BASIN AÇIKLAMASI: İNKAR ETMEYİN! SADECE CARGILL’İ KURTARMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ! SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIYLA BÖYLE Mİ ÇALIŞACAKTINIZ?

İSTANBUL
16.12.2006
 

İNKAR ETMEYİN!

SADECE CARGILL‘İ KURTARMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ!

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIYLA BÖYLE Mİ ÇALIŞACAKTINIZ?

 

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)‘nün verilerine göre son yıllarda kişi başına düşen tarım arazisi gelişmiş ülkelerde %14.3 azalırken gelişmekte olan ülkelerde %40 oranında azalmıştır. Günümüzde kişi başına düşen tarım arazisi miktarı 0.23 hektar olup 2050 yılında 0.15 hektara kadar düşecektir. Nüfusu hızla artan dünyamızda toprak ve su, içinde bulunduğumuz yüzyılın en stratejik doğal kaynakları olarak kabul edilmiştir.

Ülkemizde sürekli yönetmeliklerle korunmaya çalışılan toprak, ilk olarak 2005 yılında sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının katkılarıyla yasasına kavuşmuştur. Amacı toprağın amaç dışı ve yanlış kullanımını önlemek olan "Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu", mevzuatlara aykırı şekilde kurulmuş tesisler için af niteliği taşıyan "Geçici Madde 1" ile çıkarılmıştı. Bu geçici maddenin adresi belliydi: Cargill!

Başbakanımız her ABD ziyaretinde Cargill yetkilileri tarafından karşılanıyor, ABD Başkanı Bush her görüşmede sorunun çözülmesini istiyordu. Sorun, Cargill‘in birinci sınıf tarım arazisi üzerinde kurulu olmasından kaynaklı kaçak tesis olmasıydı. Kanundaki Geçici Madde 1‘e göre Cargill her metrekare toprağı için 5 YTL ceza ödeyecek ve kurtulacaktı. Ancak, Cargill bu cezayı dahi ödememek için arazisini Bakanlar Kurulu Kararı ile Özel Endüstri Bölgesi ilan ettirdi. Bu kararın da Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulması ve Geçici Madde 1 ile tanınan 6 aylık başvuru sürenin de dolması nedeniyle Cargill‘in Bursa Orhangazi‘deki tesisleri tekrar kaçak durumuna düştü.

Fazilet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu, 1998 ve 1999 yıllarında TBMM‘de yaptığı konuşmasında, Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile İznik Gölü kıyısında, en verimli tarım arazileri üzerinde Cargill‘le ilgili olarak verilen yatırım izninin yanlışlığı konusunda oldukça isabetli tespitlerde bulunmuş, olumsuzlukları Anayasa ve ilgili yasa maddeleri ve ayrıca mahkeme kararları ile de destekleyerek bu yatırımın derhal durdurulmasını istemişti. Karapaşaoğlu‘nun şu cümleleri de oldukça ilginçti, "Bakınız, ülkemizde birtakım değerler, artık, yozlaşmaya başlamıştır; hukuka saygı kalmamıştır, çevreye saygı kalmamıştır, topluma saygı kalmamıştır. Evet, ülkemizin yatırıma ihtiyacı vardır, yatırımlar yapılmalıdır; ama, çevre tahrip edilmeden, insanların özgürlüklerine set vurulmadan bu yatırımlar yapılmalıdır."

Bu sözleri söyleyen sayın Karapaşaoğlu, şimdi AKP milletvekilidir ve Cargill‘in kurtarılması için hazırlanan ve Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer tarafından bir kez daha incelenmek üzere Meclise geri iade edilen "5557 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu‘nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin" hazırlayıcısıdır. Sayın Karapaşaoğlu, bir zamanlar çevre ve halktan yana olan görüşlerini böyle hızlı bir şekilde değiştiren faktörleri kamuoyuna açıklamalıdır!

Söz konusu yasa TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonunda jet hızıyla görüşülmeye başlanmıştır. Komisyonun 14.12.2006 günlü toplantısına resmi yazıyla çağrılan katılımcı meslek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine Komisyon Başkanı Vahit Kirişçi tarafından söz verilmemiş, bu kuruluşların temsilcilerinin söz taleplerine AKP Bursa Milletvekili M. Altan Karapaşaoğlu tarafından bir milletvekiline yakışmayan davranışlarla karşılık verilmiştir!

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara gelmeden önce ve sonrasında sivil toplum örgütleri ile ilgili neler demişti, hatırlayalım;

•·        AKP, demokrasiyi, halkın geniş boyutlu katılımı ile sürekli geliştirilmesi gereken bir süreç olarak görmektedir. Bu kapsamda, çoğulcu ve katılımcı demokratik siyasal sürecin sivil toplum örgütlerine açılması ve karar verilecek konularda ilgili toplum kesimlerinin görüş ve önerilerinin alınması sağlanacaktır. (Seçim Beyannamesi)

•·        Bize göre demokratik bir toplumda sivil toplum örgütleri büyük önem taşırlar. Sivil ve özgürlükçü bir ortamın oluşabilmesi ve bireyin devlet karşısında korunabilmesi buna bağlıdır. AKP İktidarı, sivil siyaseti önemsemekte, siyasette sivil toplumun etkisine inanmaktadır. (Hükümet Programı)

•·        Tüm bu düzenlemeler özel sektör ve sivil toplum kuruluşları ile yakın işbirliği yapılarak gerçekleştirilecektir. (Acil Eylem Planı)

AKP Hükümeti bir yandan yukarıdaki söylemlerde bulurken, diğer yandan Başbakan adına Müsteşar Yardımcısı Mustafa Çetin imzalı T.C. Başbakanlık Hukuk Müşavirliği‘nin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘na göndermiş olduğu, Başbakanlığın yabancı bir firmanın ofisi gibi kullanıldığını gösterir, Cargill konusunda sivil toplum kuruluşlarını devre dışı bırakma taleplerini içeren 20.04.2006 tarihli yazısı önemli bir kanıt olarak elimizde bulunmaktadır.

Şimdi soruyoruz; TÜM BU MİLLET APTAL, SADECE SİZ Mİ AKILLISINIZ?

Aşağıda imzası bulunan örgütler olarak, çıkarılan ve çıkarılacak olan yasaların, ülkemiz insanlarının yararını ve doğal kaynaklarımızın korunmasını sağlar şekle dönüştürülünceye kadar mücadelemizi bırakmayacağımızı kamuoyuna saygıyla bildiririz.

 

GDO‘YA HAYIR PLATFORMU

ÇİFTÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONLAŞMA PLATFORMU

DOĞADER

KESK TARIM ORKAM SEN

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

Okunma Sayısı: 1261