Tarım ve Orman Bakanlığı 21 ilde yüzde 75`i hibe tahıl tohum desteği vereceğini duyurdu. Üreticiler, girdi maliyetlerinin düşürülmediği bir ortamda tohum desteğinin fayda etmeyeceğini söylüyor. Öte yandan bakanlığın alım garantisi verip, vermeyeceği de kesin değil. 21 il içerisinde tahıl ambarı sayılan Adana, Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi illerin olmaması tepkiye neden oldu. Üreticiler, Türkiye’de eskiden ekim yapılan arazilerde izlenen yanlış politikalar nedeniyle ekim yapılamadığını ve ekili arazilerin sürekli azaldığına dikkat çekerek, projenin ayrıntılarının açıklanmasını talep etti.

ÜRETİME YÖNLENDİRECEĞİZ

Koronavirüs salgını nedeniyle birçok ülke gıda ürünü ihracatına sınırlama getirdi. Bu durum ihtiyacını ithalat yoluyla sağlayan ülkelerde gıda güvenliği sıkıntısına neden oldu. Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli bitkisel üretimin devamlılığı ve gıda arz güvencesini sağlamanın önümüzdeki dönem için büyük önem taşıdığını kaydederek, bu kapsamda yaz dönemi ekilişlerinde kesinti olmaması ve mümkün olan tüm işlenebilir arazilerde ekiliş yapmak için “Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi” programını başlattıklarını ifade etti. Pakdemirli "Bu proje ile ülkemiz için, hububat, baklagil ve yağlı tohumlu bitkiler gibi stratejik ürünlerde rekolte artışını sağlamayı, aynı zamanda üreticilerimizi bu dönemde üretime yönlendirmeyi, dolayısıyla da tarım arazilerinin etkin şekilde kullanılmasıyla tarımsal üretimin artırılmasını hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.

`PANSUMAN YARAYI İYİLEŞTİRMEZ`

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, illerin neye göre belirlendiğini sordu. Suiçmez, tohumdaki kolaylığın ne derece üretimi etkileyeceğinin açıklanması gerektiğini belirterek, “Tarımsal girdiler düşürülmeli, mazot 1 buçuk liradan verilmeli” dedi. Yapılan projelerin “pansuman” olduğunu söyleyen Suiçmez, “Pansuman önlemlerle tarım sektörünün kalıcı sorunları çözülemez. Toplam rekolte 80 bin ton olacak deniyor. Bu rekoltede alım garantisi var mı? Bunlar parçalı çözümler, neye göre projelendirildiği ve amaçlandığı açıklanmalı” dedi. Suiçmez, özel sektörün tohum fiyatlarını artırması durumunda maske üretenlere yapılması planlandığı gibi kamulaştırmanın söz konusu olması gerektiğini dile getirdi.  

MAZOTU DÜŞÜRÜN TOHUMU ALIRIZ

Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, konu hakkında kafa karışıklığı olduğunu belirterek, “Bu ülkede toprak sorunu yok. 3 buçuk milyona yakın arazi terk edildi. Üretici ekemediği için... Bakanlık bazı adımlar atmaya çalışıyor. Mazot bu fiyatken tohumun tamamını bedava verse de bir şey değişmez. Bunlar güzel adımlar fakat yeterli değil. Yazlık denilen ürünlerin çoğu ekildi. Bir tek baklagiller şu an ekime müsait” diye konuştu.

GÜBRE FİYATLARI

Çiftçi ve Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, Diyarbakır ve Şanlıurfa`nın listede olmamasına anlam veremediğini belirterek, fiyat artışlarına dikkat çekti:

“Ben diye diye öldüm, gübre artışını. Petrol çakılmış ama gübre fiyatları yüzde 25 yükseldi.”

PAMUK DA STRATEJİK ÜRÜN

Pamuğun başkenti Şanlıurfa`da yaşayan Ziraatçi Müslüm Ösün, projede GAP, Tarakya, Çukurova ve Ege bölgelerinin olmamasını eleştirdi. Gerekçenin “yazlık ekim için uygun bölgelere destek verilmesi” olduğunu söyleyen Ösün, “GAP ve Çukurova`da mısır ekimi yapılacak. Projede mısır da var” dedi. Pamuğun da stratejik ürün olduğunu söyleyen Ösün, şöyle konuştu:

“Çiftçi pamuk ekimine başladı. Ama pamuk ekilen iller yok listede. Çok acayip bir karar. Neden ayrımcılık yapıyorlar. Keşke yüzde 75 değil, yüzde 40 olsaydı tüm bölgeleri kapsasaydı. Bu kadar fedakarlık yaptığımız halde keşke hepimizi kapsayan bir destekleme olsaydı.”

İTHALATA DAYALI TARIM SİSTEMİ ÇÖKTÜ

Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, üretimin devamlılığı için tarımsal desteklerin çok önemli olduğunu belirterek, "Tohumda verilen yüzde 75 hibe desteği bizleri çok mutlu etti” dedi. Akcan, ithalat sisteminin sonunun geldiğini vurgulayarak, girdilerin düşürülmesi gerektiğini söyledi.

SEÇİLEN İLLER GÖÇ VERİYORDU

Akcan, seçilen 21 ilin Ankara`nın kuzeydoğusunda olduğunu söyledi. Şu anda bu bölgelerin tarımsal üretimde ciddi göç verdiğini belirten Akcan, “Buna ek olarak yazlık ekim yapılacak ürünlerin sayısı sınırlı bu ürünlere uygun alanlarda buralar” dedi. Akcan, diğer illerin kendilerine yönelik neden böyle bir avantaj sağlanmadığına ilişkin şu an serzenişte bulunulmasının doğru olmadığını belirterek, “Eğer bu iş bundan iki ay önce yapılmış olsa diğer illere neden bu uygulamanın yayılmadığını en çok ben dile getirirdim. Ama bugün ki olağanüstü şartlar göz önüne alındığında bunu konuşmaktan daha çok şu anda ne kadar tohumu toprakla buluşturabileceğimizi düşünmeliyiz” dedi.

ÇİFTÇİNİN PARA KAZANACAĞI GARANTİ EDİLMELİ

Projelerin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Akcan, şöyle konuştu:

“Bizim tohum ambarlarımız şu an dolu. Bunun böyle kalması için ekimin devam etmesi lazım. Devlet de burada çiftçinin tarlaya sağlıkla ulaşmasını ve girdi maliyetlerini düşürmek adına çalışması aynı zamanda bu işten çiftçinin para kazanacağını garanti etmesi lazım. Cumhurbaşkanı bir açıklama yapmalı ve açıklamada çiftçilere ne üretirlerse üretsinler ürünlerinin ellerinde kalmayacağı bu ürünlerin ederinin altında pazarlarda yer bulamayacağını devlet adına garanti etmeli. Böyle bir durumda bir tarım devrimi olacağını düşünüyorum.”

İTHALAT SİSTEMİ ÇÖKTÜ

Bir kaç ay sonra buralarda ciddi gıda sıkıntıları yaşanacağını söyleyen Akcan, “Ne üretebiliyorsak maksimum kapasiteli üretme zamanındayız. İthalata dayalı tarım sistemini çöktüğünü de herkes gördü. Kendi kendi kendine yetebilen toplumlar çok daha özgür yaşayacaklar. Keşke devletimiz şu an taban fiyat açıklaması yapsa... O zaman herkes tarlalara koşar. Girdi maliyetlerini yıllardan beri söylüyoruz. Türk çiftçisinin en büyük sorunu girdi maliyetleri. Bu nedenle bazı ürünler pazarda rekabet edemiyordu. Devlet burada girdi maliyetleri düzenlemeli ve çiftiliği cezbedilen bir hale getirmeli.”

FİYAT ARTIRANIN VATAN HAİNİNDEN FARKI YOK

Akcan, özel sektörün tohum fiyatlarını artırmaması yönünde çağrıda bulunarak, “Bunun olmaması için tüm üyelerime yazılı telkinde bulundum. Bu zamanda fırsatçılık yapıp tohum fiyatlarını yükselten vatana ihanet edenden farkı yok. Böyle bir şey olursa insanlar ilk elden bize ulaşsınlar” dedi.

220 MİLYON LİRA DEĞER

Mevsim itibari ile öncelikli olarak ekilişinin yapılması gereken ürünlerin tohumlarının üreticilere dağıtımına başlandığını vurgulandı. Ekimi yapılacak tohumların sertifikalı olacak. Miktarı da 6 bin 700 tona ulaşacak. Proje kapsamında 364 bin dekar alanda ekiliş yapılacak ve ilk aşamada ekilişleri yapılan ve hasat edilecek olan ürünün toplam rekoltesinin 80 bin ton olacağı tahmin ediliyor. Proje sonucunda elde edilecek bitkisel üretim değerinin 220 milyon lira, proje bütçesinin ise yaklaşık 20 milyon lira...

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen tıklayınız.