ANAYURT GAZETESİ: BUĞDAYDA FİYATLAR YILLIK DEĞİL AYLIK BELİRLENMELİ- 7 HAZİRAN 2023

ANAYURT GAZETESİ: BUĞDAYDA FİYATLAR YILLIK DEĞİL AYLIK BELİRLENMELİ- 7 HAZİRAN 2023
MERKEZ
07.06.2023

Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, "Ukrayna'da bir buğday tarlasında çıkan yangın dahi tüm dünyada buğday fiyatlarının artışına neden oluyor. Böyle bir ortamda yıllık değil aylık fiyat belirlenmeli" dedi.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Toprak Mahsulleri Ofisi`nin buğday ve arpa alım fiyatlarını açıkladı. Buna göre, çiftçi kayıt sistemine kayıtlı çiftçinin eline ton başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecek. Türkiye Ziraaçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş açıklanan fiyatın bazı bölgelerde üreticinin masraflarını dahi karşılamadığına dikkat çekerek, “En basit örneğiyle girdileri oluşturan; arazi kirası, işçilik, sulama, hasat masrafları dahil olmak üzere maliyetlerin 9 liranın üzerinde olduğu bir ortamda üreticinin kar etmesi mümkün değil” dedi. Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, açıklanan fiyatın yetersiz olduğunu belirterek, “ Ukrayna’da bir buğday tarlasında çıkan yangın dahi tüm dünyada buğday fiyatlarının artışına neden oluyor. Böyle bir ortamda yıllık değil aylık olarak buğday alım fiyatlarında revizeye gidilmesi gerekiyor. Bu açıklanan fiyatın üzerine sürekli güncellemeler yapılmalı” ifadelerini kullandı.

Türkiye Ziraaçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş açıklanan fiyatın bazı bölgelerde üreticinin masraflarını dahi karşılamadığına dikkat çekerek, “Buğday fiyatı ton başına 8 bin 250 lira ayrıca destek primleri ile 9 bin 250 liraya çıkıyor. TÜİK’e enflasyon yüzde 30,5, tarımsal girdi enflasyonu ise yüzde 49,7 olduğu bir ortamda buğday fiyatına yüzde 24 zam yapılması üreticiyi gelecek yıllarda üretimden çekilmesine neden olabilir. Bu yıl buğday fiyatlarının seçimden önce açıklanmış olsaydı daha farklı bir fiyat açıklanabilirdi. En basit örneğiyle girdileri oluşturan; arazi kirası, işçilik, sulama, hasat masrafları dahil olmak üzere maliyetlerin 9 liranın üzerinde olduğu bir ortamda üreticinin kar etmesi mümkün değil” dedi.

Buğday üretiminde kendi kendimize yeterli olan bir ülke konumunda olmadığımızı bu fiyatla birlikte üreticinin kar elde etmeyeceğini belirten Demirtaş, “Biz buğday üretiminde kendi kendimize yeten bir ülke değiliz. Ülkede kaç milyon göçmen veya mülteci var sayısı tam olarak belli bile değil. Dışarıdan buğday ithalatı yapıp dövizimizi yurt dışına vermek yerine kendi üreticimizi destekleyerek üretimi artırmamız gerekiyor. Bunun için buğdayın fiyatını, teşviklerin ve desteklerin hasat zamanında değil, ekim zamanında belirlenmesi gerekiyor. Kaldı ki üreticiler seçim öncesi açıklanacak bir fiyatın daha yüksek olacağına inanıyor. Seçimlerden sonra açıklanan bu fiyat ne yazık ki üreticiyi tatmin etmedi” diye konuştu.

Rekolte de TÜİK’in beklentisinin altında olacağını söyleyen Demirtaş, “TÜİK ilk rekolte tahmini ile ikinci rekolte tahmini genellikle aşağı yönde olur. Kaldı ki bu yıl rekolteyi etkileyecek bir sürü etmen var. Yağmurlar güzel yağdı fakat düzensiz ve bir anda olması buğday başaklarının düşmesine neden oldu. Bu da rekolteyi düşürecektir. Hal böyleyken yine yurt dışından ithal etmek yerine artık zamanında bir fiyat açıklanarak üreticinin önünü görmesini ve teşvik edici bir miktarda fiyat belirlenmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

Açıklanan fiyatın çok kısa bir süre sonra yukarı yönlü tekrar revize edilmesi gerektiğini söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Rusya ve Ukrayna savaşında tahıl koridorunun 2 ay uzatılmasına karar verildi. Uzatılmasının durması noktasında buğday fiyatlarını çok ciddi etkileyeceği gerçeği ortada. Düşünün Ukrayna’da bir buğday tarlasında çıkan yangın dahi tüm dünyada buğday fiyatlarının artışına neden oluyor. Böyle bir ortamda yıllık değil aylık olarak buğday alım fiyatlarında revizeye gidilmesi gerekiyor. Bu açıklanan fiyatın üzerine sürekli güncellemeler yapılmalı” ifadelerinde bulundu.

TÜİK’in bu yıl için 20,5 milyon tonluk buğday üretimi olacağı yönündeki öngörüleri de değerlendiren Suiçmez, “TÜİK’in bu rekolte tahminin ardından yaptığı tahmin genellikle düşüş gösterir. Bizler 20,5 milyon tonluk bir üretim beklemiyoruz. Bu da artan nüfusa yetecek bir buğday üretimimizin olmadığını gösterir. TÜİK’in açıkladığı en son verilere göre 2021-2022 verilerine göre buğdayda kendimize yeterliliğimiz yüzde 87. Yani biz buğday üretiminde kendi kendimize yeterli değiliz. Dışardan buğday almamız gerekiyor” dedi.

Haber: Halil YATAR
Halil Yatar

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.

Okunma Sayısı: 276
Fotoğraf Galerisi