AĞAÇ İTHALİNE 1 YILDA 100 MİLYON EURO - HÜRRİYET

MERKEZ
02.07.2006
 

YETER SÖZ MİLLETİN

Yalçın BAYER

CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek ilginç bir 'sorumluzluk' dosyası açıyor. "Dört aydan beri üzerinde çalışıyorum" diyor. Elinde kalın bir dosya var; yazışmalar, raporlar ve soru önergeleri.

Şimşek "Belediyeler sorumsuz bir şekilde bir yıl içinde 100 milyon Euro tutarında bitki ve yol ağacı alabilir mi? Maalesef benim tespitim bu. Biraz da bu ülke düşünülmeli bu kadar döviz israf edilmemeli. İtalya'dan ithal edilen bu özellikteki ağaçlar Türkiye'de yetişmiyor mu yani? Latince; Tilia Argentea, Platanus, Populus, Acer, Alnus ve Fraxinus sözcükleri bazılarına hoş gelebilir ama biz biliyoruz ki bunlar (sırasıyla) ıhlamur, çınar, kavak, akçaağaç, kızılağaç ve dişbudaktır" diyor.

Hürriyet'in Ankara ekinde 'İthal ağaçlar kuruyor' (14.6.2006) başlıklı habere değiniyor. Haberde, Ankara Büyükşehir'in ithal ettiği 9.600 ağaçtan

400'ü kuruduğu, Gökçek'in de sebebini araştırdıkları yazılıyor.

"Ancak sebep ortada. Halbuki kurumanın sorumlusu da Sayın Gökçek'tir" diyor Şimşek... Kendisine gelen bazı belgeler üzerindeki çalışmasını dört aydır sürdürdüğünü anlatarak şöyle diyor:

"Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı Anfa adlı şirket, İtalya'dan ağaç ithali için Tarım Bakanlığı'ndan izin alıyor. Geçen kasım-aralık ayında bir partide yaklaşık 3 milyon Euro'luk 20 bin ağaç Ankara Gümrüğüne getiriliyor. Asıl skandal bundan sonra başlıyor. Ağaçların TIR'dan indirilmeden gerekli 'Nematolojik analiz'ler yapılması gerekirken, bu işlem yerine getirilmiyor.

'Bürokrat bizden belediye bizden' anlayışı ile bitkiler hiçbir önlem alınmaksızın, resmi evrakta 'geçici depolama' adresi olarak gösterilen 'İstanbul Yolu'nun 14.5 kilometre'ye indiriliyor. Ne yazık ki, ağaçların indirildiği yer Gökçek'in ünlü 'Göksu Parkı' çıkıyor; yanik yönetmelikte gösterilen 'karantina depolama' bölgesi ile ilgili bir yer değil."

45 GÜN BEKLETİLİYOR

Berhan Şimşek, "İlgili yasanın, ithal edilen bitkilerin 10 gün içinde 'tahlil' edilmesini öngördüğünü, ancak buradaki işlemin 45 gün sonra yapıldığının anlaşıldığını" belirterek şöyle devam ediyor:

"Ankara Zirai Mücadele Enstitüsü'nün (7-10 aralık 2005, sayı 2976) raporunda, gelen ağaçlarda bitki paraziti 'Nematod'un bulunduğu tespit ediliyor. Bunun sebebi de, hastalıklı ağaçların, parktaki sağlıklı ağaçların arasına konulması... Bunun sebebi de, kural tanımamayayak bilim dışı davranıp 'ben yaptım oldu' zihniyetinde nedense israrcı olunmasıdır.

VİTRİN BELEDİYECİLİĞİ

Şimşek, olay kendisine intikal edince dikilen ağaçların köklerinden örnek alınmasını istiyor. Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın uzmanlara bir araştırma yaptırıyor. (Günaydın olayın sonuçlarını yandaki sütunda anlatıyor.) Zararlı sayılan 'bakterili ve mantarlı' fidanların ortaya çıkması üzerine Şimşek şöyle devam ediyor:

"Ağaçlandırma ve bitki varlığımıza ve toprağımızın özenle korunması duyarlığına vurulan bir darbedir bu, sorumsuzluktur. Emlakçılık ve vitrin belediyeciliği anlayışının acı sonuçlarıdır. Ödemiş'te, Bayındır'da, Yalova'da bitki ve fidan yetiştiren üreticinin, köylünün diktiği ağaçları, bitkileri alıcı beklerken, maşallah AKP'li belediyeler milyon Euroları İtalya'ya akıtıyorlar. Size daha sonra, İtalya'ya eşi-dostu ile 'ithal gezisi'ne çıkan ve 2 trilyonluk palmiye-ağaç ithal eden İstanbul Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu'nun öyküsünü de anlatacağım. Bu, fakir-fukara, garip-guraba edebiyatı ile ülkeyi ve belediyeyi yönetenlerin ibret fotografıdır.

- Ankara Büyükşehir Belediyesi, bu ağaçları imha etti mi?

- Sadece Melih Gökçek biliyordur. İmha ettiyse bile bir komisyon oluşturularak bir 'karantina' kurulması ve dikilen tüm ağaçlarının analizlerinin yapılması gerekiyor bu tür vakalarda. Ama iş işten geçti, paralar buhar olup uçtu. Yukarıda söylediğim gibi sorumlu davranılarak ithal işlemleri prosedürüne uygun bir şekilde yapılmış olsaydı, böyle bir rezalet yaşanmazdı. İşin traji komik tarafı 14.6.2006 Ankara Hürriyet ekinde yeralan Gökçek'in sözleri... '400 ağaçın kuruduğunun gözlendiğini söyleyerek ortadakiler tuttu, kenardakiler tutmadı, sebebini araştırıyor' diyor ama sebebini söylemiyor. Sayın Gökçek, lafı hiç dolaştırmasın, sebebi kendisinin sorumsuzluğudur. Elimdeki belgeler bunu açıkca anlatıyor.

- Bu ağaçlar İtalya'dan hastalıklı şekilde getirilirken, bu konuda bir yaptırım yok mu?

- Olmaz olur mu? Avrupa Konseyi kurallar koymuş. Türkiye bunu 9.5.2000 tarihli Resmi Gazete'de yayınlayarak taraf olmuş. 'Tüm üye devletlere girişinin ve oralarda yayılmasının yasaklanması gerekli zararli organizmalar arasında 'Nematod' da gösteriliyor. Bizim de koruyucu önlemler almamız gerekiyor, ama kuralları kim dinliyor ki... Bilim ve belgeler 'ben yaptım, oldu' anlayışını reddediyor. AB kapısında Türkiye'nin en önemli konusu tarımken, AKP belediyeciliğinin, ne kadar vurdumduymaz olduğu gözler önüne seriliyor. Erzak, Çin malı oyuncak ve ulufe dağıtarak belediyecilik yapılmaz.

Belediyecilik sorumluluk işidir."

Bu konudaki skandal ithal yazılarına devam edeceğiz.

Üniversitenin raporu: 'Nematod' bakterisi

ZİRAAT Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın, milletvekili Şimşek'in kendilerine başvurması üzerine, Peyzaj Mimarları Odası uzmanları ile Ankara'da Protokol, Oran, İstanbul, Eskişehir ve Konya Yolları'na dikilen ağaçlar üzerinde bir araştırma yaptıklarını belirterek şöyle konuşuyor:

"Uzmanlarımız, bu yollarda 20'nin üzerinde ağaç kökünden bitki kılçal kök numenesi aldı. Nematod analizi için Ankara Ziraat Fakültesi'ne gönderdik. 6.6.2006 tarihinde gelen raporda, hem toprakta hem de bitki köklerinde önemli oranda 'Saprofit nematod  bakterisi' görüldüğü bildirildi.

Nematodlar, uzun vadede, bitki varlığını yok etmek üzere çalışan canlılardandır. Artık bu toprak temizlenmeden, ister ithal ister yerli fidan olsun bu toprakta bir bitkinin yetişmesi mümkün değildir. İncik Yolu'na gidip bakın; orta rejüfdeki bütün fidanlar kurumuş vaziyettedir.

Okunma Sayısı: 895