ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ (EŞGÜDÜM KURULU)

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ (EŞGÜDÜM KURULU)
ANTALYA
07.02.2008

Eşgüdüm Kurulu tarafından basın açıklaması yapıldı.

 

                                    BASIN AÇIKLAMASI

Bizler cumhuriyetin yetiştirdiği avukatlar, mühendisler, mimarlar, plancılar, muhasebeciler, hekimler, İktidar endişesi olmayan yasa ile düzenlenmiş zorunlu meslek örgütleri olarak Ülkemizde özellikle son zamanlardaki gelişimleri endişe ile izlemekteyiz. Başbakanın uzun bir bekleşiş sonucu yaptığı 5 Kasım ABD ziyareti sonunda başlayan süreçte laik cumhuriyete karşı başkaldırının siyasal bir simgesi haline getirilen türbanın Anayasal sistemin içine sokulmaya çalışılması ile ülkemiz tehlikeli bir yola sürüklenmektedir. Bu yolun ABD tarafından BOP kapsamında Türkiye ye biçilen rolün gereği kurulmaya çalışılan ılımlı İslam modeline götürmesi en büyük endişemizdir.

Önce Anayasa tartışması başlatan siyasi iktidar her nedense anayasa değiştirene kadar sabredemeyip birden mevcut anayasanın 10 ve 42. Maddelerine eklemeler yaparak ve Yüksek Öğretim kanununa madde ekleyerek siyasal simge haline gelmiş türbanı üniversitelerde egemen kılmaya çalışmaktadır. Siyasal iktidarların görevi yaklaşan seçimleri düşünerek oy avcılığı yapmak değil sorunları çözmektir. Bu gün ülkemizde 1.500.000. milyondan fazla genç üniversiteye girmek için beklemekte, ülkemizdeki kız çocuklarının % 60"ı ilköğretimden sonra okula gidememektedir. Ne yazık ki kız çocuklarının eğitim düzeyi ve çalışma oranı açısından Tunus, Ürdün gibi bazı ülkelerden bile geride bulunmaktayız. Ekonomik kriz dünyayı olduğu gibi ülkemizi de sarsacaktır, İşsizlik oranı, Açlık sınırı, asgari ücret bellidir. Tüm bu sorunlar dururken bu sorunların üzeri sanki türbanla örtülmeye çalışılmaktadır. Bu sorunları görmeyenlerin türbanı sorun olarak yaratıp, sonrada çözüyormuş gözükerek bu durumu da hasat toplama olarak niteleyenlerin çalışmaları karşısında susmak, görmezlikten gelmek suç işleyenlere ortak olmaktır inancındayız.

Temel yasa olan anayasa değiştirilirken konu ile en çok ilgili üniversitelerin dahi görüşü alınmamıştır. Sadece oy çoğunluğu ile anayasalar değiştirilemez. Tarihte sadece yürütme ve yasamanın gücü ile anayasa yapmaya çalışan, yargıyı yok sayan iktidarların hangi rejimi kurmaya çalıştıkları defalarca görülmüştür. Anayasalar toplumsal uzlaşma metinleridir. Laik devlet bir inanç taşımaz, hiçbir inancın temsilcisi olmaz, inançlar karşısında yansızdır. Devletin görevi inanç özgürlüğünü güvence altına almaktır.

Anayasa değiştirilirken kullanılan yöntem yanlış olduğu gibi esas yönü ile de yapılmak istenen yanlıştır. Zira Sayın Başbakanın da belirttiği gibi Türban İdeolojik simgedir. Özellikle 12 Eylül sonrası Türk-İslam sentezi ekseninde şekillendirilen toplumsal yapı cemaat kültürü ve son yıllarda da siyasal iktidarın desteği ile gelişen muhafazakârlaşma dalgası mahalle baskısı olarak tanımlanan baskıyı oluşturduğunu herkes kabul etmektedir. Kabul edilmelidir ki siyasal bir simgenin kullanımını anayasaya sokmak özgürlük değildir. Bu olsa olsa birey özgürlüğünü engelleyen cemaat özgürlüğü olabilir.

Kadınların başlarını kapatmalarını ön görmek, kadınları toplumun herkesle eşit haklara sahip özgür bir kişisi olarak değil, erkekler dünyasının bir nesnesi olarak görmek demektir. Kadınların kapalı başlarını açmaları bir özgürlük sorunu olabilir ancak açık başlarını kapatmaları özgürlük sorunu değildir. Çünkü kadınların başlarını kapatmaları hayatın her alanında erkeklerle olan eşitsiz ilişkilerin kabulünü onaylamaktır. Anayasa değişikliğini yapmak isteyenlere bakıldığında bu durum daha açık anlaşılmaktadır.

Unutulmamalıdır ki ABD Irak a özgürlük götüreceğini uzun uzun anlatarak girdi. Ancak Irakta neler olduğunu her gün görüyoruz.

Bu tasarı gündeme geldiği günden beri toplumda bir ayrışma süreci başlamıştır. Böyle bir sürecin nerede noktalanacağı belirsizdir.

Ülkemizin bir an önce bu kamplaştırıcı ve ayrıştırıcı ortamdan kurtarılması görevi en çok toplumu gerçek gündeminden uzaklaştıranlara düşmektedir.

Bir an önce cumhuriyetin temel değerlerine yapılan saldırıların durdurulması gerekmektedir. Bu nedenle anayasa değişiklik taslağı geri çekilmelidir.

Bizler, bu ülkenin bütün sorunlarına özgürlükten, demokrasiden yana çözümler getirmek ve cumhuriyetin bütün değerlerini korumak yolunda tarafız.

Adaletten, demokrasiden, eşitlikten, özgürlükten, laiklikten, cumhuriyetten yana olan herkesi birlikte mücadeleye çağırıyoruz. 7.10.2008.

                                                                                                          Saygılarımızla.

 

Basın açıklamasına katılan Odalar:

Antalya Barosu,                                                                   Makine Müh. Odası,

Mimarlar Odası,                                                                  Ziraat Müh. Odası,

Şehir Plancıları Odası,                                                         Jeofizik Müh., Odası,

İnşaat Mühendisleri Odası,                                                 Antalya SMMM Odası,

Peyzaj Mimarları Odası,                                                      Veteriner Hekimleri Odası,

Diş hekimleri Odası,                                                            Maden Müh. Odası,

Elektrik Mühendisleri Odası,                                             Orman Müh., Odası,

Harita Müh. Odası,                                                              Eczacılar Odası,

Jeoloji müh. Odası,                                                              Tabipler Odası

Okunma Sayısı: 1199
Fotoğraf Galerisi