AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI VE TÜRKİYE TARIMI PANELİ
Tarım eğitiminin başlangıcının 177. Yıldönümü etkinlikleri kapsamında; Prof. Dr. Ela ATIŞ, Prof. Dr. Erdoğan GÜNEŞ, Prof. Dr. Ferruh IŞIN ve Emre GÜRDAL’ın konuşmacı olarak yer aldığı ve kolaylaştırıcılığını Prof. Dr. Uygun AKSOY’ un yaptığı “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye Tarımı” başlıklı panelimiz 10 Ocak 2023 tarihinde Tepekule Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. Panelde, ülke ve küresel ekonomileri derinden etkilemesi öngörülen Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM)’nın içeriği, hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak için uygulanacak temel politika, yaklaşım ve araçları üzerinde durulmuş, yeşil finans, yatırım ve bölgesel gelişme ile adil bir geçiş için olanaklar tartışılmıştır.
Türkiye’nin AYM’ye uyum politikaları ve tarım özelinde ülkemiz için olası ekonomik etkiler ve politika önerilerinin birlikte değerlendirildiği panelde, ayrıca kırsal kalkınma, kırsal alanların döngüsel ve biyo-ekonomideki fırsat alanları ortaya konulmuştur.
Panelde öne çıkan konuların bazıları kısaca aşağıdaki gibidir:
Paris Anlaşması’nın destekleyicisi olarak yeni bir girişim olan AYM, yeşil bir ekonomik düzen üzerine kurgulanmıştır. AB’nin çevre üzerine olan kaygılarını tüm politika alanlarına yaygınlaştırmayı hedeflediği bir çabadır. Bu çabanın altyapısında; kişilerin, kurumların, ürünlerin ya da sanayinin doğaya saldığı sera gazı miktarını ifade eden ‘karbon ayak izi’ bulunmaktadır.
2019 yılında açıklanan AYM ile AB ülkelerinin net sera gazı emisyonlarının olmadığı, kaynak açısından verimli ve rekabetçi bir ekonomiye sahip adil toplumlara dönüştürülmesi hedeflenmektedir. Bu yeni büyüme stratejisi, tüm hedefleri 2050 yılına kadar tamamlamayı öngörmektedir.
Diğer ülkelerin AB ile ilişkilerini etkileyecek olan düzenlemelerin başında ‘sınırda karbon mekanizması’ ve ‘döngüsel ekonomi’ uygulamaları yer almaktadır. AB, bu iki araç ile ilişkisinin bulunduğu ülkeler için yeşil dönüşümü dolaylı olarak zorunlu kılmaktadır. Türkiye AB’ye yapmış olduğu yüzde 40’lar dolayındaki ihracat hacmiyle bu dönüşümden ciddi bir şekilde etkilenecektir.
Mutabakatın kısa ve uzun vadeli iki temel hedefi bulunmaktadır. Kısa vadeli hedef 2030 yılına kadar sera gazı azaltımlarını 1990 yılına kıyasla yüzde 55 oranında azaltmak, uzun vadeli hedef ise 2050 yılına kadar net sera gazı emisyonlarının sıfıra indirilmesi olarak belirlenmiştir.
Mutabakat, bir çevre stratejisi olmasının yanı sıra, yeni uluslararası ticaret sistemi ve küresel iklim değişikliğine etki eden sektörlerin revize edilmesi için bir yaptırım aracıdır. AB uyum politikaları kapsamındaki yaptırımlar, çevresel yaptırımlardan çıkarak ekonomik yaptırımlara dönüşmüştür.
Mutabakatın 2030 yılı stratejilerinin oluşturulmasında 8 aksiyon alanı için hedefler oluşturulmuştur. Bunlar; iklim, çevre, enerji, ulaşım, tarım, finans ve bölgesel gelişme, endüstri ile araştırma ve inovasyondur.
AYM’de yer alan öncelikli ürünler içerisinde tarım ürünleri de bulunmaktadır. 2030 hedeflerine ulaşmak için belirlenen stratejilerin içerisinde ‘Tarladan Sofraya Stratejisi’ mutabakatın merkezinde bulunmaktadır. Bu strateji ile sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme için uygun gıda ortamının yaratılması, tüketicilerin sağlığının ve yaşam kalitesinin olumlu etkilemesi ve toplumun sağlık maliyetlerinin azaltılması beklenmektedir. AB’ye ihraç edilen tarım ürünleri ve bu ürünlerin üretimi sırasında karbonsuzlaştırmanın sağlanabilmesi için sektörde yer alan aktörlerin üretim sistemlerini dönüştürmesi zorunlu olacaktır.