ANKARA ÇAYI ALARM VERİYOR - MİLLİYET

MERKEZ
17.06.2006

Geçtiğimiz yıl kolera salgını iddialarıyla ıslah edilmesi yeniden gündeme gelmiş olan Ankara Çayı’nın son günlerdeki görüntüsü bir arpa boyu yol alınmadığını gösteriyor.

 

TOLGA YENİGÜN

Ankara Çayı’nın yıllardır arıtılmaması ve ıslah edilmemesi yüzünden yarattığı tehlike sürüyor. Pis kokusuyla aktığı bölgelerdeki çevre sakinlerini rahatsız eden Ankara Çayı’nın son günlerdeki görünümü de, ikaz sinyali veriyor.

Ankara Çayı’nın tarımsal sulamada kullanılması tehlikenin artmasına sebep oluyor. Uzmanlar tarafından geçen yıl yaz aylarında meydana gelen kolera salgınlarının ve ishal vakalarının sebebi olarak gösterilen çay, bu sene de salgının habercisi olmaya devam ediyor. Herhangi bir önlem alınmaması halinde çayın tekrar bir salgın yaratma riski görülüyor. Konuyla ilgili olarak Milliyet Ankara’ya konuşan Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın, “Ankara Çayı Ankara’nın temel bütün vadilerinden geçiyor. Ankara’nın kent atığını, ağır metalini taşıyor. Kirlilik ölçme teknikleri ile yapılan ölçümlerde, çayın kirli olduğu tespit edildi. Kirlilik hem toprak yapısını, hem sofralarımıza gelen bitkileri son derece olumsuz etkiliyor. İnsan vücudu bazı kimyasal maddeleri ve bakır, çinko gibi ağır metalleri arındırmıyor. Bu maddeler başta kanser olmak üzere birçok hastalığa sebep oluyor. Geçen yaz yaşadığımız salgının sebebi de bu çayın tarım ürünü sulamasında kullanılmış olmasıydı” dedi.

Günaydın, çayın ıslah edilmesi için öncelikle çay yatağının kenarlarının beton ve çelikle kapatılması gerektiğini belirtti. Günaydın, çayın çevresinde kirlilik yaratan unsurların önlenmesi gerektiğini ifade ederek, “Son zamanlarda çayın üstünün kapatılacağına dair bazı duyumlar aldım. Bu çok yanlış bir uygulama olur, akarsuların üstü asla kapatılmamalıdır. Ayrıca çay bu haliyle erozyon kaynağı, bu konuda da önlem alınması gerekiyor” diye konuştu.

Kanalizasyon bağlantıları var

Konuyla ilgili olarak görüşünü aldığımız Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Atilla Hışır ise özellikle çaya bazı yerleşim yerlerinden kanalizasyon bağlantıları olduğuna dikkat çekerek, sanayi atıklarının da çayın kirlenmesinde önemli pay sahibi olduğunu belirtti. Hışır, Hasanoğlan ve Lalahan bölgelerinde bulunan sanayi tesislerinde, atık su arıtma tesislerini kullananların oranının, sadece yüzde 10 olduğuna dikkat çekti. Hışır, alınacak önlemler için ise, zaman kaybetmeden çayın etrafında bulunan sanayi tesislerinin Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) ve Çevre İl Müdürlüğü tarafından denetlenmesi gerektiğinin üzerinde durdu. Hışır, ayrıca Ankara’daki Ayrık Kanalizasyon Sistemine Yönelik Proje’nin sağlıklı bir şekilde hayata geçmesinin son derece önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Okunma Sayısı: 2908