ADANA SEYHAN'DA TARIM ARAZİLERİNİ YAPILAŞMAYA AÇAN TOPRAK KORUMA KURULU KARARI İPTAL EDİLDİ

MERKEZ
31.05.2010
 

T.C.

ADANA 1. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2009/604

KARAR NO : 2010/509

 

DAVACI: TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

VEKİLİ: Av. Zühal Dönmez

Bestekar Sokak No:49/5 Kavaklıdere/ANKARA

DAVALI: TARIM VE KÖY İŞLERİ BAKANLIĞI/ANKARA

MÜDAHİL: AYŞE GÜNİNDİ (Davalı yanında)

VEKİLİ:  AV. YUSUF AKINCI

Çınarlı Malı. Hukuk Plaza 4. Sok. 2. Kat, No:26 Seyhan/ADANA

DAVANIN ÖZETİ : Adana İli, Seyhan ilçesi, Küçükdikili Beldesinde bulunan 1159 parsel sayılı taşınmazın tarım dışı amaçla kullanılmasının uygun görülmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü‘nün 03.03.2009 gün ve 16303 sayılı işleminin; işlem tesis edilirken aranan koşullara uyulmadığı, alternatif alan olup olmadığının araştırılmadığı, parsele ilişkin etüt raporunun bulunmadığı, kamu yararı kararının bulunmadığı, bölgede alternatif arazilerin bulunduğu, işlemin Anayasa ve 5403 sayılı Kanuna ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: İl Müdürlüğünün uygun görüşü olmadan söz konusu parselin Küçükdikili Belediye Meclisinin 16.08.2002 gün ve 12 sayılı kararı ile tarım dışı kullanımına açıldığı, 26.11.2008 tarihinde yetkili elemanlarca yapılan etüt raporunda daha önce tarım dışı kullanıma izin verilmeyen mutlak tarım arazisi üzerinde araç muayene istasyonu işletme binası ve müştemilatının tamamlanarak hizmete açıldığı ve arazi niteliğinin izinsiz olarak inşaat, kazı ve dolgu yapı yapılmak suretiyle bozulduğunun tespit edildiği, bu sebeple idari para cezası uygulandığı ve tarım dışı kullanımının uygun görülmediğinin bildirildiği, daha sonra ilgili firmanın Adana Valiliğine başvurarak kamu yararı belgesi aldığı, bu kararın İl Planlama Müdürlüğünce İl Tarım Müdürlüğüne intikal ettirildiği, 27.01.2009 tarihli Toprak Koruma Kurulu kararı ile tarım dışı amaçla kullanımı oyçokluğuyla uygun görüldüğü, ardından bunun nihai olarak karara bağlanması için Bakanlığa gönderildiği, Bakanlıkça da bunun uygun görüldüğü, ayrıca halihazırda arazinin geri dönüşü olmayacak şekilde bozulduğu, işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savnulmaktadır.

MÜDAHİL AYŞE GÜNİNDİ‘NİN İSTEMİNİN ÖZETİ : İşlemin usul ve Yasaya ve kamu yararına uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerektiği belirtilmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Adana 1. İdare Mahkemesi‘nce gereği görüşüldü:

Dava, Adana İli. Seyhan İ1çesi, Küçükdikilli Beldesinde bulunan 1159 parsel sayılı taşınmazın tarım dışı amaçla kullanılmasının uygun görülmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü‘nün 03.03.2009 gün ve 16303 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Anayasa‘nın 44. maddesinin birinci fıkrasında "Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye, toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz." hükmüne; 45. maddesinin birinci fıkrasında da "Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır" hükmüne yer verilmiştir.

3.7.2005 tarih ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Kullanımı Kanunu‘nun "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinde, ‘Mutlak tarım arazisi‘ teriminin, bitkisel üretimde; toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin kombinasyonu yöre ortalamasında ürün alınabilmesi için sınırlayıcı olmayan, topografık sınırlamaları yok veya çok az olan; ülkesel, bölgesel veya yere! önemi bulunan, halihazır tarımsal üretimde kullanılan veya bu amaçla kullanıma elverişli olan arazileri; ‘Marjinal tarım arazisi‘ teriminin, mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazileri dışında kalan toprak ve topografik sınırlamalar nedeniyle üzerinde sadece geleneksel toprak işlemeli tarımın yapıldığı arazileri ifade edeceği belirtilmiş; Kanunun "Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı başlıklı 13. maddesinde, "Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla;

a)Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,

b )Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı,

c)Petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri,

ç) İlgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri

d)Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plan ve yatırımlar,

e)(Ek bent; 31/0112007-5578 S.K.13.mad) Kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar,

için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir.(Ek cümle: 31/01/2007-5578 S.K.l3.mad) Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir.

Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir.

Tarımsal amaçlı yapılar için, projesine uyulması şartıyla ihtiyaç duyulan miktarda her sınıf ve özellikteki tarım arazisi valilik izni ile kullanılır.

Birinci fıkranın (c) ve (ç) bentleri kapsamında izin alan işletmeciler, faaliyetlerini çevre ve tarım arazilerine zarar vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler.

Bu madde kapsamında valiliklerce verilen kararlara yapılan itirazlar, Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanır.

Tarım arazilerinin korunması ve amaç dışı kullanımına dair uygulamaların usûl ve esasları tüzükle düzenlenir."  hükmüne yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; Adana İli, Seyhan İlçesi, Küçükdikilli Beldesinde bulunan 1159 parsel sayılı taşınmazın dava konusu işlemle tarım dışı kullanılmasının uygun görülmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlığın niteliği gereği Üye Mehmet TOPRAK niyabetinde mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi. raporunda özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu alan ve çevresinin; Adana Valiliği il Genel Meclisinin 04.10.2007 tarih 267 sayılı kararı ile kesinleşen 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında, Adana Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.12.2007 tarih 253 sayılı kararı ile onaylanan 1/25.000 ölçekli Revizyon Nazım İmar Planında ve Adana Büyükşehir Belediye Meclisinin 18.07.2008 tarih 101 sayılı kararı ile onaylanan 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planında Tarımsal niteliği korunacak alanlar kapsamında öngörüldüğü, daha sonra dava konusu taşınmazın bulunduğu alan için 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliği teklifi hazırlandığı, hazırlanan bu plan değişikliği teklifinde, Adana Büyükşehir Belediye Meclisinin 18.07.2008 tarih 101 sayılı katarı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlar olarak ayrılmış olan dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın K.D.K.Ç.A. (ARAÇ MUAYENE İSTASYONU) olarak öngörüldüğü, ancak dava konusu taşınmazın bulunduğu alan için hazırlanan bu 1/5000 ölçekli Nazım İmar Plan değişikliği teklifinin Adana Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.12.2009 tarih 139 sayılı kararı ile reddedildiği, bu durumla dava konusu taşınmaz ve çevresinde kentsel gelişimin sınırlandırıldığı ve tarım alanlarının korunduğu bir yaklaşım benimsendiği, koruma-kullanma dengesinin sağlanması açısından dava konusu alan ve çevresinde sürdürülmekte olan tarımsal üretimin korunmasının daha olumlu bir tutum olacağı, böylece tarımsal üretimin kentsel ekonomiye olan katkısı da korunmuş olacağı, Adana kenti için hazırlanan planlarda dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda, bölgenin önemli ekonomik sektörlerinden biri olan tarımın sürdürülmesinin koşulu olan tarım alanlarının korunmasına yönelik bir ilke benimsendiği, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın bir parsel ölçeğinde yapılaşmaya açılmasının bu bölgenin gelişme baskısı altında kalma olasılığını doğuracağı bu nedenle dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda gerçekleştirilmek istenen kullanım için ‘kentin batısındaki verimli tarım alanlarının yerine plan geneli içerisinde sunulmuş olan seçenekler doğrultusunda kentin gelişim yönlerinde yer seçimi yapılmasının daha uygun olacağı, örneğin bölgeye ait toprak haritası incelendiğinde söz konusu parselden sadece 3,5 km sonra daha kuzeyde ve yine şehrin çeperinde, ulaşım ana arterlerin kenarında, otoyola daha yakın konumda olan ve ulaşımı bu bölgeye de kolay olan alternatif araziler (Tarım dışı kullanıma uygun; Arazi Yetenek Sınıflamasına göre VI, VII; veya VIII. sınıf) bulunduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda geliştirilen arazi kullanım kararının bu gibi yerlerde geliştirilmesi hem tarım topraklarının kentleşme baskısı altına girmesini önleyecek, hem de kentsel arazi kullanımlarının tarımsal alanlarda oluşturabileceği kirlenmeleri önleyeceği, 1159 no‘lu parselin (üzerine Tuvtürk Araç Muayene İstasyonu yapılmadan önce) ve çevresindeki arazilerin Çukurova Bölgesi Toprakları, 1990 raporunda bulunan toprak haritasına göre, toprak serisi Yenice ve toprakların sahip olduğu sınırlayıcı faktörlere ve analiz sonuçlarına göre Arazi Yetenek Sınıflamasında II. sınıf tarım arazisi olduğunun belirlenmiş olduğu, bölgeye ait toprak haritası incelendiğinde söz konusu parselden sadece 3,5 km sonra daha kuzeyde ve yine şehrin çeperinde) ulaşım ana arterlerin kenarında,, otoyola daha yakın konumda olan ve ulaşımı bu bölgeye de kolay olan alternatif araziler (Tarım dışı kullanıma uygun, Arazi Yetenek Sınıflamasına göre VI, VII; veya VIII. sınıf) bulunduğunun tespit edildiği, ayrıca taşınmazın yerleşim alanı içinde kalmadığı gibi) halihazırda etrafında etkin olarak tarımsal faaliyetlerin de yapıldığı belirtilmiş bulunmaktadır.

Davalı idarece bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de, vaki itiraz yeterli ve bilimsel gerekçelere dayalı bulunan raporu kusurlandırmamaktadır.

Buna göre dava konusu taşınmaz, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa göre "Mutlak Tarım Arazisi" niteliğinde olduğu, Arazi Yetenek Sınıflamasına göre II. sınıf tarım arazisi olarak sınıflandırıldığı, dava konusu parselin etrafında henüz yerleşim bulunmadığı ve hali hazırda  tarımsal üretimin başarıyla yapıldığının gözlemlendiği, kısıtlı miktardaki "Mutlak Tarım Arazileri"nin yerleşime açılarak geri dönüşümsüz bir şekilde kaybedilmesinin çok önemli bir ulusal kaynağımız olan toprağın heba edilmesi sonucunu doğuracağı, gelişmişlik ve toplumsal refahın, insanların doğayı ve doğal kaynakları akıllıca kullanmakta elde ettikleri başarının bir göstergesi olduğu, nihai olarak somut olayda tarım dışı kullanıma konu iş için alternatif alanlar da bulunduğunun tespit edilmesi karşısında dava konusu işlemde kamu yararına ve hukuka uyarlık bulunmamıştır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 206,20 TL yargılama giderinin, 1.500,00 TL bilirkişi giderinin ve 500,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ve vekiline verilmesine, müdahil yargılama giderlerinin ise müdahil taraf üzerinde bırakılmasına, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay‘a temyiz yolu açık olmak üzere, 27/04/2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan TÜLAY BULGURCU

Üye MEHMET TOPRAK

 Üye CEBRAİL SARlKAYA

Okunma Sayısı: 1629