APTALLARA NET BİR GDO YAZISI - MİLLİYET
METİN MÜNİR
Türk milletini aptal yerine koyma maratonu sona erdiğinde altın madalyayı Tarım Bakanlığı‘nın 23 Ocak tarihli açıklamasının boynuna asacaklar. Bu açıklamasında bakanlık, genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO) ürünlerle ilgili yönetmeliği neden üç aydan az bir sürede iki defada değiştirdiğini açıklamaya çalıştı. Ve beceremedi.
Değişiklikleri şunun için yapmışlar:
Bildiğimiz üzere 26 Ekim 2009‘da GDO‘lu ürünlerinin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, vs.ye dair yönetmelik yürürlüğe koyulmuşmuş. Tartışmalar nedeniyle yönetmeliğin bazı maddelerinin net olarak anlaşılamadığı görülmüşmüş. Bu nedenle bazı maddelerinde değişiklik yapılmışmış.
Anladınız değil mi? Bazı maddelerini "net olarak" anlamamışız. Milletçe aptal olduğumuz için. Onun için değiştirmişler. Eğer anlamadıysak, görevleri anlayacağımız şekilde anlatmaktı. Maddeleri atmak değil.
Fizik dersinde öğrenciler anlamadıkları zaman öğretmen "Bu konuyu kitaptan atıyorum" mu der? Yoksa daha anlaşılacak şekilde anlatmaya mı çalışır?
Aynı şey.
Ama sorun anlamamış olduğumuz değildi. Pek iyi anlamış olduğumuzdu.
Yönetmeliğin ne anlama geldiğini hem tüketici olarak biz anlamıştık hem de ne kadar büyük ve güçlü olduğu yeni anlaşılan GDO lobisi. Eğer yönetmelik çıktığı gibi kalsaydı GDO‘lu ürün ihraç, ithal edenler ve bunları gıda ve yem imalatında kullananlar milyar dolarlık zarara gireceklerdi. Çünkü bakanlık geçiş süresi tanımadan ve kimseye haber vermeden durumu değiştirmiş, şirketlere kendilerini yeni duruma ayarlama fırsatı vermemişti. Onlar da forslarını kullanarak yönetmeliği değiştirttiler. Birinci değişiklik yetmedi, ikinci defa değiştirttiler. Ve yönetmelikteki ithal kısıtlamaları neredeyse tamamen ortadan kalktı.
Sonuç?
Yönetmelik öncesi her türlü GDO‘lu ürün ithal edilip, serbestçe kullanılıyordu. Şimdi eski hal aşağı yukarı avdet etti.
Tarım Bakanı Mehdi Eker kardeşimiz tabii ki "GDO lobisi gırtlağıma bastı, ben de kapıları GDO‘lu besinlere açtım" demeyecekti. Mazeret uyduracaktı. Ve tarihe geçecek bir mazeret uydurdu.
Yapılan ikinci değişikliğin mazereti daha da akıllara zarar. Açıklayayım: Danıştay GDO yönetmeliğinin bazı maddelerini iptal etti. Bakanlık karara itiraz etti. İtirazı, Danıştay kabul etti. İkinci değişiklik "Bu süreç sonucunda ortaya çıkan fiili durumun zaruri kılması nedeniyle" yapılmış.
Anladınız mı? Ben anlamadım.
Danıştay iptal kararını geri aldığına göre yönetmeliğin en önemli maddelerini iptal etmek neden "zaruri" oldu?
Hangi "fiili durum" kardeş?
Tabii, Türk milletini aptal yerine koyma maratonu hiç sona ermeyecek. Onun için ben Tarım Bakanlığı‘na altın madalyayı şimdiden veriyorum.