Birleşin çağrısı

Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Kenan Seçkin, "Ülkemizin hayvan ambarı olarak bilinen Doğu ve Güneydoğuda yeterli miktarda hayvan kalmaması bugün bizi canlı hayvan ihraç eden ülkeler statüsünden çıkarıp et ve canlı hayvan ithal eden ülkeler arasına sokmuştur" dedi. Seçkin, et ithalatının önüne geçilmesi için küçük işletmelerin birleşmeleri, kooperatifleşmeleri ve teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

TERÖR BESİCİLERİN SAYISINI AZALTTI
Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Kenan Seçkin, hayvancılık konusunda bir an önce ciddi adımlar atılması gerektiğini kaydetti. Seçkin, "Süt sığırcılığı desteklemeleri önemli ama koşulları daha çok büyük işletmeler için avantaj teşkil ediyor. Köylünün ve küçük işletmelerin desteklenmesi gerekir" dedi.
Seçkin, Doğu ve Güneydoğu‘da hayvancılığın teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.

"Yurt dışından et ithalatının ön plana çıkması bizleri düşündürüyor" diyen Seçkin, "Doğudaki terör olaylarının ortaya çıkarmış olduğu göç ve buna bağlı olarak o bölgede hayvancılıkla uğraşan kesimin hayvanlarını satarak ya da kesime göndererek göç etmesi önemli bir etken. Bizim bunu nasıl tersine çeviririz diye düşünmemiz gerekir. Doğudaki bu göç sonucunda ülkemizin hayvan ambarı olarak bilinen doğu ve güneydoğuda yeterli miktarda hayvan kalmaması yetiştiriciliğin getirisinin az olması bugün bizi canlı hayvan ihraç eden ülkeler statüsünden çıkarıp et ve canlı hayvan ithal eden ülkeler arasına sokmuştur" diye konuştu.

DEVLET ÜRETME ÇİFTLİKLERİ YAPILANDIRILMALI
Süt sığırcılığı desteklemelerinin daha çok büyük işletmeler için avantajlı olduğunu belirten Seçkin, " Hayvancılıkta esas yük küçük işletmelerin özellikle köylerde ailelerin üzerinde bulunmakta. Köylerde hayvancılıkla uğraşan aileler yeterli kazanç sağlayamadığından şu an hayvan varlığımız tükenmeye yüz tutmuştur.
Köylünün ve küçük işletmelerin desteklenmesi gerekir. Kapatılan ya da pasivize edilen devlet üretme çiftliklerinin yapısının yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Buralarda ülkemizin coğrafi ve fiziki koşullarına uygun adaptasyonu sağlanmış ırkların üretimine bir an önce başlanması ve bunların desteklenmesi gerekmektedir" dedi.

FİYAT DENGESİZLİĞİ DÜZENLENMELİ
"Üreticilerin korkulu rüyası olan fiyat dengesizliğinin devlet güvencesi veya AB normlarına göre tekrar düzenlenmesi gerekmektedir" diyen Seçkin şunları kaydetti: " Küçük işletmelerin birleşmeleri ve kooperatifleşmeleri teşvik edilmeli, yasal boşluklar doldurulmalı, özel sektör mantığı geçerli birer işletme olacak şekilde yapılandırılmalıdır. Teşvik edici özelliklerin içinde özellikle girdiler ve KDV teşviki yanı sıra istihdamı özendirici kayıt altına alınmış bir sektör yaratılmalıdır. 2 yıl önce süt üretiminde teşvik yokken süt 80-85 kuruştan alıcı buluyordu. Teşvikten sonra girdi fiyatları artmasına karşın 55 - 60 kuruştan süt alıcı bulmakta zorlanıyor. Süt teşviki kapsamında fiyat garantisi sağlanamadığından süt sığırcılığı desteklemesi kapsamında kurulan veya kurulması için onay alan yatırımlar vazgeçilmekte ya da küçülmeye gitmektedir".

Hayvancılığın istihdam üzerindeki etkinliğinin arttırılamadığına dikkat çeken Seçkin, "Hayvancılık, sektör olarak algılandığında çok geniş bir istihdam yaratmak mümkündür.
Dışa bağımlılık devam ettiği sürece bize hem katma değer hem de istihdam kaybı yaratacaktır. Hükümetin bunun için bir an önce gerekli yasal ek düzenlemeyi yapması bizim geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlememiz anlamına gelir" dedi.