BASIN AÇIKLAMASI: HALK SAĞLIĞI, ŞİRKETLERİN HER TÜRLÜ RANT HIRSLARININ ÖNÜNDE GELMELİDİR

DENİZLİ
10.02.2011
 

Şube Başkanımızca, 8 Şubat 2011 tarihinde Nişasta Bazlı Şekerler üzerine "Halk Sağlığı, Şirketlerin Her Türlü Rant Hırslarının Önünde Gelmelidir" başlıklı bir basın açıklaması yapıldı.

Söz konusu basın açıklaması metni aşağıdadır.

HALK SAĞLIĞI TEHLİKE‘YE ATILAMAZ!

HALKIN SAĞLIĞI, ŞİRKETLERİN KAR HIRSLARININ

HER ZAMAN ÜSTÜNDE OLMAK ZORUNDADIR!

 

 

 

Tokluk hissi vermeyen, obezitenin yanında kanserden kalp hastalıklarına ve hatta karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalığa yol açtığı bir çok tarafsız uzmanlarca dile getirilen, Fransa, Hollanda ve İngiltere‘de (sağlığa zararlı gerekçesiyle) yasaklanan nişasta bazlı şeker (NBŞ) üretimi, Türkiye‘de başta % 10 olan NBŞ üretim kotası %15‘lere çıkarıldı.

NBŞ bugün alkollü, gazlı, kolalı içeceklerde baklava, bisküvi gibi unlu mamüllerde başta çikolata olmak üzere her türlü şekerlemelerde Ülkemizde kullanılmaktadır.

ABD‘de bilim adamaları ve obezite ve obeziteye bağlı hastalıklardaki artış nedenini NBŞ katkılı gıda tüketimindeki artışa bağlamaları sonucu, ABD‘de % 10 olana üretim kotasını %2‘lere düşürüldü.

Durum böyle iken Türkiye,dünyanın en önemli şeker pancarı üreticisiyken daha ucuz olan mısır şurubu (NBŞ Früktoz) üretmek adına sadece 2010 yılında  en az 500.000 ton mısır ithal etmiştir.Söz konusu Früktozu gıdalarda kullanım oranı da ülkemizde  %30‘lardan % 70‘lere ulaşmış bulunmaktadır.

Bugün 25 Avrupa ülkesine yılda 1 milyon ton NBŞ üretirken,Türkiye tek başına 500.000 ton üretir duruma gelmiştir.

Avrupa‘da kişi başına NBŞ tüketimi 1-1.5 kğ iken,bugün bu rakam ülkemizde bunun 4-5 katından daha fazladır.AB ve ABD‘de NBŞ tüketimi bir taraftan kısıtlanırken ve halk bilinçlendirilirken, ülkemizde NBŞ ile üretilen gıda maddeleri üzerinde herhangi bir uyarı bulunmadığı gibi,kullanılan NBŞ oranı da belirtilmemektedir.Oysa NBŞ‘li  ürünü tüketicilerin bilgilendirilmesi,ne kadar tüketilmesi gerektiğine dair bilgilerin etiketlerde bulundurulması zorunlu olmalıdır.

Öte yandan ülkemizde %15‘lik NBŞ kotası en az %1 seviyesine mutlaka indirilmelidir.Ayrıca ithal edilen mısırında GDO‘lu olduğu asla göz ardı edilmemelidir.

İzlenen politikalarla, bir taraftan GDO‘lu mısır ithal edip, bunlardan mısır şurubu üreterek, ölçüsüz ve denetimsiz olarak bir çok gıdalara katarak, halkımızın sağlığını bozulmakta,diğer taraftan da Türkiye‘deki şeker pancarı üreticimizi değil başka ülkelerin mısır üreticilerini de desteklemiş oluyoruz.Bu politikalar da hep kazananlar Cargill ve onu yerli ortağı Ülker  gibi şirketler olmaktadır.

Öte yandan bazı şurup üreten firmalar arı yemi adı altında nişasta bazlı Früktoz şuruplarını da bal diye veya bal ile karıştırarak, tüketicilerimizin de sağlığını da tehlikeye atmaktadırlar.

Denizli Halkına Saygılarımızla duyururuz!

Okunma Sayısı: 845