BASIN AÇIKLAMASI: DÜNYA GIDA GÜNÜNDE TARIM ÜRÜNLERİ İTHAL EDEN BİR ÜLKE OLMAK İSTEMİYORUZ!

BASIN AÇIKLAMASI: DÜNYA GIDA GÜNÜNDE TARIM ÜRÜNLERİ İTHAL EDEN BİR ÜLKE OLMAK İSTEMİYORUZ!
SAMSUN
18.10.2010
 

DÜNYA  GIDA  GÜNÜNDE   TARIM  ÜRÜNLERİ   İTHAL  EDEN BİR  ÜLKE  OLMAK İSTEMİYORUZ.

Birleşmiş   Milletlerin  176  ülkesinin    üye  olduğu  Gıda  ve  Tarım  Teşkilatının  kurulduğu  16 Ekim  günü  her  yıl  " GIDA  GÜNÜ "        olarak  kutlanmaktadır.

Dünyanın  ve  ülkemizin  içinde  bulunduğu  koşullar  ne  yazık ki  , bir  kutlamayı  değil , durum  değerlendirmesini  gerekli  kılmaktadır.

FAO  rakamlarına  göre , 2006 yılında  dünyada 850 milyon insan  açlıkla  boğuşurken, bugün bu  rakam 1 milyara yükselmiştir.Bu rakam son 40 yılın en yüksek düzeyini  ifade  etmektedir.

Bugünün  Türkiye‘sinde  durum nedir diye baktığımızda , TÜİK‘in  rakamlarına  göre 580 bin vatandaşımız  bu  ülkede açlık  sınırının  altında  yaşamaktadır.Konunun  gelir  eşitsizliğinin  yanında, artan nüfusun  gıda talebi  baskısı, gıdaların güvenliği ve artık  herkesi  tedirgin  eden GDO lu  ürünler   dünya  gıda  gününde  tartışılması  gereken  sorunlardır.

Türkiye  bu  sorunları  yakıcı  bir  şekilde  yaşamaktadır.1980  yılında  44,5 milyon  olan  Türkiye  nüfusu bugün 72 milyona  ulaşmıştır.Aradan  geçen  30  yılda  nüfus  her  yıl  1 milyon civarında artmıştır.

Türkiye‘nin  gelecekte  100  milyona  yaklaşan nüfusu  ile  bölgenin  en  kalabalık  ülkesi  olacağı  açıktır.Ancak  artan  nüfusun  doğuracağı  ek  gıda  talebinin  nasıl  karşılanacağına  yönelik  planların  bugünden yapılması gerekmektedir.   

Tarımda  yıllardır  uygulanan  neoliberal  politikalar ve bu politikaların özü  olan özelleştirmelerin  bu  ülkeyi  getirdiği  nokta ; 2008  yılında 2007  yılına  göre  % 169 oranında  artan tarım  ürünleri  dış  ticaret açığının 2,5 milyar  dolara ulaşmış  olmasıdır ki ,  bu rakam o yıl  için   85  yıllık  Cumhuriyet  tarihinin  bir  rekoru  olmuştur.

Bugün  toplumun   gözleri  önünde  canlı  hayvan ve  et  ithalatı  yapılmaktadır.Buna  rağmen  et  fiyatları düşürülememiştir.

Gıda  güvenliği , gıda  üreten  işyerlerinin  yarısının  kayıt  dışı  olduğu  bir  sistemde   dünya  gıda  gününde  tartışılması  gereken    bir diğer   konudur.

"Veteriner Hizmetleri ,Bitki Sağlığı , Gıda ve Yem Kanunu" nda  yapılan  bir  değişiklikle 30 beygir gücünün  altındaki  işletmelerde  mühendis  çalıştırma  zorunluluğu  kaldırılmış ve böylece Türkiye‘de  40 bin gıda  işletmesinin yaklaşık % 80 ni 30 beygir gücü ve 10 çalışanın altındaki büyüklükte işletmeler  olduğundan ve gıda güvenliğine aykırı uygulamaların ağırlıkla bu  işletmelerden kaynaklandığı  göz  önüne  alındığında yasada  yapılan değişiklikle  halk  sağlığı  hafife  alınmıştır.

Gıda  güvenliği   denilince  sorgulamamız gereken  önemli  bir konu da GDO lu  ürünlerdir.Türkiye‘nin  GDO lu  ürünlere  ihtiyacı  yoktur.GDO lu ürünlerin ülkeye girişi  yasaklanmalıdır ,  diye   itiraz  etmemize  rağmen ,GDO  ve  ürünlerine dair yönetmelikte defalarca yapılan değişikliklerle  GDO lu  ürün  ithalatında  patlama yaşanmıştır.

Ovalarımızı  tarım dışı  amaçla  kullanarak, derelerimizi  kurutarak ekmeğimizi, suyumuzu  riske atmaktayız.

Gelecek , ülkelerin  gıda ürünlerine sahip  olma mücadelesine  sahne   olacak, gıda  emperyalizmi  bugünden daha çok  konuşulacaktır.Bu durumda dışarıdan  tarım  ürünleri  ithal  etmek  çözüm  değildir.

 Ülkemizi   yönetenler  hızla  artan  nüfusumuzun yeterli  ve  dengeli  beslenebilmesi  için  ulusal  tarım  politikalarına  dönmek  zorundadırlar. 15.10.2010

                                                                                                         Murat  AKAR

                                                                                                         Şube  Başkanı

Okunma Sayısı: 1521
Fotoğraf Galerisi