BASIN AÇIKLAMASI : GIDA İŞLETMELERİNDE DENETİM VE KONTROL YOKSA, HALK SAĞLIĞI TEHDİT ALTINDADIR!..

BASIN AÇIKLAMASI : GIDA İŞLETMELERİNDE DENETİM VE KONTROL YOKSA, HALK SAĞLIĞI TEHDİT ALTINDADIR!..
ANTALYA
19.04.2010

Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu tarafından yapılan basın açıklamasında Şube Başkanımız Vahap TUNCER durum değerlendirmesi yaptı.

 

   19 Nisan 2010 tarihinde Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu tarafından yapılan basın açıklamasına katılan Şube Başkanımız Vahap TUNCER gelişen son durum ile ilgili olarak bir durum değerlendirmesi yaparak bundan sonra oluşacak eylem planı ile ilgili katılımcılara ,meslektaşlarımıza ve basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

- BASIN TOPLANTISI -

GIDA İŞLETMELERİNDE DENETİM VE KONTROL YOKSA,
HALK SAĞLIĞI TEHDİT ALTINDADIR!..

Toplumların yaşamlarında, halk sağlığının korunmasının ve gıda güvenliğinin önemi açıktır. Ülkemizde oldukça yetersiz olan gıda denetimleri sırasında ortaya çıkan görüntüler, kamuoyunun bu alandaki kaygılarını daha da artırıcı niteliktedir.

Türkiye‘de kayıtlı yaklaşık 40 bin civarında gıda işletmesi bulunmaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nda gıda denetçisi konumunda çalışan 5 bin civarındaki kamu görevlisinin çalışmasıyla tüm bu noktaların denetlenmesinin fiilen mümkün olamadığı da bilinmektedir.  

Bu kapsamda onbeş yıldır sürdürülmekte olan sorumlu yöneticilik müessesesi, gıda işletmelerinin, işletmelerde çalışan teknik elemanların hizmetleriyle hijyen standartlarının yükseltilmesi ve gıda güvenliğinin sağlanması; böylelikle bir anlamda bu işletmelerin içeriden denetlenmesi hükmünü getirmiştir. Bakanlığın denetim gücünün yetersiz olduğu mevcut ortamda, bu işletmelerde çalışan gıda, ziraat ve kimya mühendisleri, karşılarına çıkarılan her türlü zorluğa karşın, halkın gıda güvenliğinin sağlanması için teknik hizmetlerini ortaya koymuşlar, yaşanan sorunların giderilmesi için etkin çaba göstermişlerdir. Bu yaklaşımdan atılacak geri adımın yaratacağı toplum sağlığı sorunları ürkütücü boyutta olacaktır.  

Buna karşılık, halen TBMM‘de görüşülmekte olan Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun Tasarısı, sorumlu yöneticilik müessesini kaldırmakta, 30 beygir gücü ve 10 çalışanın altındaki büyüklükteki işyerlerini teknik eleman çalıştırma zorunluluğundan muaf kılmaktadır. Türkiye‘deki 40 bin gıda işletmesinin yaklaşık % 80‘inin 30 beygir gücü ve 10 çalışanın altında kapasiteye sahip oldukları ve gıda güvenliğine aykırı uygulamaların ağırlıkla bu işletmelerden kaynaklandığı değerlendirildiğinde; sözü edilen Tasarı‘nın, gıda güvenliği ve halk sağlığı için ne denli tehlikeli sonuçlar yaratacağı kolayca öngörülebilir.

Bir Hükümet Tasarısı niteliğinde olan düzenleme, 30 beygir gücü ve 10 çalışanın altındaki büyüklükteki işyerlerini mikro işletme olarak saymakta ve adeta gıda güvenliği açısından risk yaratmadıkları kabulü ile bu işletmeleri kapsam dışında bırakmaktadır.Bu işletmeler, halk ve tüketici sağlığı açısından büyük riskler yaratabilecek ölçüde üretim gücüne sahiptirler. Bu riskler, kısa vadede gıda zehirlenmesi olabileceği gibi, uzun vadede toksik ve kanserojen etkiler de olabilecektir. Üstelik bilinmektedir ki, yalnızca işletme sahibinin bilgisine ve alışkanlıklarına terk edilmiş bu tip işletmelerin gıda üretimleri, kamunun denetim gücünün oldukça eksik ve yıpranmış olduğu günümüz koşullarında, her gün basına yansıyan bir başka gıda skandalının konusu durumundadırlar.   

Üzülerek ifade ediyoruz ki, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun Tasarısı, yaklaşan seçim koşullarında popülist bir yaklaşımı ortaya koymakta, halk sağlığı yerine ticaret rantını tercih etmektedir. Kimi kesimler tarafından TBMM‘de yürütülmekte olan lobi faaliyetleri, işletmelerin kapatılacağı ya da kayıt dışına taşacağı söylemleriyle, gıda güvenliğini hiçe sayan yaklaşımların boyut kazanmasına neden olmaktadırlar.    

Bizler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olan Odalar olarak, bu konuda da kamu yararına bir tavrın geliştirilmesinin ısrarlı takipçileriyiz. Bu çerçeve içinde diyoruz ki; gıda güvenliğinin vazgeçilmezliği ilkesi çerçevesinde, doğru üretim yapma gayreti içinde olan esnafı da koruyan çözümler bulunmalı ve yaşama geçirilmelidir. Bu doğrultuda, gıda güvenliğini sağlama amaçlı mevcut düzenlemeden geri adım atarak halk sağlığını riske etmek yerine; hem işletmelerin teknik ve hijyenik standartlarının yükseltildiği ve hem de personel çalıştırmanın küçük işletmeler üzerine bir yük oluşturmayacağı ara çözümler, sorunun halkın, esnafın, mühendisler ve veteriner hekimlerin ortak yararına olacak biçimde çözümlenmesi için en doğru yol olarak görülmektedir.

Bu sonucun ortaya çıkması, tüm gıda işletmelerinin eksiksiz bir biçimde teknik eleman ve veteriner hekim çalıştırma zorunluluğuna tabi tutulması, 20 BG ve beş kişiden daha az kapasiteye sahip işyerlerinde görev yapacak, işin nevine göre konusuyla ilgili lisans eğitimi almış personelin yetkilendirilmiş denetçi niteliğiyle kamu adına çalışması ve bir anlamda denetim yapması, hizmetinin karşılığı olan ücret ve sosyal güvenlik primlerinin ise tarım bütçesine konulacak ödenek ile karşılanması ile mümkündür.  

Bu yöntemle, aynı zamanda, konu ile ilgili lisans eğitimi almış personel, işyeri sahibinin çalışanı konumundan çıkarılacak, böylelikle mevcut sistemin aksayan en önemli kısmı da yeniden ve uygun biçimde düzenlenmiş olacaktır.

Sözü edilen yöntemin tarım bütçesinde doğuracağı finansman yükünün, yıllık 100 milyon TL düzeyinde olacağı, tarafımızdan hesaplanmaktadır. Bu rakam, 5.5 milyar lira olan toplam tarım bütçesinin 50‘de 1‘inden daha azdır.Bu finansmanın sağlanması yanında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, meslek Odaları ve esnaf odalarının işbirliği içinde çalışması, gıda sektörünün gelişimine ve çağdaş standartlara kavuşmasına neden olacak, böylelikle gıda güvenliği de sağlanmış olacaktır. Ayrıca, alanında yükseköğrenim görmüş gıda, kimya ve ziraat mühendisleri ile ve veteriner hekimlerin, sahip oldukları bilgi ve deneyimi, gıda işletmelerinde değerlendirmelerine olanak tanınmış ve ülkenin en önemli sorunu olan istihdam alanında da olumlu bir adım atılmış olacaktır.

Bizler meslek odaları olarak, halk ve kamu yararına olan bu teklifin yaşama geçirilmesi için, TBMM‘yi göreve davet ediyoruz. Bunu yapmak yerine mühendisi üretim süreçlerinden dışlayıp halk sağlığını hiçe sayan bir tutum, güvenli gıda üretimini ve toplum sağlığını tehlikeye atacaktır. 

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu                       19 Nisan 2010

Ziraat Müh. Odası,                                                                  Makine Müh. Odası,

Gıda Müh. Od. Antalya İl Tem.                                             Elektrik Mühendisleri Odası,

Kimya Müh. Od. Antalya İl Tem.                                          Mimarlar Odası,

Veteriner Hekimleri Odası,                                                   Şehir Plancıları Odası 

 Antalya Barosu,                                                                 Jeofizik Müh. Odası,

İnşaat Mühendisleri Odası,                                                   Antalya SMMM Odası,

Peyzaj Mimarları Odası,                                                       Maden Müh. Odası,               

Diş Hekimleri Odası,                                                             Orman Müh. Odası                    

Harita Müh. Odası,                                                                Eczacılar Odası,

Jeoloji müh. Odası,                                                                Tabipler Odası,

Okunma Sayısı: 1327
Fotoğraf Galerisi