AKDENİZ`DE YENİYÜZYIL GAZETESİ: ZİRAAT MÜHENDİSLERİ 2 YILDIR ATAMA BEKLİYOR- 18 EYLÜL 2019
Ziraat mühendisleri 2 yıldır atama bekliyor
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan 2 yılı aşkın süredir atama bekleyen ziraat mühendisleri mağduriyetlerini dile getirirken Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vural Şahin, Bakan Bekir Pakdemirli’nin gerçeklerden uzak bir noktada bulunduğunu söyleyerek, “Şu an meslektaşlarımızı bünyeye almak gibi bir düşüncesi yok” dedi.
29 Ay önce ilk olarak Faruk Çelik’in bakanlığı döneminde ortaya çıkan, ardından Ahmet Eşref Fakıbaba, Veysel Eroğlu ve son olarak Bekir Pakdemirli dönemlerinde de çözüme kavuşturulamayan tarımda 10 bin 551 kişilik atama konusu başta ziraat mühendisleri olmak üzere atanmayı bekleyen tüm meslek grupları tarafından tepkilere sebep oluyor.
Tarımın unutulduğunu ve 2 yılı aşkın süredir atama beklediklerini belirten ziraat, gıda ve su işleri mühendisleri ile veteriner hekimler seslerini sosyal medya aracılığıyla duyurarak sorunlarına çözüm bulunmasını talep ediyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sözünü tutmadığını ve 4 dönemdir bu sorunun devam ettiğini ifade eden atama mağdurları, gelen bakanlar tarafından sözler verildiğinden ancak devamlı olarak bakan değişikliğine gidilmesinden dolayı somut bir adım atılamadığından yakınıyor.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vural Şahin, Türkiye’de yaklaşık 39 tane Ziraat Fakültesi’nin her sene 5 bin civarında mühendis mezun ettiğini ancak gelinen son noktada üniversite mezunlarının AVM’lerde, restoranlarda çalışmak zorunda bırakıldığını söyledi.
“HIZLI HAREKET ETMEK GEREKİYOR”
Bakan, bakan yardımcıları ve müsteşarların sürekli olarak değişiyor olmasının verilen sözlerin de rafa kalkmasına sebep olduğunu kaydeden Şahin, “Her gelen bakan kendi ekibini kuruyor. Böyle olunca da taahhüt edilen alım konusu insanları beklentiye sokuyor. Bakanlıkta ziraat mühendisi ihtiyacı vardır yoktur bunu bilemeyiz ancak devletin tarımsal üretimin artmasına katkı sağlamak anlamında çalıştırmaya gerekli mühendise ihtiyacı var. Bu konuda personel alımını meslektaşlarımızdan yapması gerekiyor. Bakanlığın alt birimlerinde, ilçelerde çiftçileri bilinçlendirme, üretim planlaması ve üretime katkı sağlaması anlamında uzman kadro niteliğinde ziraat mühendisleri alınabilir. Bu alımları yaparken de hızlı hareket etmek gerekiyor. Vermiş olunan sözler yerine getirilmelidir” diye konuştu.
“BAKANLIĞIN EL ATMASI GEREKİYOR”
Tarım sektöründe en büyük sorunların tarımsal konularda donanım sahibi olmayan danışmanlar ve masa başında alınmış olan kararlar olduğunu söyleyen Şahin, “Dünyada vazgeçilmez tek meslek olan tarımın ülke anlamında gelişmesi için kadrolaşmak gerekir. Ama gelinen noktada tarımla ilgilenen yok. Girdi maliyetlerinin artışı sürekli konuşuluyor. Üreticinin çektiği sıkıntılar konuşulmuyor. Banka faiz oranları arttı. Böyle olduğu için de paralarımız dışarıya gidiyor. Milliyetçilik anlamında da katkı sağlayamıyoruz. Bakanlığın bir an önce bu sorunlara el atması gerekiyor” dedi.
“PAKDEMİRLİ’Yİ YETERLİ BULMUYORUM”
Tarımda tartışılan atamaların yapılıp yapılmama durumunun bakanlığın ekonomisine bağlı olduğunu belirten Şahin, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Pakdemirli’yi yeterli görmediğini söyleyen Şahin, “Pakdemirli’nin çalışmalarının çoğunu doğru bulmuyorum ya da doğru bilgilendirilmediğini düşünüyorum. Gerçeklerden uzak bir noktada bulunuyor. Şu an da meslektaşlarımızı bünyeye almak gibi bir düşüncesi yok” ifadelerini kullandı.
“MÜHENDİSİN HAKKI YENİYOR”
Zirai ilaç bayileri ile ilgili ziraat mühendislerinin yaşadığı sorunlara da değinen Şahin, kimyager ve eczacıların sınava girerek ilaç ruhsatı alarak ilaç bayisi açabildiğini, bu durumun da mühendislerin saygınlığını zedelediğini dile getirdi. Türkiye’de bugün eczacılar tarafından açılmış yaklaşık 165 tane zirai ilaç bayisi bulunduğunu belirten Şahin, “Benim 4 yıl eğitimini almış olan meslektaşımın hakkı bir sınav kâğıdı ile harcanıyor” dedi.
ÖNEMLİ OLAN DEVLET DESTEĞİ
İstihdam gelirse ithalatın önüne geçilir anlayışının yanlış bir düşünce olduğunu da aktaran Şahin, Türkî Cumhuriyetlerden örnek vererek, “Azerbaycan, Özbekistan ve Türkmenistan gibi ülkelerde tarım bizim ülkemizden en az 10 kat daha hızlı ilerliyor. Oradaki tarımsal üretime en çok katkı sağlayan kadro da Türk ziraat mühendisleridir. Onlara üretimi de öğreten bizleriz. Bizim devletimiz üretime destek olursa tarımsal üretimin de ortağı olur. Çiftçilerimiz mesleğe devam eder. Çiftçi çocuklarımız otellerde çalışıyor olmaz. Köylerden göçler olmaz. Devlet ekonomik anlamda üreticiye güç sağlarsa ithalatın da önüne geçmiş oluruz. Ancak devlet ithalat ettiği bir gıda ürününün vergisini düşürürse ithalata teşvik etmiş olur. Özellikle tarımsal alanın korunup imara açılmaması, bu alandaki üretim miktarının artışının sağlanması, dış pazar olanağının sağlanması ve buna bağlı olarak da yapılacak olan personel alımları tarıma katkı sağlar” diye konuştu.
Halil Büyükayhan/ÖZEL
Editör: Hazel BERKALP