Cengiz ALDEMİR/Sozcu.com.tr

Meslek Odaları yargı kararlarının uygulanmadığı Atatürk Orman çiftliği sürecinde inşaatların devam etmesi üzerine Anayasa Mahkemesi2ne başvuruda bulundu. Bireysel Başvuru hakkının bulunduğu Anayasa Mahkemesine Meslek Odalarının Başkanları başvuruyu yaptı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Emre Sevim, Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Ayşegül Oruçkaptan, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör, Çevre Mühendisleri Odası 2. Başkanı Mert Güvenç başvuru dilekçelerini Anayasa Mahkemesi`ne teslim etti.

Basına açıklama yapan Oda yöneticileri AİHM yolunun açık olduğu mesajını verdi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan : " AOÇ mücadelesinde önemli bir dönüm noktası için buradayız. Hem 5. İdare mahkemesinin hem 11. İdare mahkemesinin tarihi sit koruma kararı ve ana plan davasındaki yürütmeyi durdurma kararına rağmen AOÇ`de inşaatlar sürüyor. AOÇ alanında inşaatı devam eden Başbakanlık Hizmet Binası ve Disneyland için ihaleler devam ediyor. İhalelerin durdurulması için yaptıklarımız sonuçsuz kalmaktadır. Başbakan`ın "güçleri yetiyorsa yıksınlar" ve Melih gökçek`in "gerekirse inşaat sürsün diye kanun çıkartırız" açıklamaları hukuka meydan okumaktır. Hukukun uygulanmaması tuzun koktuğu yerdir. AOÇ`yi kurtarmak için Anayasa Mahkemesi`ne başvurduk. Farklı ülkelerin mimarlarının katkısıyla kurulmuş olan bu değerli alan için gerekirse AİHM`e başvurarak uluslararası ortamlarda AOÇ mücadelesini devam ettireceğiz. AOÇ gibi insanlığa ait değerleri taşıyan bir alanı yok edenler insanlığa karşı suç işlemişlerdir. Kendi ülkelerinde yargılanamasalar bile, başka ülkelerde başka yargıçlar tarafından yargılanabilirler. Nitekim Pinochet işlediği suçlardan kaynaklı kendi ülkesi Şili`de yargılanamamış Londra`da İspanyol yargıç Baltazar Garzon tarafından tutuklanmış bir yıl göz hapsine çarptırılmıştır. AOÇ talanı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Evrensel hukuk ilkelerine göre diğer ülkelerdeki yargıçlar bu sürece müdahil olabilirler. " Şeklinde konuştu.

ATATÜRK`ÜN MİRASINA DAVA

Başkent Dayanışması`nın 5 Mayıs`ta Adliye önünde AOÇ`ye sahip çıkmaya davet ettiğini söyleyen Candan, Atatürk`ün mirası için dava açmaya hazırlandıklarını açıkladı. "sürekli kuruluş amaçları ihlal edilerek, talan edilerek, kuruluş ilkelerine aykırı bir süreç yaşatılan AOÇ`nin kuruluş yıldönümüne atfen, 5 Mayıs AOÇ`nin kuruluş yıldönümünde, Atatürk`ün vasiyeti için Ankara Adliyesi`nde büyük bir vasiyet davası açacağız." İfadelerini kullandı.

Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Emre Sevim :" Uydu görüntüsünden baktığımızda baskın yeşil alan AOÇ ve ODTÜ ormanlarıdır. Ankara bir betonlaşma sürecine girdi. Başbakan yıkabiliyorlarsa yıksınlar açıklaması yaptı. Bilimin ışığı dışında bizi bir gücümüz yok. Ne bir polis gücümüz ne de bir ormanı bir gecede talan edecek bir gücümüz var. Ankara halkı olarak AOÇ mücadelesini hep birlikte omuzlamalıyız." İfadelerini kullandı.

Çevre Mühendisleri Odası`dan Özge Ergenç : " Meslektaşlarımızla AOÇ için mücadele ediyoruz. Sadece kişisel değil Ankara halkı olarak mücadeleyi yürütmemiz gerekiyor." Dedi.

ADLİ YARGILANMA HAKKINI İHLAL

Gökçek`in ve Başbakan`ın açıklamalarının Anayasa Mahkemesi başvuru dilekçesinde yer alması dikkat çekti. Başvuru dilekçesinde Başbakan`ın "güçleri yetiyorsa yıksınlar ve Büyükşehir Belediye Başkanı`nın "Hem odalar hem de başta Çankaya Belediyesi olmak üzere CHP`li belediyeler istedikleri kadar bağırıp çağırsınlar buralar Allah`ın izniyle ya bitecek ya bitecek " ifadeleri anayasa mahkemesi dilekçesinde "Mahkeme kararını uygulaması gereken idarelerin en üst mercilerinin kararın uygulanmayacağına yönelik açık ikrarları bulunmakta" ifadeleri ile yer aldı.

Ayrıca başvuru dilekçesinde Mahkeme kararlarının uygulanmadığı belirtilerek, "Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerinde inşa edilmekte olan bina ve eklentilerine ilişkin inşaat faaliyeti tüm hızıyla devam etmektedir. Gerek Ankara Büyükşehir Belediyesi, gerek Kültür ve Turizm Bakanlığı, gerekse de Başbakanlık yargı kararını uygulamamakla adil yargılanma hakkını ihlal etmekte, hukuk devleti ilkesini zedelemiştir." İfadelerine yer verildi.