşanan acıların sorumluları yargılanana kadar adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz! İktidarın ve medyanın tüm imkanlarını kullanarak bu ülkenin mühendislerini, mimarlarını ve şehir plancılarını itibarsızlaştırmak istiyorlar. Bizler Gezi'de yaratılan dayanışmaya her zaman sahip çıkacağız. Zannetmesinler ki bizleri susturabilirler!

Gezi için, Gezi Tutukluları için, Hrant için adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz!"

TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu Sekreterliği tarafından okunan açıklama şöyle:

ÜLKEMİZİN AYDINLIK GELECEĞİNİ, MESLEKLERİMİZİ, ARKADAŞLARIMIZI VE GEZİ’Yİ SAVUNMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ!

Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Arkadaşlar,

Tam 1000 gün oldu. Arkadaşlarımız, dostlarımız, meslektaşlarımız bizden alınalı 1000 gün oldu. 1000 gündür bizler arkadaşlarımıza kavuşacağımız günü bekliyoruz. Bitmeyen bir adalet utancına şahitlik ediyoruz.

Aralarında Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay’ın da bulunduğu arkadaşlarımız 1000 gündür cezaevinde tutuluyor.

Uydurma delillerle, kurgulanmış bir iddianameyle yürütülen yargı süreci, siyasal iktidarın hukuk ve adalet anlayışının çarpıklığının en somut göstergesi olarak tarihe geçmiştir.

Bizler çok iyi biliyoruz ki arkadaşlarımız bir suç işledikleri için değil, siyasi iktidarın hesaplaşmaktan, yüzleşmekten korktuğu gerçeklerden kaçmanın bir aracı olarak tutsak edilmiştir. Arkadaşlarımız mesleklerini halkın faydasını gözeterek yerine getirdikleri için tutsak edilmiştir.

Gezi Direnişi beşli çetelere verilen ihalelerin, derelerimizi, ormanlarımızı, kıyılarımızı sermayeye satanların karşısında; emeğin, emekçilerin, gençlerin, emeklilerin, kadınların yani tüm halk kesimlerinin sesi olmuştur.

Gezi Direnişi ve bu direnişin parçası olmuş herkes, tarih karşısında ve toplum vicdanında tertemiz ve lekesizdir. Siyasi iktidarın asıl cezalandırmak istediği Gezi Direnişi olduğu kadar, parkına, şehrine, doğasına, tarihine sahip çıkan mühendis, mimar ve şehir plancılarıdır. Mesleki bilgisini halktan yanan kullanan kamucu mühendis, mimar, şehir plancılarının mücadelesidir; TMMOB ve bağlı odalarının onurlu mücadele geleneğidir.

Buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz: hukuku ve yargı organlarını siyasal çıkarlarınız doğrultusunda kullanmaktan vazgeçin. Doğamıza, tarihimize, yaşamımıza sahip çıkmak suç değildir. Mesleki sorumluluğumuz gereği bilimin ve tekniğin yol göstericiliğinde toplumu aydınlatmak suç değildir.

Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Arkadaşlar,

Siyasi iktidarın tüm bu saldırı politikalarının altında üzerini örtmek istediği büyük bir toplumsal dram ve başarısızlık tablosu yatmaktadır.

İçerisinden geçtikleri her krizi ücretleri aşağı çekerek, emekçilerin haklarını törpüleyerek, sendikasızlaştırarak, çalışma yaşamını güvencesizleştirerek, toplumu her açıdan baskı ve zor altına alarak atlatmayı deniyor.

Arkadaşlarımızın, 1000 gündür tutuklu olmasının sebebi de bizleri, tüm halk kesimlerini sindirmek istemeleridir.

Bizler bu ülkenin aydınlık yarınları için direnen, emeğine, haklarına ve Gezi’ye sahip çıkan milyonlar olarak, bütün bu yıldırma politikalarına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.

Çünkü Gezi’ye baktığımızda; bilim ve tekniğin ışığında, tüm canlıların yaşam hakkına saygılı, eşit, onurlu, barış içerisinde yaşayacağımız, adil bir ülke umudunun ne kadar diri olduğunu görüyoruz. Geleceğimizi, çocuklarımızın yarınlarını görüyoruz.

Biliyoruz ki Gezi teslim alınamaz. Gezi Direnişi’nin sesleri, bugün hala ülkemizin sokaklarında yarınları, emekten, eşitlikten ve adaletten yana kurabilmenin umuduyla yankılanmaktadır.

Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Arkadaşlar,

TMMOB ve bağlı odaların en temel amacı, bilimi ve tekniği halkın yararına kullanarak kamusal alanları savunmaktır. Siyasi iktidarın TMMOB’yi cezalandırmak istemesinin asıl nedeni TMMOB ve bağlı odalarının toplumcu çizgisidir.

Mesleklerimizin gereği halka ait olanı korumak, kamu yararını savunmak biz mühendis, mimar ve şehir plancılarının temel görevidir. Bu görev doğrultusunda, İstanbul kentinin en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, Gezi Parkı park olarak kalsın diye mücadele etmek mesleğimizin en önemli toplumsal sorumluluğudur.

İşte bu yüzden bilinmelidir ki hiçbir dava ve hiçbir karar, Gezi’nin , demokratik kamuoyu ve yasalar önündeki meşruiyetini gölgeleyemez ve hiçbir güç bizlerin emekten, halkımızdan, ülkemizden, mesleğimiz ve bilimsel teknik doğrulardan yana duruşumuzu engelleyemez.

TMMOB, arkadaşlarımızın yanında olmaya, doğru bildiklerini söylemeye, halkımızdan, ülkemizden yana kamu yararını savunma mücadelesini sürdürecektir.

1000 gün sonra inatla ve ısrarla bir kez daha haykırıyoruz; Halkın vicdanını derinden yaralayan bu kararların hiçbir hükmü yoktur. Bu siyasi zorbalıktan derhal vazgeçin ve arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın.

TMMOB İl Koordinasyon Kurulları


Okunma Sayısı: 36
Fotoğraf Galerisi