Eylem Lodos

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 1 Haziran‘da basına açıklama yaparak Biyogüvenlik Yasa Tasarısı‘nın imzaya açıldığını söyledi. İşte bu açıklamalarla AKP Hükümeti soframıza giren besinlerin genetiği ile oynayacağını duyurdu.

Her ne kadar Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın ile 1 Ağustos‘ta bir televizyon programına katılan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları Biyogüvenlik Yasa Tasarısı‘nı çıkarmaktan vazgeçtiklerini söylese de genetiği değiştirilmiş tohumların Türkiye‘de ekilebilmesini, ihracat ve ithalatının serbest olmasını sağlayan yasa tasarısı Bakanlar Kurulu‘nun gündemine girdi.

Bu tasarı ile dünyadaki tohum tekelini eline almak isteyenlerin Türkiye‘deki taşeronlarının çıkarları gözetilerek hazırlandığı da iddia edildi. GDO‘lu (genetiği değiştirilmiş organizmalar) ürünlerin Türkiye‘de ekilmesi ve üretilmesine karşı çıkan çevreler, bu yasa tasarısı ile tarımın tamamen dışa bağımlı hale getireceğini söylüyor.

GDO‘ya hayır diyenler Türkiye‘nin ‘genetik yıkıma sürüklendiği‘ uyarısında bulunuyor. Biz de konuyla ilgili Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın ve Ziraat Yüksek Mühendisi Arca Atay ile görüştük.

HEM EKONOMİ HEM DE SAĞLIK AÇISINDAN ZARARLI

GDO‘ların hem sosyal hem ekonomik hem de sağlık açısından son derece sakıncalı olduğuna dikkat çeken ZMO Genel Başkanı Gökhan Günaydın, bu tasarının çok uluslu şirketlere kâr sağlamak için çıkarılmak istendiğini vurguladı. Türkiye‘deki birçok kitle örgütü, meslek odası ve yapının bu tasarıya karşı olduğunu belirten Günaydın, bu tasarıya ‘dini duyarlılığı‘  olanların da karşı çıktığına dikkat çekti.

1 Ağustos‘ta bir televizyon kanalında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları ile beraber programa katıldıklarını belirten Günaydın, bu programda yasayı çıkarmaktan vazgeçtiklerini söylediğini hatırlattı.

Türkiye‘ye her yıl 2 milyon ton genetiği değiştirilmiş mısır, pamuk ve soya tohumu getirildiğini ifade eden Günaydın, bu tohumların 800‘ün üzerinde üreticinin sofrasına uyarılmadan sunulacağını kaydetti. Günaydın, Türkiye gibi biyoçeşitliliği zengin olan bir ülkede böyle bir yasanın kabul edilemeyeceğini söyledi.

Biyogüvenlik yasa tasarısının çıkarılmasını istediklerini ifade eden Günaydın, GDO‘lu ürünlerin ekiminin yasaklanmasını istediklerinin altını çizerek yasanın bu içerikle çıkmasını istemediklerini kaydetti. Günaydın, "Emeğin ve doğanın, insanların yanında bir yasa istiyoruz" dedi.

(İstanbul/ EVRENSEL)

TÜRKİYE‘NİN GDO‘LU TOHUMLARA İHTİYACI YOK

AKP Hükümeti‘nin tarım bakanlığındaki GDO karşıtlığına rağmen bu tasarıyı kanunlaştırarak GDO‘ların önünü açmak istediğini ifade eden Ziraat Yüksek Mühendisi Arca Atay, ‘GDO‘ya Hayır Platformu‘ olarak bu tasarının kabulünün Türkiye tarımını, gıda egemenliğini yok edeceğine dikkat çekti. Türkiye‘nin uluslararası tohum, tarım, gıda tekellerinin işgaline maruz bırakılacağına dikkat çeken Atay, buna karşı mücadele edeceklerini belirtti. GDO‘lu tohumların diğer tohumlara göre avantajı olmadığını da vurgulayan Atay, bu tohumların sağladığı tek avantajın, ‘GDO‘lu ürün üreten tarımsal biyoteknoloji şirketlerinin kârlarını artırması‘ olduğunu dile getirdi.