ANTALYA GÜNDEM GAZETESİ: TARIMDA 200 MİLYON BORÇ- 5 ŞUBAT 2021
Borç batağında olan çiftçinin yardım çığlığı karşılıksız kalırken, çiftçinin kamu ve özel bankalara, kooperatiflere, bayilere olan toplam borcu 200 milyon lira düzeyine yükseldi. Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Bu olumsuz gidişe dur demek zorundayız. Her koşulda üretmeye devam etmek, üretimi ve üretenleri desteklemek zorundayız. Aksi takdirde salgının da etkisiyle bir gıda krizi yaşanacaktır” dedi
Borç batağında olan hayvanlarına ve traktörlerine el konulan üretici üretimden uzaklaşıyor. 2020’den bu yana artan girdi maliyetleri ile başa çıkamayan üretici çözümü üretmemekte buluyor. Çiftçinin üretimden uzaklaşmasının faturası ise tüketiciye çıkıyor. Borç batağında olan çiftçinin yardım çığlığı karşılıksız kalırken, çiftçinin kamu ve özel bankalara, kooperatiflere, bayilere olan toplam borcu 200 milyon lira düzeyine yükseldi. Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, tarım sektörünün yapısal sorunlarının çözümü için neoliberal tarım politikaları yerine kamucu tarım politikasına dönülmesi gerektiğini ifade ederek, “Tarım sektörü büyük oranda doğa koşullarına bağlı olması nedeniyle tüm dünyada korunan, desteklenen bir sektördür. Kovid-19 salgınında, insanların ilk önce market raflarına koşarak gıda stoğu yapması, bugünlerde dünya ölçeğinde ve ülkemizde yaşanan pandeminin insanların sağlık hakkını ortaya koydu. Bunun yanında pandemi yeterli ve dengeli beslenme ile bağışıklık sisteminin güçlenerek sağlıklı yaşayabilmesi için temiz su, sağlıklı gıdaya erişiminin gerekliliğini bir kez daha göstermiştir. Salgın döneminde en fazla gündeme gelen kavramlar gıda egemenliği, gıda güvencesi ve gıda güvenliği olmuştur. Kovid-19 salgını küresel düzeyde uygulanan tarım ve gıda politikalarının değişmemesi halinde dünyada bir gıda kıtlığı ve gıda krizi yaşanacağını açıkça göstermiştir” dedi.
“ÜRETİCİYİ KORUYAN POLİTİKA YOK”
“Pandemi sürecinde ülkeler kendi üretimlerini ve stoklarını artırmaya çalışmakta, sınırlarını kapatmakta, ihracat yasakları koymakta, dış ticaret hacmi daralmakta, korumacılık önlemleri artmaktadır. Ülkemizde ise söylem dışında maalesef yerli üretimi ve üreticiyi korumaya yönelik somut politikalar uygulamaya konulmamaktadır. 1980’li yıllardan sonra uygulanan dış odaklara bağımlı, desteklerin kaldırılması ve azaltılmasına, dışalıma, özelleştirmelere dayalı tarım politikalarının ülkemizde kronikleşen tarım ve gıda sektörünün sorunlarını günümüzde de çözemediği ortadadır. Özelleştirmeler sonrası özel sektörün kâr mantığına ve yerli yabancı tekellere bırakılan gübrede bugünlerde dışarıya bağımlılığın da artan etkisiyle gübrede yüksek fiyat sorunu ile karşılaşmaktayız. Dünya Bankası Yapısal Uyum programlarıyla özelleştirme kapsamına alınan T.C. Ziraat bankası bugün çiftçi bankası olmaktan çıkmıştır. İşlevsizleştirilen Tarım kredi kooperatifleri devlet güdümlü yönetim yapısı ile bugün çiftçi ortaklarına ucuz girdi ve düşük kredi sağlamamaktadır. İşlevsizleştirilen TARİŞ; FİSKOBİRLİK; MARMARABİRLİK; ÇUKOBİRLİK gibi Tarım Satış Kooperatifleri devreden çıkınca, fındıktan pamuğa, zeytinden Ayçiçek yağına piyasa kontrolsüz özel sektöre ve piyasa mantığına bırakılmış, kamunun düzenleme ve denetleme görevinden çekilmesi bugün üreticiye düşük gelir tüketiciye yüksek fiyat olarak yansımaktadır.”
TÜKETİCİNİN SORUNU
BORÇ BATAĞINDALAR
Çiftçinin borç batağından kurtarılması gerektiğine vurgu yapan Suiçmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemi sürecinde yeterli desteği zamanında alamayan, dövizi bağlı girdi fiyatları artışıyla üretim maliyetleri sürekli artan, dışalım baskısıyla ürün fiyatlarının maliyetini karşılayamadığı günümüzde, aldığı krediyi geri ödemekte zorlanan çiftçimizin ipotekli malları üzerinde öncelikle Tarım Kredi Kooperatifleri haciz işlemine başlamıştır. Çiftçinin kamu ve özel bankalara, kooperatiflere, bayilere olan toplam borcu 200 milyon TL düzeyine yükselmiştir. BBDK verilerine göre 2016 yılında 71.5 milyar TL olan toplam nakdi kredi 2020 sonunda 138 milyar TL’ye çıkmıştır. Takipteki borç miktarı 5 milyar TL düzeyindedir. Çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası başta olmak üzere borçlarının yeniden yapılandırılması ile ilgili bir düzenlemeye yapılmayıp, TKK tarafından icra işleminin 3 ay ötelenmesi gündeme geldi. Kısa dönemli faiz ertelemeleri ya da haciz işlemlerinin 3 ay ertelenmesi çiftçinin borç batağında yaşadığı kısır döngüyü aşabilmesi için yeterli değildir. Özetle; üreticinin kâr ederek üretimde bulunamaması ve öz sermayesini artıramaması halinde kredi borç döngüsünde üretim araçlarına el konulması sorunu aşılamayacaktır.”
MÜJGAN IŞIK / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER
Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.