BASIN AÇIKLAMASI
5179 Sayılı Kanun ve Gıda Güvenliği konusunda 04 Ekim 2006 Günü Oda Şubemizde basın açıklaması yaptık.
GIDA GÜVENLİĞİNDE, DENETİM VE BELGELENDİRMEDE YAŞANAN ÇOK BAŞLILIK KABUL EDİLEMEZ
Ülkemizde Cumhuriyet dönemi boyunca gıda konusunda 8 ayrı kamu kurumu ve kuruluşu söz sahibi olmuştur. Bu kadar çok sayıda kurum ve kuruluşun yarattığı yetki karmaşası gıda sektörünün gelişiminde engelleyici bir rol oynamıştır. Bu karmaşa 560 Sayılı KHK’nin yayınlanması ile sonlandırılıp iki ayrı kamu kurumu 28.06.1995 tarihinde gıda konusunda yetkili kılınmıştır. Süreç içerisinde, 5 Haziran 2004 tarihinde yayınlanan 5179 Sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun” ile bu yetkilerin ağırlıklı kısmı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na devredilmiştir.
Gıda maddeleri ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten işyerleri söz konusu yasanın 4. maddesi gereği Tarım ve Köyişleri Bakanlığın’dan ÇALIŞMA İZNİ ve GIDA SİCİL BELGESİ, üretilecek her bir ürün için ÜRETİM İZİN BELGESİ almak zorundadır.
Çalışma İzni ve Gıda Sicil Belgesi, işyerlerinin asgari, teknik ve hijyenik şartlarının adı geçen yasa gereği yayımlanan yönetmelik hükümlerine uygun olması koşulunda verilen bir belgedir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 28.04.2005 tarihinde aldığı karar ile işyerlerine Çalışma İzni ve Gıda Sicil Numarası verme işleminin belediyelerin yetkisinde olduğunu ve Bakanlığın belgeyi vermesinin kanuna uyarlı olmadığını belirtmiştir. Bu durumda gıda konusundaki yönetmeliklerin uygulayıcısı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı değil İçişleri Bakanlığı olmuştur ve belediyeler 5179 Sayılı Kanun’dan farklı diğer kanun maddeleri uyarınca İŞYERİ AÇMA ve ÇALIŞMA RUHSATLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK hükümlerine göre bu belgeyi vermektedirler.
Belediyelerin verdiği bu ruhsat ilgili yönetmelik gereği sadece gıda üreten işyerlerine değil gıda dışındaki her türlü madde, mamul ve hizmet üreten, satan tüm işyerlerine verilmektedir. GIDA SİCİL BELGESİ olarak verilen bu belge Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın yayımladığı yönetmeliğe uygun olarak verildiğinden ortaya çelişkili bir uygulama çıkmaktadır.
Ayrıca belediyelerde denetim görevi yapacak çalışanlar sayıca çok az, gıda bilimi konusunda eğitimli kişi sayısı da yok denecek kadar azdır. Çalışanların yetersizliği ve gıda üreten işyerlerinin ruhsatlandırılmasının belediyeler tarafından yapılması ülkemizin gıda güvenliğini büyük risk altına sokmaktadır.
Çalışma İzni ve Gıda Sicil Belgesi alan işletmeler üretecekleri her bir ürün için sonradan verilen Üretim İzni Belgesi almak zorundadırlar ki her iki belgenin verilişine dayanak teşkil eden yasa 5179 sayılı yasadır. Bu yasanın takipçisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı olduğuna göre her iki belgenin de bu Bakanlık tarafından verilmesi gerekmektedir.
Çankaya Belediyesi’nin itirazı sonucu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu gıda denetimi konusunda belediyelerin de yetkili olduğuna karar vermiştir.
Belediyeler gıda maddesi üreten, satan ve toplu tüketime arz eden işyerlerini 5393 ve 5216 sayılı yasaların verdiği yetkiyle denetlemektedirler. Aynı zamanda bu yasalara uygun olarak da İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı vermektedirler.
Belediyelerin söz konusu iki yasa ile yaptığı denetimlerin, 5179 sayılı yasayla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yapılan denetimler ile hiçbir ilgisi yoktur. Belediyeler gıda dışındaki diğer işyerleri için de geçerli olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik Hükümlerini esas alarak denetim yapmaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ise başta Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ve Ürün Tebliği olmak üzere ilgili diğer yönetmelik ve standart hükümlerine göre denetim yapmaktadır. BİLİNDİĞİ GİBİ GIDA KODEKSİNİ DENETLEME YETKİSİ 5179 SAYILI YASAYLA TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI’NA VERİLMİŞTİR.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bünyesinde çalışan gıda konusunda en az lisans düzeyinde eğitim almış ve Bakanlığın gıda kontrolü kurslarını başarı ile bitirmiş olan gıda kontrolü uzmanları ile her türlü gıda maddesi üreten ve satan işyerlerini asgari, teknik ve hijyenik şartları ile bu yerlerde üretilen ve satılan gıda maddelerinin mevzuata uygunluğunun tespiti amacıyla kontroller yapmaktadır. Bu denetimler sırasında alınan örnekler de geniş donanımlara sahip Bakanlık laboratuarlarında analiz edilmektedir.
Belediyelerin sayıca yeterli ve yetkin elemanı olmadığı gibi gıda maddelerinin analizlerinin yapılabileceği donanımlı laboratuarları da yoktur. Ayrıca AB’de gıda konusunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nı muhatap kabul etmekte ve ilgili müzakereleri Bakanlıkla yürütmektedir.
Danıştay’ın almış olduğu kararla belediyelerin yetkilendirilmesi uygulamalarda tekrar karışıklıklara yol açmıştır. İnsan sağlığını doğrudan ilgilendiren gıda güvenliğinin sağlanması konusunda denetim ve belgelendirme çalışmalarında belirsizlikler ortaya çıkmıştır.
Uygulamalardaki karışıklık ve belirsizliği ortadan kaldırmak ve gıdaların güvenliğini gerektiği şekilde sağlayabilmek için gıda ve gıda ile temas eden her türlü madde ve malzemeyi üreten işyerlerinin belgelendirilmeleri ve denetimleri yetkisi Tarım ve Köyşişleri Bakanlığı’na verilmelidir.
Gıda güvenliği konusunda 5179 sayılı kanun ile getirilen düzenlemeler ile sağlanan olumlu gelişmeler, yaratılan çok başlılık ile yeniden sekteye uğramış bulunmaktadır.
Kamuoyuna Saygılarımızla Duyururuz.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
İzmir Şubesi Yönetim Kurulu
(Gıda Güvenliği ve Pazaryerleri Çalışma Komisyonu)