ANTALYA GÜNDEM GAZETESİ: ÇİFTÇİNİN BİTMEYEN ÇİLESİ- 1 ARALIK 2021

ANTALYA GÜNDEM GAZETESİ: ÇİFTÇİNİN BİTMEYEN ÇİLESİ- 1 ARALIK 2021
MERKEZ
02.12.2021
 

Girdi maliyetlerindeki artış, Rusya ambargosu, yangın ve yaşanan sel baskınları çiftçinin, yüküne yük katıyor. Tarımda ciddi bir küçülme yaşandığını söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Eğer acilen tarıma eğilmezsek 2022 yılı krizler yılı olacak. Şu anda hububat ve baklagillerde sezonu olmasına rağmen ekim yapılamıyor. Çünkü girdi maliyetleri çok yüksek” derken Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp ise “Tarım kangren oldu. Bıçak eti geçti kemiği kesmeye başladı” dedi

Tarımdan kaçış her geçen gün artarken, çiftçinin de yükü ağırlaşmaya devam ediyor. Girdi maliyetlerindeki artış, Rusya ambargosu, yangın ve yaşanan sel baskınları çiftçinin, yüküne yük katıyor. Tarımın yüzde 5,9 küçülme yaşandığını söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Biz 2020 yılının sonunda demiştik ki ‘Gerekli önlemler alınmazsa 2021 tarım için hüsran, çiftçi için kriz yılı olacak. Ekmek zammı kaçınılmaz olacak. Hayvancılığın zora düşecek’ TÜİK’in makyajlı rakamları da bu öngörümüzü haklı çıkardı. 2022’nin tarım yılını hazırlanıyoruz. Çiftçinin üretimde bulunabilmesi için desteklerin yeterli ve zamanında verilmesi gerekiyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon yüzde 20. Böyle bir ortamda TÜİK’in açıkladığı verilere göre girdi fiyatı endeksi yüzde 27,49, gübredeki artış yüzde 71, hayvan yemindeki artış yüzde 28. Şimdi bu rakamların karşılığında piyasada özellikle pandeminin etkilerinin yanı sıra kuraklık yaşıyoruz. Onun dışında faiz, döviz konusunda alınan kararların dövizi aşırı yükseltmesi ve önümüzü göremememiz girdilerde dışarıya bağımlı olmamız çiftçilerin tükettikleri girdilerin aşırı zamlanmasına neden oldu. TÜİK gübrede yüzde 71 artış var dese de, Tarım ve Orman Bakanlığı bu artışın yüzde 200’lerde olduğunu söylüyor. Kuraklık sebebi ile önümüzdeki yıl sulanabilir tarım alanlarına yeterince su verilemeyeceğini şimdiden açıklanıyor. Kurak alanlarda zaten verim az birde bu artan gübre fiyatlarıyla birlikte birde gübre atmazsak, önümüzdeki yıl baklagiller ve hububatta da ciddi bir azalma söz konusu olacak. Bu azalan üretimi yurt dışından alma yoluna gidiyor. Ancak yurt dışında yükselen fiyatlar bizim yurt dışından da yüksek fiyata ürün almamıza neden olacak” ifadelerine yer verdi.

“KRİZ YILI OLACAK”

Tarıma ayrılan payın yükseltilmemesine değinen Başkan Suiçmez, “Açıklanan rakamlara göre tarım sektörü yüzde 5,9 küçüldü. Tarıma ayrılan pay düşürüldü. Eğer tarım küçülürken, tarıma ayrılan pay azalıyorsa bunda sorun var. Bütün sorunlar ve verilmeyen destekler bize gösteriyor ki önümüzdeki yıl üretimimiz iyice azalacak. Azalan üretim tüketiciye fiyat artışı olarak geri dönecek. Yurt dışından daha fazla ve daha yüksek maliyetli ürünler almak zorunda kalacağız. Bu kısır döngü aşılamadığı sürece maalesef tarımda birbirini takip eden krizler olacak. Yani eğer biz şu anda acilen tarıma eğilmezsek 2022 yılı krizler yılı olacak. Şu anda hububat ve baklagillerde ekim sezonu ancak ekim yapılamıyor. Çünkü girdi maliyetleri çok yüksek. Bunun yanı sıra yaşanan yangınlar, ani iklim olayları ayrıca üretime olumsuz etki yarattı. Üretici ürününü elinden çıkarmış. Toprak Mahsulleri Ofisi yurt dışından ürün alarak iç piyasayı dengelemeye çalışıyor. Ancak nereye kadar? Burada aslında üreticinin desteklenmesi gerek. Maalesef çiftçi toprağa gübre atamıyor. Kuraklığın etkisi fazla, destekleme oranları düşük. Kredi faiz oranlarında bir iyileştirme yok. Tarım kredinin borç ertelemeleri dün itibariyle bitti. Yine hacizler ve icralar gündemde. Böylesi bir ortam da üretim yapmak mümkün değil. Çözüm üreticinin, üretmesini sağlamak. Devlet şu anda tasarruf tedbirleri uyguluyor ve bakanlıklar arasındaki dağılımda Tarım Bakanlığı’nın artmayan bütçesi tarımdan tasarruf edildiği sonucunu doğruyor. Biz otoyol yapmayabiliriz, Kanal İstanbul’u yapmayabiliriz ancak pandemi de bize tarımın önemini gösterdi. Üretim tasarruf edilecek bir sektör değildir. Tarım bakanlığı ve tarıma yönelik bütçelerin arttırılması gerek. Tarıma ciddi bir destek verilerek yarın öbür gün yaşayacağımız gıda kıtlığını önlemeliyiz. Çoksa çiftçi de, tüketici de zarar da olacak. Rakamlar konuşuluyor ancak bunlar sürdürülebilir bir politika değil” şeklinde konuştu.

“BIÇAK KEMİĞİ KESİYOR”

Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp ise “Tarım son aylarda yaşanan artışla birlikte yapılamaz duruma geldi. Tarım kangren oldu. Bıçak eti kesiti derler, bıçak eti geçti kemiği kesmeye başladı. Tarımı yürütmemiz için devletin bize yarım yamalak değil ciddi, sürdürülebilir bir destek verilmeli. Bu destekler verilmeli ki biz tarımı yapabilelim. Üretim sürdürülebilir olmadığı zaman kaç gün dışarıdan alabiliriz. Kendimiz üretmediğimiz sürece dışarıdan kaç gün mal alabiliriz ve 90 milyon insanı doyurabiliriz? Kendi kendimize yeter duruma gelmemiz gerek. Yeter duruma geldikten sonra ihracat yapacağız. Bu ülke ekonomisine de katkı. Ülkenin kalkınması biz çiftçilerden geçiyor. Hammaddeyi biz sanayiciye veriyoruz. Bütün sektörün bütün malları tarımdan geçiyor. Onun için çiftçiye bir gözle değil dört gözle bakmamız gerek. Devletin bize dört gözle sarılıp, sürdürülebilir bir tarım planı yapması gerek. Asla başka geçiş yolumuz yok. Bu artan fiyatlarla tarım yapılmaz. Yapılır diyen varsa gelsin yapsın. Bu ürünleri kullanmadığımız zaman rekolte de yüzde 40 düşüş yaşanır” şeklinde konuştu.

 

Haber: Yaprak ÖZER / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ. 

Okunma Sayısı: 146
Fotoğraf Galerisi