AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERELERİNDE EN UZUN SÜRECEK KONU TARIM OLACAK - CUMHURİYET/TARIM HAYVANCILIK - 08.03.2005
<İ>AKADEMİSYENLER, BÜROKRATLAR, SEKTÖR TEMSİLCİLERİ, SİYASETÇİLER, GAZETECİLER, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ TARIM BAKANLIĞI'nın düzenlediği toplantılarda AB müzakerelerine hazırlığı tartıştılar
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, akademisyen, bürokratlar, siyasetçiler, sektör temsilcileri, siyasetçiler, gazeteciler, sivil toplum örgütlerinin biraraya geldiği toplantılar ile AB tarım müzakereleri öncesi neler yapılması gerektiğini tartıştırdı. Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü , müzakereler boyunca en uzun süreceği beklenen ve en çok belirsizlik içeren konunun ''tarım'' olduğuna dikkat çekerek, ''Bakanlık olarak tarım müzakerelerini nasıl yöneteceğimiz ve nasıl yürüteceğimiz üzerinde çalışmaktayız. Mevcut olan ve ileride ortaya çıkması beklenen güçlükleri öngörmeye ve bunların çözümleri üzerinde azami gayretin içindeyiz'' dedi.
''AB tarım müzakerelerine hazırlık ve müzakere sürecinde tarım üzerine tartışma'' başlıklı toplantılarda konuşan Tarım Bakanı Güçlü, 10-12 yıl sürmesi beklenen tam üyelik müzakerelerinin zorlu geçeceğine değindi ve ''Müzakere sürecinde, başta üniversiteler ve sivil toplum örgütleri olmak üzere tarım sektörüyle ilgili tüm kesimlerin desteğine ve katkısına ihtiyaç bulunmaktadır. Mevcut olan ve ileride ortaya çıkması beklenen güçlükleri öngörmeye ve bunların çözümleri üzerinde azami gayretin içindeyiz. Bu konuda Bakanlığımızın dışında mevcut olan tecrübe ve bilgi birikimlerinden de yararlanmak istememiz doğaldır'''' dedi.
AB'YE UYUM ÇALIŞMALARI KONUSUNDA BİLGİ VEREN BAKANLIK MÜSTEŞAR YARDIMCISI NEBİ ÇELİK DE, YAKLAŞIK 120 BİN SAYFADAN OLUŞAN AB MÜKTESEBATININ YARISININ, OLDUKÇA KARIŞIK, SÜREKLİ DEĞİŞEN TARIM MEVZUAT VE UYGULAMALARINDAN OLUŞTUĞUNU, TARIM ALANINDA TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE EN ÖNCELİKLİ KONUNUN DA ''TÜRK TARIMININ ORTAK TARIM POLİTİKASINA UYUMU'' OLDUĞUNU İFADE ETTİ. TÜRKİYE İLE AB'nin tarım sektörleri arasında başta nüfus olmak üzere, tarımsal istihdam, işletme ölçeği, teknoloji kullanımı, örgütlenme, verimlilik, kalite standartları, bitki ve hayvan sağlığı, çiftçi, arazi ve hayvan kayıt sistemleri ile idari yapılanmalar bakımından farklılıklar ortaya çıktığını anlatan Çelik, bu farklılıkların büyük ölçüde tarımsal alt yapının yeterli olmayışından ve sağlıksız şekillenmesinden ileri geldiğini bildirdi. Öncelikle ''mevzuat uyumu, ürün deseni, hayvancılık, gıda güvenliği'' konularında çalışmalar yapılması gerektiğini kaydeden Çelik, AB mevzuatına uyum çerçevesinde 17 kanun, 211 yönetmelik, tebliğ ve talimat gibi idari düzenlemelerin yayımlanmasının öngörüldüğünü aktardı. Çelik, bugüne kadar da 7 adet kanun ve 34 adet yönetmeliğin hazırlandığını, kalan kısmının da orta vadede önceliklerine göre çıkartılacağını söyledi.
Müzakereciler konusu
Toplantıların ana temalarından birini müzakere sürecinde görev yapacak personel oluşturdu. Ankara Ziraat Fakültesi'NDEN PROF. DR. GÜLCAN ERAKTAN , YETİŞMİŞ PERSONEL EKSİKLİĞİNE DEĞİNEREK, UZMANLAŞMIŞ KADROLARA GEREKSİNİM DUYULDUĞUNUN ALTINI ÇİZDİ. AB GENEL SEKRETERLİĞİ ESKİ YÖNETİCİLERİNDEN GÜVEN ERDAL , POLONYALI DANIŞMAN JERY PLEWA İLE YAPILAN ÇALIŞMALARIN ÇOK OLUMLU BİR ADIM OLDUĞUNU, BUNUN YANISIRA AVRUPA KOMİSYONU'nda çalışmış bir uzmanın da danışman olarak alınması gerektiğini söyledi. Ankara Hukuk Fakültesi'NDEN PROF. DR. TUĞRUL ARAT DA, BAKANLIK İÇİNDE BİR İSTİHDAM DÜZENLEMESİNİN GEREKLİLİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ VE TARIM HUKUKÇUSU YETİŞTİRİLMESİNİN ÖNEMİNE DEĞİNDİ.
TOPLANTILARIN ''SONUÇ VE DEĞERLENDİRME'' BİLDİRGELERİNDE DE KONUYA İLİŞKİN ŞU SAPTAMALARA YER VERİLDİ:
''MÜZAKERE HAZIRLIK SÜRECİNDE PERSONELİN EĞİTİMİ EN ÖNEMLİ KONULARDAN BİRİDİR. MÜZAKERE SÜRECİNE KATILACAK PERSONEL, UZMANLIK, YABANCI DİL VE MÜZAKERE YÖNTEMLERİ ALANLARINDA EĞİTİLMELİDİR. MÜZAKERELERDE BAŞ MÜZAKERECİNİN YANI SIRA ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ DE BELİRLENMELİDİR. ZİRA TUTUM KAĞITLARI ÇALIŞMA GRUPLARINCA HAZIRLANACAKTIR. UZMANLIĞA ÖNEM VERİLMELİDİR. ÇÜNKÜ TARIM MÜZAKERELERİ ÜRÜN BAZINDA YÜRÜTÜLMEKTEDİR. ÇALIŞMA GRUPLARININ OLUŞTURULMASINDA BU DURUM GÖZÖNÜNDE BULUNDURULMALIDIR. TARIMLA İLGİLİ MÜZAKERELERDE TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI'ndan bir üst düzey bürokrat baş müzakereci yardımcısı olmalıdır. Müzakere heyetinde bir de tarımla ilgili hukukçu bulunmalıdır.''
Örgütlerin önerileri
Toplantılar sırasında söz alan tarımla ilgili sivil toplum örgütleri de görüşlerini açıkladılar. TZOB temsilcisi Ali Eryılmaz ; arazi, hayvan varlığı ve üretim kayıtlarının tamamlanması için çalışmaların hızlandırılması, kontrol hizmetlerinin ve akredite olmuş laboratuvarların geliştirilmesi, tarımsal ürünlerin yalnızca üretimi değil, işlenmesi, hazırlanması ve korunması konusunda da gerekli önemlerin alınmasını istedi. SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan , tarım sektörünün reforma gereksinim duyduğu bir dönemde, konunun yalnızca AB üyeliğinin gerekleri gibi anlaşılmasının üzücü olduğunu kaydetti ve AB üyeliği olsa da olmasa da tarımın sorunlarının tartışılması gerektiğini vurguladı. Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin , tarımda verimlilik ve rekabet gücünü artırmak, tarımsal işletmelerin yapılarını modernleştirmek, işletme sayısı ve kırsal nüfusu azlatmak, tarım satış kooperatiflerini korumak gerektiğinin altını çizdi. Ziraat Mühendisleri Odası temsilcisi Fatih Taşdöğen, ortak tarım politikasının tarımsal ürün arzının sağlanması, üreticilere adil bir yaşam standardı sağlanması ve nitelikli gıdanın tüketicilere uygun fiyattan sağlanması olmak üzere üç ana amacı olduğuna dikkat çekti ve müzakerelerin bu kapsamda sürdürülmesini önerdi. TESK temsilcisi Güngör Şarman , tarımdaki fazla nüfusun sanayi ve hizmetler sektörüne aktarılmasından çok, yeni iş alanları açılması, tarımda destekleme politikalarının netleştirilmesi ve farklılıkların AB'YE BENİMSETİLMESİ GEREKTİĞİNİ AKTARDI. PANKOBİRLİK TEMSİLCİSİ MİKTAT ÇAKIR , ŞEKER SEKTÖRÜNDE EKOLOJİ VE YETİŞTİRME TEKNOLOJİSİ AÇISINDAN AB İLE ATBAŞI GİDİLDİĞİNİ BELİRTTİ VE AB'ye tam üyeliğin gerçekleşmemesi olasılığının da gözönüne alınarak ''pazar'' olmak yerine ''pazar payına sahip'' bir ülke olabilmek için alternatif planın hazır olması gerektiğini dile getirdi. Türkiye Yem Sanayicileri Birliği temsimcisi Bekir Taşkaldıran , AB ülkelerinde sağlıklı gıdaya verilen önem verildiğini, bu konunun ana unsurlarından birinin yem olduğuna gönderme yaparak, yem yasası taslağının yasalaşmasının önemini vurguladı.
BESD-BİR temsilcisi Yüce Canoler , kanatlı eti sektörü açısından yüksek maliyetler nedeniyle ihracatta sıkıntı yaşadıklarını, gümrük vergilerinin kalması halinde bu maliyetlerle varlıklarını sürdüremeyeceklerini, maliyetleri düşürücü önlemler alınması gerektiğini söyledi. Gıda Dernekleri Federasyonu temsilcisi Ergin Erzurumlu , işlenmiş tarım ürünleri sektörü içinde makarna, şeker ve salça grubu gibi bazı alt sektörlerin AB ile rekabet edebilecek düzeyde olduğunu ifade ederek, AB'YE YAPILACAK MAKARNA İHRACATININ 2.5 MİLYON TONLUK BİR KOTA İLE SINIRLANDIĞINI, BU KOTANIN KALKMASI İÇİN MÜCADELE VERDİKLERİ ANLATTI. TARMAK-BİR TEMSİLCİSİ CAHİT TEKBAŞ İSE, AB SÜRECİNDE İTHALAT KISKACINDA KALMAMAK İÇİN PANCAR VE TÜTÜN GİBİ ÜRÜNLERİN KOTALARININ DAHA DA AŞAĞI ÇEKİLMEMESİ GEREKTİĞİNİ BİLDİRDİ. ORGANİK ÜRÜN ÜRETİCİLERİ VE SANAYİCİLERİ DERNEĞİ TEMSİLCİSİ SEVİL ATLI , ALTERNATİF BİR ÜRETİM BİÇİMİ OLAN ORGANİK TARIMIN TEŞVİK EDİLMESİ GEREKTİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ. OR-KOOP BAŞKANI CAFER YÜKSEL , TÜRKİYE'nin yüzde 24'ÜNÜN ORMAN ALANI OLDUĞUNU, NÜFUSUN SEKİZDE BİRİNİN ORMAN ALANLARINDA YAŞADIĞINI BELİRTEREK, KÖTÜ KOŞULLARDA YAŞAYAN ORMAN KÖYLÜSÜNÜN ÖZGÜN DURUMUNA EĞİLİNMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ. TEMA DANIŞMANI MAHİR GÜRBÜZ DE, TARIM STRATEJİ BELGESİNİN DAHA BÜTÜNLÜKÇÜ OLARAK GELİŞTİRİLMESİ, TOPRAK VE SU YASALARININ ÇIKARILMASI GEREKTİĞİNİN ALTINI ÇİZDİ VE ''AB'nin eski ve yeni üyeleri gezilip incelenmeli. Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde Türkiye'NİN POZİSYONUNU PAYLAŞAN ÜLKELERLE ORTAK HAREKET EDİLMESİ GEREKİYOR'' DEDİ. TOBB TEMSİLCİSİ PROF. DR. ENGİN SAKARYA DA, ORTAK PİYASA DÜZENLERİNİN ORTAK TARIM POLİTAKISININ TEMELİNİ OLUŞTURDUĞU GÖRÜŞÜNE YER VERDİ VE BU DÜZENLEMELERE UYUM KONUSUNDA TÜRKİYE'nin her sektördeki rekabet gücünün incelenmesi gerektiğini aktardı.
AB'DEN KATKI SAĞLANMALI
ÇOK SAYIDA AKADEMİSYENİN DE KATILDIĞI TOPLANTILAR SONUNDA VARILAN SONUÇ BİLDİRGELERİNDE, TÜRK TARIMI İLE AB TARIMI ARASINDA BÜYÜK FARKLILIKLAR OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKİLEREK, ŞÖYLE DENİLDİ:
''FARKLILIKLARIN GİDERİLMESİ İÇİN MÜZAKERELER SIRASINDA ULUSAL BÜTÇEDEN CİDDİ DESTEKLERİN ALINMASI GEREKMEKTEDİR. AYRICA, AB'den de önemli katkılar sağlanmalıdır. Türk tarımının yapısal osrnuları çözülerek rekabet gücü artırılmalıdır. Türkiye'NİN AB ÜYELİĞİNDEN SONRA AB FONLARINDAN NESKADAR PAY ALACAĞI VE AB BÜTÇESİNE NE KADAR KATKIDA BULUNACAĞI HESAPLANMALIDIR. TARIM SEKTÖRÜNDE FAZLA İSTİHDAM VE GİZLİ İŞSİZLİK MEVCUTTUR. BU NEDENLE BU SORUNUN ÇÖZÜMÜ GEREKMEKTEDİR. TARIMDA VERİMLİLİĞİN ARTIRILMASI ZORUNLULUĞU VARDIR. TÜRKİYE, AB SÜRECİNDE TARIMSAL AMAÇLI KOOPERATİFLERİ GELİŞTİRMELİDİR. TARIMA DAYALI SANAYİ KIRSAL ALANDA TARIMSAL GELİRLERİ ÇEŞİTLENDİRECEK BİÇİMDE GÜÇLENDİRİLMELİDİR.''