AKP, TOPRAK REFORMUNU UNUTTURMAK İSTİYOR - CUMHURİYET TARIM/HAYVANCILIK - 09.05.2006
PROF. DR. GÜROL ERGİN
CHP MUĞLA MİLLETVEKİLİ
ÜLKEMİZDE 1000 DEKARDAN FAZLA TOPRAĞA SAHİP 12.637 İŞLETMENİN 25.184.130 DEKAR ARAZİ İLE TOPLAM ARAZİNİN YÜZDE 12'sine sahip olmasına karşın, 54.321 işletmenin hiç toprağının bulunmaması, toprak-insan ilişkilerinin sorunlu olduğunu, mülkiyet dağılımında derin uçurumlar bulunduğunu göstermektedir. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu'DA SÜREGELEN FEODAL YAPI, YAŞADIĞIMIZ TOPLUMSAL HUZURSUZLUKLARI BESLEMEKTEDİR.
ÜRETİMDE BULUNAN KÖYLÜNÜN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜNÜN TOPRAKSIZ OLMASI YA DA İŞÇİLİK-ORTAKÇILIK GİBİ İLİŞKİLERE GİRMEDEN ÜRETEMEYECEK ÖLÇEKTE KÜÇÜK TOPRAĞA SAHİP OLMASI, TOPRAK REFORMU KAVRAMININ 2006 YILINDA DA GEÇERLİLİĞİNİ KORUDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR.
TOPRAK-İNSAN İLİŞKİLERİNİ HUKUKSAL, EKONOMİK VE TOPLUMSAL ÖNLEMLERLE DÜZENLEYEREK, BU BOZUK MÜLKİYET YAPISINI DEĞİŞTİRMEYE, ÖNCELİKLE DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU'da gerçekçi ve uygulanabilir adil bir "Toprak Reformu" yaparak başlanılmalıdır.
Uygulanacak toprak reformu, sadece dağıtım boyutunda kalmamalı, kurulacak işletmelerin gerçek birer işletme olabilmeleri, bunların belli bir süre devlet tarafından desteklenmesi ile sağlanmalıdır.
Çok büyük olan ve bu nedenle de ekonomik olarak değerlendirilemeyen işletmelerin toprakları, Devletçe satın alınarak, topraksız ve az topraklı köylülere bedeli on yıllık bir süreçte ödenmek üzere dağıtılmalı; ayrıca Hazine topraklarının bu amaçla kullanımı sağlanmalıdır. Hazine arazilerinin topraksız ve az topraklı köylülere tahsisi, toplumsal yapıyı iyileştireceği gibi, köylüleri sürekli üretici kılarak refah düzeylerini artıracak ve istihdam olanağı sağlayarak, onları, yaşadıkları yerde tutacaktır.
Ülke düzeyinde hazine arazileri ile birlikte işletilmeyen ya da kullanılmayan arazilerin satın alınması sonucu tarım arazisi üretimini, birikimini yapacak ve oluşturulacak işletmelere tarımsal amaçlı arazi dağıtımı görevini yürütecek, özerk yapıda Arazi Edindirme Ofisi kurulmalıdır.
Türkiye'DE TOPRAK MÜLKİYETİ KONUSUNDA YAPILMASI GEREKENLER BUNLAR İKEN, AKP İKTİDARI TAM TERSİNİ YAPARAK, KÜÇÜK ÜRETİCİLİĞİ TASFİYE AMAÇLI BİR GİRİŞİMİ BAŞLATMIŞTIR.
TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, ANAYASA'mızın Toprak Mülkiyeti başlıklı 44. maddesinde belirtilen "Devlet,.... topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır....... " hükmüne işlerlik kazandırmak için kurulmuş olup, işlevini de "Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Yasası" gereği topraksız köylülere toprak dağıtımı yaparak yerine getirmekte iken, bugün çok garip, anlaşılmaz ve kabul edilemez bir uygulamayı yürürlüğe koymuştur.
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, "Hazine arazilerinin topraksız ya da az topraklı çiftçilere dağıtımı esnasında, toplulaştırılan toprakların çiftçilik konusunda bilgi birikimi, deneyimi bulunmayan, hatta tarlayı sürecek, tohum, ilaç ve gübre alacak, atacak maddi imkanı, yeterli alet ve ekipmanı olmayan kişilere çiftçilik yapmak üzere dağıtılmak zorunda kalındığını, işletme büyüklüğü azaltıldığı gibi çiftçi sayısının artırıldığını; bu durumun da arazi parçalanmasını artırarak, Avrupa Birliği Müzakereleri kapsamında karşımıza en önemli olumsuzluklardan biri olarak çıkacağını" gerekçe göstererek, bu arazileri topraksız köylülere dağıtmayıp, kullananlara satacağını ifade etmektedir.
Genel Müdürlük, "uygulama bölgelerinde dağıtım amaçlı yatırım projesi programına alınmamış yerler ile, programa alınmış, fakat kesin hak sahipliği listeleri ilan edilmemiş köylerde, talep edenlere bu hazine arazilerinin satışı için 19.07.2006 tarihine kadar Maliye Bakanlığına süre tanınması yanı sıra, bu süre içerisinde dağıtım amaçlı yeni projelerin uygulanmasına ara verilmiştir" diyerek, topraksız köylülere toprak dağıtımına son vermektedir.
İktidar, Anayasa'MIZIN 44. MADDESİNİN RUHUNA VE LAFZINA AYKIRI BU UYGULAMANIN TEMELİNİ ÜÇ YIL ÖNCE ATMIŞTI. TBMM'de 3 Temmuz 2003 tarihinde yukarıda sözü edilen 22.11.1984 tarihli ve "3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu" nun 7 nci maddesinin ikinci fıkrası değiştirilmişti. Bu değişikliğin ne getirip ne götürdüğünü, CHP Grubu adına TBMM Genel Kurulu'NDA ŞÖYLE AÇIKLAMIŞTIK:
"DEĞİŞTİRİLMEK İSTENEN BU YASA, SULAMA ALANLARI İLE BAKANLAR KURULU TARAFINDAN GEREKLİ GÖRÜLEN ALANLARDA .... YETERLİ TOPRAĞI BULUNMAYAN VE TOPRAKSIZ ÇİFTÇİLERİN TARIMSAL AİLE İŞLETMELERİ KURABİLMELERİ İÇİN DEVLETİN MÜLKİYETİNDE BULUNAN TOPRAKLARLA TOPRAKLANDIRILMASINI, EKONOMİK ÜRETİME OLANAK VERMEYECEK ÖLÇÜDE PARÇALANAN TARIM TOPRAKLARININ TOPLULAŞTIRILMASINI, TARIM ARAZİSİNİN AİLENİN GEÇİMİNİ SAĞLAMAYA VE AİLE İŞGÜCÜNÜ DEĞERLENDİRMEYE YETERLİ OLMAYACAK DERECEDE PARÇALANMASINI VE KÜÇÜLMESİNİ ÖNLEMEYİ AMAÇLAMAKTADIR.
DEĞİŞTİRİLEN 7. MADDENİN İKİNCİ FIKRASI, VAR OLAN YASADA "GEREKTİĞİNDE BU ARAZİ, KENDİLERİNE ÖZEL KANUNLARLA VERİLEN GÖREV VE YETKİLERİ İÇİNDE KULLANIMLARI ŞARTIYLA DİĞER KAMU KURULUŞLARINA TAHSİS EDİLMEK ÜZERE, HAZİNENİN TASARRUFUNA BIRAKILABİLİR" ŞEKLİNDEYDİ. VAR OLAN YASA, BU TOPRAKLARIN, ANCAK KENDİLERİNE VERİLEN GÖREVLER ÇERÇEVESİNDE KULLANMALARI KOŞULUYLA, DİĞER KAMU KURULUŞLARINA VERİLEBİLECEĞİNİ SÖYLEMEKTEYDİ. GETİRİLEN YENİ DÜZENLEMEYLE, BURADA BİR DEĞİŞİKLİK YAPILARAK, VAR OLAN YASADA BULUNMAYAN "SATILMA, SINIRLI AYNî HAK TESİS ETME VE KİRALAMA" İFADELERİNE YER VERİLMİŞ, VAR OLAN YASADA HAZİNEYE VERİLEN YALNIZCA KAMU KURULUŞLARINA TAHSİS ETME YETKİSİ, KAMU KURULUŞLARI DIŞINA; YANİ, ÖZEL MÜLKİYETE DOĞRU DA GENİŞLETİLMİŞTİR. YASANIN AKP İKTİDARI TARAFINDAN GETİRİLEN YENİ HALİNDE, HANGİ NİTELİKTE ARAZİ OLURSA OLSUN, TARIM ARAZİLERİNİN NE İLGİLİ KURULUŞ TARAFINDAN KULLANIM AMAÇLARINA UYGUN KULLANILIP KULLANILMAYACAĞI, NE DE ARAZİNİN SINIFI DİKKATE ALINMAKTADIR.
BİRİNCİ, İKİNCİ SINIF SULANAN TARIM TOPRAKLARI DAHİL, BU YASANIN AMACINA HİZMET ETMESİ GEREKEN BÜTÜN TOPRAKLAR TARIM DIŞI AMAÇLA KULLANILMAK ÜZERE VE İLGİLİ KURUM TARAFINDAN HAZİNEYE DEVREDİLEBİLECEKTİR; BU, SON DERECE YANLIŞTIR.
YASA BU ŞEKLİYLE, SULANAN ALANLARDA, TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'nün topraksız köylü lehine bütün yetkilerini kaldırıp atmıştır. Bugün, bu yasadan ötürü, toprak bekleyen insanlara verilecek bir karış toprak kalmayacak, topraklar tamamen tarım dışı amaçla; tarıma hizmet etmeyen amaçla kullanılır duruma gelecektir.
Bakanlık, bugünkü uygulamalarını yasada 3 Temmuz 2003 tarihinde yapılan değişiklikten yararlanarak gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
Toprak mülkiyetine ilişkin her çaba ve eylem, toprak reformu kavramı altında irdelenmelidir.
Günümüzde, özellikle Güney Doğu Anadolu Bölgesi'NDE TOPRAK MÜLKİYETİ SORUNU HALA EN TEMEL SORUN OLARAK KARŞIMIZA ÇIKMAKTADIR. YÖREDEKİ VARLIKLI 6 AİLENİN, YOKSUL 50.000 AİLENİN TOPLAM TOPRAĞI KADAR ARAZİSİ VAR. KONUNUN HEM EKONOMİK VE HEM DE TOPLUMSAL ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK. BU NEDENLE DE TOPRAK REFORMUNU DA KAPSAYAN İVEDİ BİR ÇÖZÜM MUTLAKA GEREKİYOR.
ÜLKEMİZDE EN AZINDAN BÖLGESEL DÜZEYDE TOPRAK REFORMUNUN GEREKLİLİĞİ AÇIKÇA GÖRÜLMEKTEDİR. ÖZELLİKLE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ'nde toprakların büyük çoğunluğuna az sayıda kişinin sahip olması, gelir dağılımı adaletsizliğini, işsizlik ve çaresizlikten kaynaklanan sosyal ve ekonomik sorunları yaratmaktadır. Bölgede geniş kitlelerin toprak sahibi kılınması, mayınlı arazilerin bu amacı gerçekleştirmek üzere kullanılması ( AKP iktidarının kulakları çınlasın ), Güneydoğu'DA ŞU AN YAŞANAN SOSYAL VE EKONOMİK SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE KATKIDA BULUNACAKTIR.