ARAZİLERDE MÜLKİYET DAĞILIMI YOKSUL KÖYLÜ ALEYHİNE - CUMHURİYET TARIM/HAYVANCILIK - 14.06.2005
GÜNEYDOĞU'da toprak zengini köylerin topraksız köylüleri...
Mahmut ORAL
DİYARBAKIR - Dünyanın en büyük kalkınma projelerinden biri olan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), bölge çiftçisi için umut ışığı niteliğinde. Ancak GAP, tarım arazilerinde mülkiyet dağılımında yoksul köylü aleyhine oluşan dengeyi giderecek bir reçete henüz sunmadı. Diyarbakır Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahmut Lezgin Yalçın, ise özünde toprak zengini olan köylerin topraksız köylülerine, küçük tarım işletmelerinin, tarımsal arazinin ancak on binde birini işleyebildiğine dikkat çekti. Lezgin Yalçın, oldukça önemli avantajları bir arada bulunduran Türkiye'NİN, TARIMSAL ÜRETİME GEREKLİ ÖNEM VERİLMEMESİ, ÜRETİM PLANLAMALARINDA GERÇEKÇİ POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMEMESİ GİBİ NEDENLERLE, SAHİP OLDUĞU ZENGİNLİK KAYNAKLARINI YETERİNCE DEĞERLENDİREMEDİĞİNİ SÖYLEDİ. SİYASAL İKTİDARLARIN TARIM KESİMİNDEKİ OLUŞUM, DEĞİŞİM VE GELİŞMELERE TÜMÜYLE İLGİSİZ KALDIĞINI VURGULAYAN YALÇIN, NEDEN-SONUÇ İLİŞKİSİ İÇİNDE OLAN BU OLUMSUZLUKLARIN, TARIMSAL ÜRETİMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ OLANAKSIZ KILDIĞINI KAYDETTİ.
TARIMDAKİ OLUMSUZLUKLARIN, DİĞER KESİMLERİ DE DOLAYLI VEYA DOĞRUDAN ETKİLEDİĞİNİ ANLATAN YALÇIN ''OYSA Kİ, TARIM SEKTÖRÜNÜN DİĞER SEKTÖRLERİN VARLIKLARINI SÜRDÜREBİLMELERİ YÖNÜNDE TAŞIDIĞI ÖNEM ORTADA. BU NEDENLE, TARIM DIŞI SEKTÖRLERDEKİ GELİŞMENİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ, TÜRKİYE'de, tarım kesimindeki yaşam ve üretim koşullarının iyileştirilmesini zorunlu kılıyor. Türkiye'DE, TARIMSAL POLİTİKALARIN GELİŞTİRİLMESİ VE YAŞAMA GEÇİRİLMESİNDE DEVLETİN BELİRLEYİCİ ROLÜ DEVAM EDİYOR AMA YÜRÜRLÜKTEKİ YAPILANMA VE GELENEKSEL YAKLAŞIMLAR, BU KESİMDEKİ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE YETMİYOR'' DEDİ.
TÜRKİYE'de nüfusun büyük bölümü kırsal yerleşim yerlerinde yaşamasına rağmen, tarımsal üretim planlamalarının olmayışına bağlı olarak kırdan kente göçün devam ettiğini kaydeden Yalçın, ''Dengesiz toprak dağılımı, bu alandaki en önemli rolü üstlenmiş durumda'' diye konuştu. Tarım teknolojisi ve tarım geliri açısından da bölgeler arasında büyük farklılıklar olduğunu anlatan Yalçın, izlenen politikalar ve uygulamaların, makasın daha çok açılmasından öteye yarar sağlamadığını dile getirdi. Yalçın, tarım teknolojisinde bölge aleyhine oluşan durumu ise traktör başına düşen tarım arazisi ile özetledi.
Buna göre ülke genelinde traktör başına düşen arazi 40 hektarken, Diyarbakır'DA BU MİKTAR 112 HEKTAR.
DİYARBAKIR'ın 474 bini sulanabilecek nitelikte olmak üzere toplam 739 bin 951 hektar tarım arazisi olduğunu kaydeden Yalçın, bu potansiyele karşın, kentin yeterli bir gelişme sergileyemediği söyledi. Tarımsal yapıda var olan ''toprak-insan'' ilişkilerindeki çarpıklığın, göçlerin ve dolayısıyla istihdam sorununun birinci derecede etmeni olduğunu vurgulayan Yalçın, bölgede tarımsal işletme sayısının çok yüksekliğine işaret etti. Tarımda mülkiyet çarpıklığı sorununun da bu noktada ortaya çıktığını ifade eden Yalçın, ''Bölge genelinde tarımsal işletme sayısı yüksek olmakla birlikte, işledikleri toprağın mülkiyet yapısı oldukça çarpık yapıda. Bu alanda en büyük çarpıklık Diyarbakır'DA YAŞANMAKTADIR. ARAŞTIRMALAR, DİYARBAKIR KIRSAL NÜFUSUNUN YÜZDE 42,1'inin topraksız ya da üretim dışı olduğunu gösteriyor. Diyarbakır'DA TÜM TARIM İŞLETMELERİNİN YÜZDE 2,8'ini oluşturan ve işledikleri alan büyüklüğü ortalaması 1,6 dekar olan işletmeler, işlenen arazinin ancak on binde birine sahiptir. Bu değer, Türkiye ortalamasının oldukça altındadır. Buna karşın kentteki tüm işletmelerin yüzde 9'UNU TEŞKİL EDEN 500 DEKARDAN FAZLA ARAZİYE SAHİP İŞLETMELER İSE TOPLAMDA İŞLENEN ARAZİNİN YÜZDE 64,4'üne sahip. Bu değer ise Türkiye ortalamalarının oldukça üstündedir. Yani kentin mülkiyet yapısı, Türkiye'YE GÖRE ÇOK DAHA ÇARPIK TABLO SERGİLİYOR'' DEDİ.
İŞLETME BÜYÜKLÜKLERİ AÇISINDAN SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİK KALKINMAYI SAĞLAMADIKLARI İZİN TARIMLA GEÇİNEMEYEN NÜFUSUN GÖÇE ZORLANDIĞINI KAYDEDEN YALÇIN, ÖNERİLERİNİ ŞÖYLE SIRALADI:
''MEVCUT NÜFUS ARTIŞI, KULLANILAN ARAZİNİN DAHA FAZLA PARÇALANMASINI HIZLANDIRIRKEN, DİĞER YANDAN BÜYÜK ÖLÇEKLİ ARAZİLERİN TEKELDE TOPLANMASI TOPLUMSAL DENGELERİ BOZUYOR. TOPRAK MÜLKİYETİNİN DENGESİZ DAĞILIMI YANINDA, TARIM İŞLETMELERİNİN SAHİP OLDUĞU TOPRAKLARIN KÜÇÜK, DAĞINIK VE DÜZENSİZ PARÇALAR HALİNDE OLUŞU, TARIMDA VERİMLİLİĞİ VE İŞGÜCÜ BAŞARISINI BÜYÜK ÖLÇÜDE DÜŞÜRÜYOR. BUNUN İÇİN, BAŞTA GAP BÖLGESİ OLMAK ÜZERE, TÜRKİYE GENELİNDE ARAZİ TOPLULAŞTIRMA ÇALIŞMALARI SÜRATLE BAŞLATILMALI. YEREL ANLAMDA UYGULANACAK TARIMSAL POLİTİKALARIN ÜRETİLMESİNDE, YEREL ÖRGÜTLENMELERİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİ MUTLAK SURETTE ALINMALI. KÜÇÜK ÜRETİCİLERİN VE YARICI-ORTAKÇI GİBİ İŞLETMELERİN YARARLANACAĞI UYGUN KREDİ OLANAKLARI YARATILMALI. İŞLETME BÜYÜKLÜKLERİ SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞMEYİ VE YAŞANABİLİR GELİRİ SAĞLAYACAK DURUMA GETİRİLMELİ. SAYICA ÇOK OLAN KÜÇÜK İŞLETMELER OPTİMAL BÜYÜKLÜĞE GETİRİLEREK, PAZAR İÇİN ÜRETİM YAPMA OLANAKLARI SAĞLANMALI.''