ANKARA ÇAYI'NDA DEĞİŞMEYEN MANZARA - CUMHURİYET

MERKEZ
13.06.2008

Çevreye kötü koku yayıyor, Tarımsal sulama için kullanılıyor, Salgın hastalık riskini artırıyor, Birçok bölgede çevreyi kirletiyor...

 

* Mahmut LICALI

Başkentin içinden geçen tek akarsu olma özelliğini taşıyan Ankara Çayı aynı zamanda yarattığı kirlilik, pis koku ve salgın hastalık riski nedeniyle Ankara‘nın en önemli sağlık ve çevre sorunu. Havaların ısınması ve yaşanan kuraklık nedeniyle su debisi azalan, buna karşın kirlilik oranı artan Ankara Çayı, özellikle Varlık Mahallesi sakinlerini pis koku ve kirlilik nedeniyle bezdirmiş durumda. Çayın açıkta aktığı noktalarda, nefes almak olanaksız. 3 yıl önce başkentte yaşanan ishal salgınının adresi olarak gösterilen Ankara Çayı, yıllar geçmesine karşın başkente yakışmayan görüntüsünü koruyor.

Her yaz açık bir kanalizasyondan farkı olmayan bir görünüm ve pis kokunun oluşmasına neden olan Ankara Çayı‘nın temizlenmesi ve ıslah edilmesine yönelik bugüne kadar tek bir adım atılmaması tepkileri artırıyor. Ankara Çayı‘nın 2005 yılında başlatılan temizleme ve ıslah çalışmaları yerinde sayarken, 2006 yılında Ankara Valiliği ve İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu‘nun Bulaşıcı Hastalıklar ile Mücadele konusunda aldığı kararlar da yaşama geçirilemedi.

Valilik ve Hıfzıssıhha Kurulu, Ankara Çayı‘nın yarattığı kirliliğin önüne geçilmesi, çayın suyunun bahçe sulamasında kullanılmaması için bir dizi önlem alınmasını kararlaştırmıştı. Buna göre, özellikle Ankara Çayı ve kolları kenarında arazileri bulunan ve geçimini bahçelerine sebze ve meyve ekerek temin eden kişilerin, sulama suyu ihtiyacını kuyulardan karşılaması, bunun yanı sıra suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin de kontrol edilmesi, bu işlemlerin de Anakent Belediyesi tarafından yapılması gerekiyor. Ayrıca karara göre, Ankara Çayı‘nın kolları da dahil olmak üzere herhangi bir şekilde bahçe sulaması yapılmaması için her türlü güvenlik önleminin de Anakent Belediyesi Başkanlığı tarafından alınması gerekiyor. Oysa bugün Ankara Çayı‘nın geçtiği başta Sincan ve Yenikent olmak üzere birçok bölgede tarımla uğraşan birçok kimse, su ihtiyacını Ankara Çayı‘ndan karşılıyor. Özellikle maydanoz ve turp gibi tarım ürünlerinin Ankara Çayı‘nın kirli suyu ile yetiştirildiğine dikkat çekiliyor.

KİRLİLİK HEP AYNI

Ankara Çayı‘nın temizlenmesi konusunda Anakent Belediyesi bugüne kadar çayın yatağında biriken pislik ve balçığı kepçeler aracılığıyla almak dışında herhangi bir çalışma yapmadı. En son geçen mayıs ayında da Akköprü bölgesinde bu yönde bir çalışma yapılmasına karşın, ne kötü kokunun önüne geçildi, ne de çayı kirleten deşarjlar kapatıldı. Pisliğin kepçeler tarafından yataktan alınmasına yönelik çalışmalar tek başına yeterli olmuyor. AOÇ‘nin de yakınından geçen çay, yarattığı kirlilik ve koku nedeniyle piknik yapmak isteyen yurttaşları da rahatsız ediyor.

‘Melih Gökçek‘in yaptığı bol laf, sıfır iş‘

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın , temizleme çalışmaları kapsamında kapatılacağı belirtilen kirletici kaynakların Ankara Çayı‘nı kirletmeye devam ettiğini söyledi. Günaydın, "Bütün Ankara Çayı ve kolları Ankara‘nın sanayisinin kirlettiği ağır metalleri taşıyor. Bunun yanı sıra kent içinde de bu ağır metallere organik kirleticiler katılıyor" dedi. Kirletici kaynaklara yönelik temizlik çalışmasının yapılmadığını anlatan Günaydın, Ankara Çayı‘nın tarımsal sulamada da kullanılmaya devam ettiği uyarısında bulundu. Bahçe sulamasının Ankara Çayı ile yapılmasının tam bir felaket olduğunu ifade eden Günaydın, bu durumdan Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek ‘i sorumlu tuttu. Günaydın, "Melih Gökçek‘in her zamanki sorumsuzluğu. Bol laf, sıfır iş" dedi.

Günaydın, kepçeler aracılığıyla çayın yatağında biriken pislik ve balçığı almanın sorunu çözmeyeceğini, temizlik çalışmaları adı altında böyle bir eylemin yapılamayacağını söyledi. Önemli olanın kirletici kaynakları yok etmek olduğunu dile getiren Günaydın, şöyle devam etti:

"Siz, çayın yatağını istediğiniz kadar temizleyin, Ankaya Çayı‘nın yatağına kirletici deşarjını boşaltan sanayi tesisleri olduğu sürece, yatağın üzerinde yapılan çalışma hiçbir işe yaramaz. Önce kirletici kaynağı engelleyeceksiniz, ona yönelik tedbirlerinizi alacaksınız. Arkasından da çay yatağının ıslahını gerçekleştireceksiniz."

Günaydın, Ankara Çayı‘nın ağır metal içeren kirli suyunun Yenikent ve Sincan bölgelerinde tarımsal sulamada kullanıldığını ifade etti. Söz konusu bölgelerin çayın suyunu yıllardır tarımsal sulamada kullandığını anlatan Günaydın, "Yaz aylarında bu durum çok büyük bir soruna dönüşebilir. Salgın hastalıklar her an yaşanabilir. Bir an önce çayın tarımsal sulamada kullanılmasına engel olunmalı" diye konuştu.

Okunma Sayısı: 454