AKP`NİN TARIMDA YARATTIĞI YIKIM SOMALİ`NİN GEÇMİŞİNİ HATIRLATIYOR - SOL
Son yıllarda tarım arazilerinin fiyatlarının hızla artması ve bu alanların büyük sermaye tarafından hızlıca satın alınması, açlık konusunda büyük bir risk oluşturuyor. Konuyla ilgili Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık ile görüştük.
Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, fiyatları hızla artan tarım alanı arazilerinin, Türkiye`de daha çok konutlar için kullanıldığını, bu sürecin ilerisi için açlık konusunda büyük risk oluşturduğunu söyledi. Türkiye`de buğday üretimin AKP iktidarında 12 milyon dekar azaldığını belirten Atalık, Somali`nin de bundan 70 yıl önce kendisine yeten bir tarımsal üretimi olduğuna, ancak bu alanları özelleştirmesi sonucunda şu anda açlıkla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Türkiye`nin hem üretimini azalttığını hem de özelleştirmeler yaptığını vurgulayan Atalık, bunun dışında şimdi de Suudilere ve Bahreynlilere tarım arazilerinin kiralanmak istendiğini dile getirdi.
"Tarım arazilerine ilgi amaç dışı kullanımdan kaynaklanıyor"
Türkiye`de kırsal alan politikalarının yetersizliğinin kırdan kente göçe neden olduğunu belirten Atalık, İstanbul`un en çok göç alan, sermayenin en fazla yerleştiği alan olması dolayısıyla bu yanlış politikaların çok ciddi baskısı altında olduğunu söyledi. Türkiye`de tarım arazilerine ilginin onların amaç dışı kullanılması olarak karşılarına çıktığını belirten Atalık, fabrika yapılması, konut alanı olarak kullanılması ve depo haline dönüştürülmesinin sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğuna değindi.
Verimli tarım arazileri yok oluyor
İstanbul`un bu kapsamda artık iyice daraldığını vurgulayan Atalık, gelişmenin doğuda Düzce, batıda da Edirne`ye doğru ilerlediğini dile getirdi. Şimdi buralardaki tarım arazileri üzerinde bir basınç oluştuğunu belirten Atalık, bu yanlış tarım politikalarının en verimli tarım arazilerinin yok olmasına neden olduğunu ifade etti.
Bugün iktidarın planlı ve dikkatli bir politika izlemediğini belirten Atalık, yeni kurulan bakanlıkların incelenmesi durumunda bunun net bir biçimde görüleceğini dile getirdi. Meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının korunması gereken alanlarla ilgili yaptığı çalışmalara hatırlatan Atalık, ancak bizim bu çalışmalarımız, yeni kurulan Bakanlıklar ve onlara verilen görevlerle etkisiz kılınmaya çalışılıyor" dedi.
"Somali de 40 sene önce kendine yetiyordu"
Yaşanların bununla sınırlı olmadığını belirten Atalık şöyle konuştu: "Günümüzde satma kelimesinin popüler karşılığı özelleştirme oldu. Somali`de Dünya Bankası`nın tavsiyesi ile 1970`li yıllarda kamuya ait tarım arazileri ve su kaynakları özelleştirildi. O zamana kadar kendi kendine yetebilen bir ülke olan Somali şu anda ibret verici bir hale gelmiş durumda."
"Buğday ekimi 12 milyon dekar azaltıldı"
Somali`deki duruma değinen Atalık, Türkiye`de AKP iktidarında 9 yılda tam 12 milyon dekar buğday üretim alanının azaltıldığını söyledi. Bununla birlikte Türkiye`nin her yıl 2.5, 3 milyon ton buğday ithal eder duruma geldiğini belirten Atalık, Türkiye`nin de Somali durumuna gelebileceğini ifade etti.
Spekülatörlerin faaliyetleri açlığa yol açıyor
Açlığa yol açan etkenlerden birinin de tarım arazileri üzerinde spekülatörlerin faaliyetleri olduğunu belirten Atalık, ellerindeki fonları bozarak çok büyük miktarda tarım arazilerinin kapatılmaya çalışıldığını söyledi. Kâr alanı anlamında sıkışan sermeyenin rahatlamak için doğayı tahrip ettiğini belirten Atalık, bunun açlığa sebep olmasının çok muhtemel olduğunu dile getirdi.
Topraklar Suudilere ve Bahreynlilere kiralanacak
Tarım arazileri konusundaki riskleri gören kimi yabancı ülkelerin başka ülkelerden verimli tarım arazileri kiraladığını ve buralarda yetiştirdiği ürünleri kendi ülkelerine götürdüğünü söyleyen Atalık, "Türkiye de kimi yerler için Suudiler ve Bahreynliler ile görüşüyor. Bu durum son derece riskli, ülke toprakları verimli araziler yok ediliyor. Bu da yetmiyor kiralanıyor. Bu tarım politikalarından vazgeçilmediği sürece risk büyük" dedi.