ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU-II
TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu tarafından, 20–21 Mayıs 2011 tarihlerinde gerçekleştirilen Adana Kent Sorunları Sempozyumu`nun sonuç bildirgesi açıklandı.
Bildirgeyi açıklayan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Mustafa ALTIOKKA, sempozyum öncesinde, 26 Şubat 2011‘de, Adana‘daki farklı, örgütlü toplumsal kesimlerin sözcülerini bir araya getiren, "Adana Kent Sorunları Forumu" gerçekleştirildiğini, yaklaşık 6 aylık bir sürede, farklı kurum ve kuruluşları temsilen 42 kişiden oluşan Sempozyum Düzenleme Kurulu ile 17 kişiden oluşan Sempozyum Yürütme Kurulunun çalışmaları sonucunda gerçekleştirilen bu etkinliğe, 320 kayıtlı delege katıldığını vurguladı.
Sempozyumda 7 ayrı oturumda 30 adet bildiri sunulduğunu belirten ALTIOKKA, "Sempozyum konusuyla ilgili olup zaman yetersizliğiyle sunulamayan çok sayıda değerli bildiri de sempozyum kitabında yer almıştır. Bu bildirilerin dışında "Gördüğüm Adana" konulu fotoğraf yarışması sergisi ve slayt sunumu kamuoyu ile paylaşıldı. Öncelikle var olan sorunların saptanması daha sonra bu sorunların nedenlerinin anlaşılması, sonuç olarak da sorunlara ilişkin çözüm önerilerinin tartışıldığı bu Sempozyumda konularının uzmanları tarafından ilginç bildiriler sunulmuş, oturumlar canlı tartışmalarla geçmiştir. Bu oturumlardan en fazla yararlanacak, çağdaş yönetim anlayışında bu sempozyumda sunulan bilgileri, kentte yaşayanların düşüncelerini kamuoyu araştırmaları gibi özel araştırmalarla kendilerinin toplaması gereken kesim olan yerel yöneticilerin ilgisinin zayıf kaldığı gözlenmiştir. Bu ilgisizlik Adana‘nın kent sorunlarının insan odaklı çözümüne yönelik umutları zayıflatmıştır.
TMMOB İKK tarafından bundan üç yıl önce ilki yapılan Adana kent sorunları sempozyumunda saptanan temel sorunların bu günde güncelliğini koruduğu saptanmış, sorunların çözümü bir yana, sorunlara ve çözümlere yaklaşımda, anlayışta da bir ilerleme gözlenmemiş, yerel yöneticilerin, meslek odaları ile işbirliği, bilim ve tekniğin ilke ve birikimlerinden yaralanma, her şeyden önce insan odaklı ve çevreye saygılı bir kent yaratma yönünde güçlü bir irade gösteremedikleri saptanmıştır" dedi.
Sempozyumun, geniş bir kitlenin Adana kent sorunları ve çözüm yaklaşımları hakkında bilgi ve fikir sahibi olmasına olanak verdiğini vurgulayan ALTIOKKA, çeşitli konu başlıkları altında Adana kent sorunları ve çözüm yollarının kapsamlı ve farklı bakış açılarıyla araştırıldığını ve tartışıldığını belirtti.
ALTIOKKA, "Katılımcılar, sundukları bildirilerle gerek Adana özelinde ve gerekse genel düzeyde kentlerin içerisinde bulunduğu durumu incelemişlerdir. Bu sorunların bir kısmını gündelik yaşamımızda gözlemlememize rağmen, sorunların gerisindeki kaynaklar ve çözüme yönelik yöntemler konusunda bilgi edinme ve kamuoyu ile paylaşma fırsatı yakalanmıştır" diye konuştu.
Bu çerçeveden bakıldığında kentsel sorunlara doğru ve kalıcı çözümler üretmenin temel koşulu olarak geniş bir perspektiften bakılması gerektiğinin açık olduğunu, bununla birlikte kent yönetimlerinde kentleri içeriksizleştiren ve kent değerlerini yok eden kaynaklara karşı kararlı bir iradeye ihtiyaç duyulduğunu ifade eden ALTIOAKKA şunları kaydetti: "Sadece ekonomik büyüme ve gelir elde etme amacıyla geliştirilen politikalar ve yapılan uygulamaların toplumun geniş kesimlerinin yararına sonuçlar getirmediği açıktır. Söz konusu politikaları ve uygulamaları kamuoyu önünde tartışmaya açan Demokratik Kitle Örgütleri ve Meslek Odaları, kamuoyunda ekonomik kalkınma ve gelişme karşıtı olarak gösterilmek istenmekte ve bu yönde çaba harcanmaktadır.
Kentte yaşayanların örgütlü katılımını ön plana alan, demokratik katılıma açık olan bir yerel yönetim anlayışı, kentin kendiliğinden gelişiminden çıkar sağlayan grupların faaliyetlerini de engelleyebilir. Sağlıklı bir kent yönetimi ve planlaması ancak kent halkının kararlara katılacağı süreçlerin yaratılması, bilgi dolaşımının ve saydamlığın sağlanabilmesi ile mümkün olabilir.
Sempozyumda sunulan bildiriler ışığında temel sorunlar üzerinde daha fazla zaman ayrılması ve uzun vadeli çözümlere yönelik bir yöntem ve çalışma programı hazırlanması gerekmektedir. Çağdaş, planlı, sağlıklı, güvenli, demokratik, sanayileşen, gelişen, üreten ve yaşanabilir bir Adana hedefimizin gerçekleşmesi için Sempozyum çalışmaları sürecinde aşağıdaki yapılan tespitler ve yaklaşımları sayın kamuoyunun ve ilgililerin bilgisine sunmak isteriz.
Adana, arazi topografya, iklim, su kaynakları, bitki örtüsü ve yaban hayatı varlıklarıyla zengin, her şeyden önemlisi insanları tarafından yaratılmış binlerce yıllık bir yerleşme kentleşme birikimine sahip bir il olmasına rağmen çok ciddi kentleşme sorunu yaşamaktadır. İlin en önemli kentleşme sorunu orak imar uygulamaları ve ulaşım öne çıkmıştır.
Sempozyumda, imar planlaması ya da planlı kentleşme çabaları bakımından Adananın oldukça birikim ve deneyime sahip olduğu, çok sayıda imar planının yapıldığı, sorunun plan yokluğu değil, planların uygulanmaması, çok sık yapılan imar değişikliklerinde olduğu saptanmıştır. İmar değişikliklerinde kent insanı yok sayılmış, odağına kent rantı konulmuştur.
Sempozyumumuzda bilimsel ve teknik olarak ortaya konulmuş ve üzerinde ortak görüşe varılmış bir gerçek de Adananın İmar sınırlarının genişletilmesine ihtiyacının olmadığı, İmar sınırları alanı içinde kalan alanın, insan odaklı ve çevreye saygılı bir anlayışla, bilimsel ve teknik ilkeler ışığında daha etkin planlanabileceğidir.
Giderek ızdıraba dönüşen, içinden çıkılmaz bir hal alan kent içi ulaşım sorununun çözümünde, taşıt değil insan öncelikli bir ulaşım planı çerçevesinde, kentte yaşayanların etkin katılımı ile belirlenen önceliklere ve ihtiyaçlara göre şekillenen güzergâhlarda işleyen bir raylı sistem taşımacılığının önemli bir olanak olduğu benimsenmiştir.
Coğrafi Bilgi Sistemi, uzaktan algılama ve Kent bilgi sistemi gibi olanakların kentle ilgili sağlıklı kararların alınmasında önemli olanaklar olduğu, bu tekniklerden yaralanılması gerektiği Adana kent yönetiminde de bu olanaklardan etkin bir şekilde yaralanmalıdır. Verimli ve geniş ovaları ile bilinen Adana‘nın plansız, bilinçsiz ve ilkesiz kentleşmesi sonucunda gelecek kuşaklara miras bırakmamız gereken tarım topraklarının amaç dışı kullanılması, yok edilmesi önemli bir sorun olarak değerlendirilmektedir. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım yasasına eksiksiz uymanın yanında bu yasayla korumaya alınmış tarım topraklarının korunmasına özel bir duyarlılık gösterilmelidir.
Buraya kadar Adana‘nın kentle ilgili fiziksel, teknik sorunlarına ağırlıklı olarak değinildi. Bu sorunları önemine, önceliğine göre sıralamak ne yazık ki kolay değildir. Ancak Adana da yaşanan sosyal sorunlar hiç kuşkusuz ki en önemlisi en önceliklisi en can yakıcısıdır. Asıl güncel ve potansiyel tehdit budur. Geçmişte yaşama kolaylığı ve ucuzluğu, istihdam olanakları yüzünden göç etmek için ilk sıralarda tercih edilen Adana artık tercih edilen bir şehir olmaktan çıkmış, yerel yöneticilerin kent sorunlarının kaynağı olarak gösterdikleri göç bitmiş, Adana kaçılması gereken bir kentte dönüşmüştür. Bu durum bile hiçbir göstergeye bakmayı gerektirmeyecek kadar uyarıcı bir tehlike zilidir. İşsizlik, eğitimsizlik, sosyal güvencesizlik, dışlanma, cinsiyet eşitsizliği, tabakalaşma, gelir dağılımındaki uçurum, kamu hizmetlerinde ulaşamama ve eşit yararlanamama gibi önceliğine göre sıralanamaz bu sorunlar, yaşadığımız, giderek büyüyen ve gelecekte kent yaşamını belirleyecek, kent kaderini çizemeye aday sosyal sorunlardandır. Sosyal sorunlara duyarlı olunmalı, çözüme yönelik çabalar artırılmalı, ertelenmemelidir.
Kamu kaynaklarının toplumun ihtiyaçlarına uygun ve doğru biçimde kullanılması durumunda bu sorunların aşılması ve arzu ettiğimiz bir kent yaşamına kavuşmak olanaklıdır. Bu Sempozyumun gerçekleştirilmesinde emeği geçen Meslek Odaları olarak kentimize karşı duyarlı bir kesimi temsil etmekteyiz.
Bu nedenle kente duyarlı kesimlerin yeterince temsil edilmediği veya yeterince etkili olamadığı Kent Konseylerinin yapısal dönüşümden geçmesi gerekmektedir. Aksi durumda alternatif bir yapılanma ile bu hassasiyetlerimizi örgütlü ve sürekli bir biçimde kamuoyu ile paylaşmak ve kent için çözüm önerileri üretmek önümüzdeki en önemli görevlerden biridir.
Yukarıda bir kısmına değinilen sorunlar ve önerilerin geniş bir biçimde tartışıldığı bu Sempozyumda Adana kenti adına bir adım atılmış ve bu yönde bir kamuoyu oluşturulmaya çalışılmıştır. Önümüzdeki dönemde Sempozyum kapsamında irdelenen konulardaki çalışmalar ve etkinlikler sürdürülerek "çağdaş, planlı, sağlıklı, güvenli, demokratik, sanayileşen, üreten ve yaşanabilir bir Adana" hedefimizin amacına yönelik kalıcı ve yapıcı adımlar atılması planlanmalıdır.
Sempozyumun da katkı sunduğu tüm bu konuları içeren bütüncül analizlerin yapılabilmesi ve uzun erimli planlar oluşturulabilmesine yönelik girişimler hızla başlatılmalıdır."
Özetle kentin çeşitli alanlarda sorun ve eksikliklerinin bulunduğunu ancak tüm bu sorunlardan daha önemlisinin, bu sorunları çözebilecek kurum ve yönetsel anlayıştan yoksunluk durumu olduğunu ifade eden ALTIOKKA, "Muhtar anketleri; valilikten il özel idaresine, belediyelerden üniversiteye kadar kurum ve kuruluşlar arasında büyük bir kopukluğun yaşandığını göstermektedir. Sağlıklı bilgilenme ve iletişim eksikliklerinin bile aşılamadığı bir kentte demokratik katılım ve yönetimden söz edilemeyeceği gibi, sorunların doğru tanımlanarak uygun çözüm yollarının geliştirilebilmesi olanağı da güçleşmektedir. Bir başka deyişle, bu kentin yeniden olumlu bir ivme kazanabilmesi için, öncelikle yönetim anlayışının değişmesi gerekmektedir" dedi.
Sempozyuma Şube Başkanımız Şahin YETER, II. Başkanımız Ayten DOLANÇAY, Yazmanımız Ramazan KARAKOÇ ve üyelerimiz yoğun katılım sağladılar.