Türkiye’de genç nüfus artarken, tarımda da tam tersi bir durum yaşanıyor. Kırsaldaki nüfusun çoğunluğu 55-64 yaş arası kişilerden oluşuyor. Gençler ise çeşitli sebeplerden dolayı kırdan kente geç ediyor. 1935 yılında yüzde 76 düzeyinde olan kırsal nüfus, 1980`li yıllarda yüzde 56`lara, şimdilerde ise yüzde 21`e kadar geriledi. Kırsalda yaşayanların ise yüzde 60`ı tarımla uğraşıyor. Uzmanlar duruma çare bulunmadığı takdirde tarımda üretimin zorlu bir sürece gireceği konusunda hemfikir.

GENÇLER ÇEŞİTLİ SEBEPLERDEN DOLAYI  KENTE GÖÇ EDİYOR

Kırsalda yaşayan gençlerin çeşitli sebeplerle köyden kente göç ettiğini ve köylerde çiftçilikle uğraşan insanların birçoğunun belirli bir yaşın üstüne çıktığını belirten Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Türkiye’de çiftçilikle uğraşan genç sayısı her geçen gün azalıyor. Şu an çiftçilikle uğraşan vatandaşlarımız da vefat ederse, köyler boşalacak ve tarımla uğraşan nüfus giderek azalacak. Bunun şimdiden tedbirlerini almamız gerekiyor. Eğer önlem alınmazsa, ilerleyen süreçte tarım ve hayvancılığı ciddi sıkıntılar bekliyor” dedi.

“KIRSAL ALANDA SOSYAL ŞARTLAR İYİLEŞTİRİLMELİ”

Toplumda genç çiftçiye kimsenin kızını vermek istemediğine dikkat çeken Süleyman Soylu, “Özellikle kırsaldaki sosyal şartların daha çok iyileştirilmesi gerekiyor. Tarımsal üretimde yer alan çiftçilerimizin imkânları olsa dahi evlenemiyor. Sırf çiftçilik mesleği itibar görmüyor diyerek kırdan kente göç eden birçok çiftçi çocuğu bulunuyor. Bu yüzden çiftçiliğin statüsünün toplumda yükseltilmesi gerekiyor. Çiftçinin kırsalda 200-300 dekar arsası var ama şehirde asgari ücretle çalışıyor. Oysa çiftçimiz arazisini işlese şehirde kazandığı ücretten çok daha fazlasını kazanacaktır” diye konuştu. Köyden kente göçün önüne geçmek için belirli bir yaşın altında bulunan genç çiftçilere özel destek verilmesi gerektiğinin altını çizen Soylu, “Avrupa dâhil birçok ülkede genç nüfusu tarıma yönlendirmek için destekler veriliyor. Bizimde gençlerin kente göçünü engelleyebilmemiz için benzeri desteklerde bulunmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

“TARIMLA İLGİLİ DERS SAYISI ARTTIRILMALI”

Tarımı ilkokuldan başlayarak çocuklara sevdirmek gerektiğini de sözlerine ekleyen Süleyman Soylu, “Okullarımızda tarımla ilgili ders sayısını arttırmamız gerekiyor. Öğrenciler aldığı derslerde tüketmiş oldukları gıdaların nasıl üretildiğini öğrenmeliler. Bununla birlikte çocuklarımızın tarıma, tarımsal ARGE’ye ve inovasyonlara ilgisini arttırmalıyız” ifadesinde bulundu.

Kırsal kesimlerde katma değeri yüksek ürünlerin ekimini sağlayabilecek ortamların hazırlanması gerektiğine de vurgu yapan Soylu, Hüyük’te hayata geçirilen projeyi örnek göstererek “Mesela Hüyük’te küçük ölçekli sulama projeli çilek vb. meyvecilik üretimi arttırıldı ve vatandaşlar kentten köye göç etmeye başladı. Buna benzer örnekleri ve projeleri çoğaltmamız gerekiyor” dedi. Son olarak Genç Çiftçi projesine değinen Süleyman Soylu, “Gençlerin tarıma olan ilgisinin azalması kırsal nüfusu azaltıyor, üretimi düşürüyor. Nüfusun kentlere yığılması ile işsizlik de büyüyor. Tarımda gençleşme ile bu süreci tersine döndürmek mümkün. Genç Çiftçi projesi güzel bir örnek ama bunu her bölgenin üretim modeline göre belirlemek gerekiyor. Tarımda gençleşme için ise yalnızca hibe değil, cazibe merkezi kılacak adımlar gerekli” ifadelerini kullandı.