ANALİZ GAZETESİ: GÖÇ, GIDA FİYATLARINI ARTIRACAK-17 ŞUBAT 2023
Depremde köylerin de ciddi hasar görmesi tarımsal üretimi olumsuz etkileyebilir. Devlet tedarik zincirinin kopmaması için bölgede tedbirler almaya çalışsa da en büyük sorun kırsaldan yaşanacak göçle oluşacak emek açığının üretimi etkilemesi.
Kahramanmaraş merkezli 10 kenti etkileyen depremler, ekonomik yaşamı ve üretimi de olumsuz etkileyecek.
Farklı sektör ve meslek gruplarından temsilciler kendilerini ilgilendiren alanlarda görülen hasara dair açıklamalar yapıyor.
İlgililer, Türkiye`de son yıllarda ciddi bir hayat pahalılığı yaşandığına dikkati çekiyor.
Bu pahalılık içerisinde dar ve orta gelirli kesimi en çok zorlayan ise hiç kuşku yok ki ön alınmayan gıda fiyatlarındaki fahiş artışlar.
Depremin etkilediği şehirler, tarım faaliyetleri içerisinde ciddi büyüklükteki alana sahipler.
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Suiçmez, önceki gün yaptığı yazılı basın açıklamasında bu duruma işaret etti.
Suiçmez, depremin tarımın yapıldığı kırsal alanlara verdiği zararın boyutlarının tam olarak belli olmadığını ve bu durumun gıda krizini tetikleyebileceğini iddia etti.
Depremin ilk günlerinden itibaren etkili olan bu kaygının önüne geçebilmek için iktidar nezdinde de bazı tedbirler açıklandı.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, 15 Şubat 2023 Çarşamba günü yaptığı açıklamada çiftçiler için alınan tedbirleri açıkladı.
Buna göre depremden etkilenen illerdeki çiftçilere mazot ve gübre desteği, çiftçiye ise nakdi olarak şubat ayında ödeme yapılacak.
Hayvancılık desteklerinin de tamamı şubatta çiftçinin hesaplarına aktarılacak.
Depremzede üreticilere de büyükbaş ve küçükbaş hayvanları için yem desteği verilecek.
"Peki bu destekler yeterli olur mu? Depremin tarıma ne gibi etkisi olur?"
"Ciddi araç gereç ve hayvan kaybı da oldu"
Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez`e göre ziraat mühendisleri de depremde çok sayıda üyesini kaybetti.
Sadece odalarına üye 20 meslektaşlarının yaşamını yitirdiğini, halen enkaz altında olanların bulunduğunu ifade eden Suiçmez, kayıpların yüksek, bilançonun ise her geçen gün ağırlaştığını söyledi.
Öncelikle depremin meydana geldiği kentlerin tarım için önemli bir saha olduğunu hatırlatan Suiçmez, 10 ilde Türkiye`deki toplam hayvan varlığının yüzde 15`inin bulunduğunu, 3,7 milyon hektar tarım arazisi ile 270 bin kayıtlı çiftçi olduğunu anımsattı.
Suiçmez, depremde köylerdeki yıkımdan dolayı ciddi miktarda tarımda kullanılan traktör ve benzeri araç-gereçlerin de hasar gördüğünü, yine pek çok hayvan kaybının da olduğunu kaydetti.
"Tarımla uğraşanlar genellikle yaşlı kesim, onların vefatı üretimi etkiler"
Bölgede tarımla uğraşan kesimin genellikle yaşlı nüfus olduğuna dikkati çeken Suiçmez, "Onların vefatı halinde üretime kim devam edecek? Hayvanlar konusunda bakanlık bazı şeyler yapmış ama son derece yetersiz. Çadır asıl gereksinim değil. Orada dayanıklı ahırların yeniden yapılması lazımdı. Somut ve hızlı adımlar atılması lazım. Yoksa mart ayında traktör, mazot, gübre, tohum, ilaç bunlarda ciddi sıkıntılar olur. Bu da bitkisel üretimi olumsuz etkiler" şeklinde konuştu.
"Bölgeden yeterli ürün gelmemesi gıda fiyatlarını tetikleyebilir"
Bölgede mısır, pamuk, kayısı, buğday, arpa, yer fıstığı, kırmızı biber gibi pek çok ürünün yetiştiğini hatırlatan Suiçmez, "Şimdiden tam hasarı bilmediğimizden ve alınacak önlemlerin ne kadar hayata geçirildiğini görmeden bir şey söylemek zor olmakla birlikte bölgeden yeterli ürün gelmemesi de gıda fiyatlarındaki artışın gelecek aylarda daha tetiklenmesine neden olabilir" diyerek sözlerini tamamladı.
"Köylerdeki hasar şehirlerden daha fazla"
Türkiye Çiftçiler Birliği Başkanı Münür Ballı depremin ardından bölgeye gidenler yetkililer arasında.
Özellikle sektördeki durumu görmek için köylere gittiğini belirten Ballı, "İnsanlar şehirlere yoğunlaştı ama aslında köylerdeki yıkım daha fazla. Kahramanmaraş`ın gittiğim köylerinden birinde 52 kişi ölmüştü. Bu insanların hepsi tarımda üreticiydi. Akaryakıt sıkıntısı dışında ekipmanları da büyük zarar görmüş" ifadelerini kullandı.
"Arazilerde tarım yapmaya engel bir durum yok"
Bu durumun üretimi olumsuz etkileyeceğini söyleyen Ballı, "Üreticiler ekipmanlardaki zarardan dolayı bir darboğazdan geçecektir. Hükümetin açıkladığı destekler olacaktır. Dönemsel sıkıntı olsa bile bölgede tarım durmaz. Evlerdeki hasara karşın arazilerde tarım yapmaya engel bir durum yok" diye konuştu.
"Öncelikle hasarı tespit etmeye çalışıyoruz"
Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Sencer Solakoğlu ise hayvancılıktaki durumu değerlendirdi.
Bölgedeki köylerde yıkımın büyük olduğunu ve öncelikle hasar tespiti yapmaya çalıştıklarını söyleyen Solakoğlu, başta yem tedariğindeki sıkıntı ve genel zararlarından dolayı birçok üreticinin hayvanlarına bakamayacak durumda olduğunu belirtti.
"Kısa vadeden değil uzun vadede etkisi olur"
Bu sıkıntıların giderilmesi için yetkili makamlar nezdinde temaslarının sürdüğünü kaydeden Solakoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
Yem sıkıntısını organize etmeye çalışıyoruz. Türkiye genelinde zaten mevcutta bir üretim sıkıntısı vardı. Depremin muhakkak bir etkisi olacaktır ama kısa vadeden ziyade uzun vadede etkisinin bir miktar olabileceğini düşünüyoruz. Ama boyutlarını şu anda söylemek kimse için net mümkün değil. Çünkü hasar tespitini yapmadan konuyla ilgili bir yorum yapmak çok yanlış olur diye düşünüyorum.
"Kırsaldan büyük göç var"
Son olarak bölgede tarımla bizzat uğraşan bir ismi ZMO Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut’u aradık.
Korkut, TMMOB bünyesinde depremden etkilenen illere yapılan yardımların koordinasyonunda da görev aldığından buradaki durumu yerinde görmüş.
Depremin tarımsal üretimi etkileyeceğini söyleyen Korkut, şunları ifade etti:
Depremin yoğun olarak yaşandığı bölgelerde ister istemez bir kırsaldan şehirlere doğru bir göç var şu anda. Biraz önce Adana`dan Mersin`e doğru hareket halindeydim, otoban ana baba günü. Neredeyse konvoy halinde geldik. Bu üretimi etkileyecek. Depremde birçok hayvancılık tesisi, ahırlar yıkıldı. Daha da önemlisi insanların evleri yıkıldı. Dolayısıyla emek gücünde ciddi bir düşüş olacak. Tedbirlerin alınması lazım ama biraz geç hareket edildiğini görüyorum."
"Asıl sorun emek gücündeki kayıp olabilir"
Bütün uzmanların anlatımlarından bir değerlendirme çıkarmak gerekirse özellikle devletin yardımlarıyla çiftçilerin ekipman gibi maddi kayıpları kısa süre içerisinde giderilebilir.
Ancak asıl sıkıntının tarımsal üretimde yer alan insan kaynağında yaşanabileceği görülüyor.
Çünkü tarımsal üretimde olan çok sayıda insan da yaşamını yitirdi, bir kısmı yaralandı.
Yine yakınlarını yitiren insanların bir dönem çalışmalarını yürütebilecek psikolojide olamama ihtimalleri var.
Bunlar dışında depremden etkilenen illerin kırsalından farklı illere kalıcı veya geçici süreyle yaşanabilecek bir göç dalgası tarımsal üretimdeki emek gücünü ciddi oranda azaltabilir.
Bunun da tarımsal üretimde sıkıntılara neden olma ihtimali görülüyor.
Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.