BASIN AÇIKLAMASI: ET FİYATLARINDAKİ ARTIŞ, DIŞA BAĞIMLI TARIM POLİTİKALARININ KAÇINILMAZ SONUCUDUR
ET FİYATLARINDAKİ ARTIŞ,
DIŞA BAĞIMLI TARIM POLİTİKALARININ KAÇINILMAZ SONUCUDUR.
1980 li yıllarda ülkemizde uygulanmaya başlanan neoliberal politikaların yıkıcı etkisi , tarım kesiminde artık açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Devleti küçültmek adına , tarıma hizmet veren bir çok kamu kurumu reorganizasyon adı altında işlevsizleştirilirken bir çoğu da kapatılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti‘nin en köklü kurumlarından Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü kaldırılmıştır.
Ülke hayvancılığına damgasını vurmuş haralar, inekhaneler ve hayvancılık araştırma kurumları kapatılmıştır.
Mazileri Cumhuriyet‘in ilk yıllarına dayanan ve kuruluş amaçları, bölgesel hayvancılığı geliştirmek , bölge insanına yetiştiricilikte örnek teşkil etmek ve ülke koşullarına uygun ırkları elde etmek olan Tarım İşletmeleri özelleştirilerek amaçlarından uzaklaştırılmıştır.
Özelleştirme adı altında Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) , Et ve Balık Kurumu (EBK) , Yem Fabrikaları (YEM-SAN) haraç -mezat satılmıştır.
Et ve Balık Kurumu (EBK) 1952 yılında Kamu İktisadi Teşebbüsü olarak kurulmuş , ülkemiz besiciliğinin gelişmesinde önemli rol oynamıştır.Çiftçiye ,üreticiye, garanti pazar olan , piyasayı regüle eden ve yerinde istihdam sağlayan EBK 1992 yılında özelleştirme kapsamına alınmış ,13 yıl özelleştirme kapsamında kalmış, Ziraat Mühendisleri Odası da dahil olmak üzere bir çok kuruluş tarafından yapılan itirazlara rağmen yurt genelindeki 35 tesisten 28 i satılmıştır.
2005 yılında ,EBK nun özelleştirilmesinin yanlış olduğu görülmüş ve EBK özelleştirmeden çıkartılarak özerk bir yapıya sokulmuştur.Ancak bugün piyasadaki rolü % 1 kadar olup , arz-talep dengesini düzenleyecek durumda değildir.EBK nun özelleştirilmesinin verdiği zararın etkisi bugün yüksek et fiyatı nedeniyle toplumun yeterince beslenememesi ile yaşanmaktadır.
Et, bitkisel gıdalarda bulunmayan ve insanların mutlaka besinlerle alması gereken esansiyel amino asitlerce zengin bir gıda olup dengeli ve sağlıklı beslenme yanında zeka gelişiminde çok önemli işleve sahip bir gıdadır.Ülkemizde 1980 li yıllarda kişi başına tüketilen kırmızı et miktarı 12-13 kg civarında iken , ülkemizde uygulanan dışa bağımlı tarım politikaları sonucu bugün 10 kg mın altına inmiştir.
(ton) (ton)
Kırmızı Et üretimi 1990 2005 değişim %
-------------------------- -------- ---------- --------------
Sığır 60 704 321 681 -10,8
Koyun 304 000 272 000 -10,5
Keçi 66 000 45 000 -31,8
Manda 11 445 1 577 -86,2
Toplam 742 149 640 258 -13,7
----------------------------------------------------------------------------
Kaynak :FAO
Toplam kırmızı et üretimi 1990 yılında 742 149 ton iken 2005 yılında % 13,7 azalarak 640 258 ton olmuştur.Aynı dönemde nüfus ise % 21 oranında artmıştır.
Bugün hayvancılık sektöründe yaşanan sorunların kaynağında, çiftçinin hayvancılıktan para kazanamaması yatmaktadır. Hayvan besisinde üretim maliyetlerinin yaklaşık % 70 ini yem giderleri oluşturmaktadır.Yıllar itibariyle artan yem fiyatları çiftçinin gelirini olumsuz etkilemiştir.
1999 yılında 1 kg et ile 24,8 kg yem alabilen besici , 2004 yılına gelindiğinde 1 kg et satarak ancak 18,2 kg yem alabilmiştir.
Aynı şekilde süt/yem paritesinin daha keskin oluşu , uzun süre süt fiyatlarının 1 bardak çay fiyatının altında kalması çiftçinin süt hayvanlarını kesimhaneye götürmesine neden olmuştur.
Süt sığırcılığında süt/yem paritesinin 1,5 in altına düşmemesi 2 civarında seyretmesi istenirken ,ülkemizde 1 kg süt satmasına rağmen çiftçi 1 kg yem alamamıştır.
Sonuç olarak; nüfus artarken hayvan sayısının azalmasına bağlı olarak et açığı ortaya çıkmıştır.
Bugün yaşanan et fiyatlarındaki artışların alternatifi olarak, ABD-AB ülkelerinden et ithalatı gündeme getirilmektedir.1980 sonrası uygulanan dışa bağımlı politikalar , Türkiye‘yi çok uluslu şirketlerin pazarı haline getirme amaçlıdır. Et ithalatının gündeme gelmesi de bunun bariz bir göstergesidir.
Et ithalatı bu ülkede hayvancılığı en az 20 yıl daha geriye götürecektir.
Bir tarım ülkesi olduğu kabul edilen ülkemizde bitkisel ve hayvansal üretimde dışa bağımlı olmayan tarım politikalarının bir an önce hayata geçirilmesi kaçınılmaz olmuştur.
Bunun için ;
- Hayvancılık politikaları gözden geçirilmeli insanların günlük et ve
protein ihtiyacı dikkate alınarak ona uygun ihtiyaç planlaması
yapılmalıdır.
- Kaçak ve kayıt dışı hayvan sayısının yüksek olması hayvancılık
sektörünü zarara uğratarak hayvancılıkta istikrarsızlığa neden
olmaktadır. Kaçak hayvan,et , işlenmiş et ürünleri girişi
engellenmelidir.
•· Mevcut sığır sayısının % 36 sı , koyun sayısının ise % 97 si düşük verimli
ırklardan oluşmaktadır.Bu nedenle ıslah çalışmalarına hız verilmelidir.
•· Yem fiyatları ile et fiyatları paritesinin dengede tutulabilmesi mutlaka
sağlanmalıdır. Özellikle mısır ve soya gibi yem hammaddelerinin büyük oranda dışarıdan gelmesi yem fiyatlarındaki yükselişi kontrol edilemez hale getirmektedir.Yem hammaddeleri üretimi desteklenmelidir.
•· Hastalıklarla mücadelenin etkin bir şekilde yapılması gerekmektedir.
•· Süt fiyatları düşerse süt ineklerinin kasaba gideceği unutulmamalıdır. Et
fiyatlarının kontrolü bir anlamda süt fiyatları ile bağıntılıdır.Bu nedenle süt hayvancılığı desteklenmelidir.
•· Et ve Balık Kurumu (EBK) yeniden etkinleştirilmelidir.
•· Hayvancılık desteklemelerinin , tarım desteklemeleri içerisindeki payı % 20
civarındadır.Hayvancılık desteklemelerinin hem oransal olarak % 50 lere , hem de miktar olarak artırılması gerekir.
•· Tüm ekili alanlarının ancak % 5 inde yem bitkileri ekilidir.Kaba yem açığının
giderilmesi için ekim alanları genişletilmelidir.
•· Mer‘a ıslahı hızlandırılmalı , mevcut çayır ve mer‘a alanlarının korunması ve
genişletilmesi konusunda yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Murat Akar
Şube Başkanı