BASIN AÇIKLAMASI

(13.08.2008 YEREL GAZETELER VE TRT)

Türkiye´nin önemli ihraç maddelerinden Antep fıstığının toplam üretiminin tamamına yakınının yetiştirildiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi´nde üreticiler, ekili alanların GAP kapsamında sulu tarıma alınmasını istiyor.

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Şanlıurfa Şube Başkanı Abdullah Melik, yaptığı açıklamada, Türkiye‘nin toplam fıstık üretiminin yüzde 46‘sının Şanlıurfa‘da, yüzde 50‘den fazlasının da Siirt ve Gaziantep‘ten karşılandığını hatırlattı.

İki yılda bir meyve veren fıstığın, ‘‘iklimsel özellikler ve ağaçların ekonomik verime geçmesi‘‘ gibi faktörlerin etkisiyle rekoltesinde geçen yıla göre artış beklendiğini aktaran Melik, daha kaliteli ve bol ürün elde edilmesi için sulanan alanların miktarının artırılması ve üreticilerin daha çok desteklenmesi gerektiğini kaydetti.

Hasadına bir süre önce başlanan antep fıstığının, bölgede bu yıl etkili olan kuraklıktan kısmen de olsa etkilendiğini aktaran Melik, şunları söyledi:

‘‘Fıstığın aslında pek fazla suya ihtiyaç duymadığı belirtiliyor. Ancak belirli dönemlerde yeterli kadar verilen su, ürünün kalitesini ve rekoltesini önemli oranda artırıyor. Bölgeye kış aylarında istenilen oranda yağış düşmedi, sıcaklar da aniden bastırdı. Bu durum ürünün kalitesini etkileyebilir.

 Bu tür olumsuzlukların önüne geçmek antep fıstığının toplam üretiminin tamamına yakınının yetiştirildiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde ekili alanların GAP kapsamında sulu tarıma alınması gerekiyor. Modern sulama sistemleriyle donatılacak arazilerde bol miktarda ve kaliteli ürün elde edilebilir. Ancak maalesef bazı üreticiler desteklemelerden yararlanmak için fıstık ağaçlarının bulunduğu arazileri hububat veya pamuk ekim alanı gösterebiliyor. Bunun önüne geçebilmek için fıstığa daha fazla destekleme primi ödenmesi ve bu ürünün daha iyi tanıtılması gerekiyor.‘‘
Abdullah Melik, Türkiye‘de yetiştirilen antep fıstığının aslında stratejik bir ürün olduğunu, ancak kalitesinin İran ve ABD‘de üretilenlere göre daha düşük olduğuna işaret ederek, yetiştirme koşullarıyla ilgili bu durumu ortadan kaldırmak için ürüne daha fazla sahip çıkılması gerektiğini sözlerine ekledi.