BASIN AÇIKLAMASI: SESLERİNE KULAK VERİN
İTÜ Taşkışla binası önünde 16 Aralık 2010 günü yapılan basın açıklamasına katıldık.
Öğrencilerin haklı ve demokratik taleplerinin son günlerde şiddetle engellenmeye kalkışılması ve öğrencilerin terörist, anarşist, ergenekoncu, örgüt üyesi gibi gerçekle bağdaşmayan suçlamalara maaruz kalmaları üzerine Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İstanbul Merkez Temsilciliği, İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonu (İMOK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu ve Öğretim Üyeleri Derneği bir basın açıklaması yaptı. Etkinliğe Şubemiz adına Yönetim Kurulu Üyemiz İsmail Nuri ADIGÜZEL katılım sağladı.
ÖĞRENCİLER HAKLIDIR!
SESLERİNE KULAK VERİN, KUMPAS KURMAYA KALKMAYIN
Son günlerde öğrenci gençliğin talepkar ve cüretkâr eylemleri neoliberal politikaların yılmaz savunucusu sözüm ona demokrat AKP hükümetini ve onun destekçilerini oldukça rahatsız etti. Varlık sebebi sormak ve sorgulamak olan üniversitenin asli unsurları gençlerin demokratik ve haklı tepkileri, önce polisin tahammül edilemez şiddeti ile bastırılmaya çalışıldı. Ardından sanki YÖK‘ün icraatlarının, üniversite eğitimi dahil her şeyin paralılaştırılmasının, harçların, piyasalaştırmanın, ulaşım zamlarının, arkadaşlarının burnunun kırılmasının, bebeğinin düşürülmesinin sorumlusu başkalarıymış gibi, üniversite gençliğine "Anayasa hukuku" nutukları atmaya kalkışmaları bardağı taşırmış oldu.
İktidar temsilcilerinin ve onlarla aynı kulvarı paylaşma niyeti olanların yumurtalı protestoya maruz kalmaları kimilerinin yenilmiş ruhunu okşarken, kimilerince gençlere terörist, anarşist, ergenekoncu, örgüt üyesi yaftası konmaya kalkışılması sonucunu doğurdu.
Tıpkı işçi haklarının yandan yandan törpülenmeye çalışıldığı, işçilerinin ve kamu emekçilerinin yetersiz mevcut haklarının bile ellerinden alınmaya çalışıldığı ve hukuksuzluk zorlanarak yasalaştırılmaya çalışılan torba yasa gibi. Her konuda demokrasi yanlısı kesilen siyasal iktidar kendi önünü kesecek, liderliğine zeval getirecek her refleksle ilgili üzerine düşeni yapmayı sürdürüyor. Emekçilerin ve öğrencilerin tüm haklarını piyasanın, sermayenin talepleri doğrultusunda yok etmek için gecesini gündüzüne katıyor.
Soruyoruz. Dolmabahçe‘de yapılan toplantının sadece rektörlerle yapılıyor olması geleceğin doktorları avukatları bürokratları mühendisleri, öğretmenleri olacak dediğimiz gençlerimizin bu konuyla ilgili hiçbir söz hakkına sahip olmaması hangi demokratik anlayışa sığar? 12 Eylül ve YÖK düzeninin değiştirilmesi adına hiçbir adım atılmayacağı, toplantıya sadece rektörlerin katılmasından belli olmuyor mu? Üniversiteler Böyle mi demokratikleşecek? Bu ülkeyi baskıcı ve şiddet yanlısı uygulamalarla mı ilerleteceksiniz? Üniversite ve sokakta baş edemediğiniz, sorgulayan ve tepki gösteren öğrencileri sizden öncekiler gibi ‘kumpas‘lar kurarak, uydurulmuş "örgüt üyelikleri" ile yıllarca hapislerde çürüterek mi susturacaksınız?
4 Aralık 2010 cumartesi günü Beşiktaş ve Dolmabahçe‘de ülkemiz ne yazık ki yine insanlık dışı manzaralara şahit olmuştur. Demokrasi nutukları atan siyasal iktidar, bağırarak, azarlayarak susturamadığı gençlere yine yapacağını yaptı. Konunun muhatabı olan örgenciler daha basın açıklaması yapmalarına, bir araya gelmelerine fırsat verilmeden polisler tarafından dağıtıldı. Burunları kırıldı. Hamile olan genç kızlar bile tekmelendi, coplandı. İl dışından gelen öğrencilere Kurtköy‘de "otobüs dışına çıkma yasağı" uygulandı. Çıkanlar öldüresiye dövüldü. Protesto etme hakkı bir yana, en temel insan hakkı olan seyahat etme özgürlükleri ellerinden alındı. Tuvalete gitmeleri bile yasaklandı!
Ankara‘da konuşturulmadıkları için rektör -dekan-okul yönetimini ayırmadan istifalarını isteyenler, İstanbul‘da kamera kayıtları ile tespitli hastane ve doktor raporları ile sabit olan faşizan saldırıları uygulayanlara karşı ne yaptıklarını kamuoyuna açıklamak zorundadırlar. Herkesin gözleri önünde olan polis şiddetini son derece masumane göstermeye çalışan emniyet teşkilatı savunmasız ve hakkını arayan gençlere nasıl zulüm ettiklerinin hesabını vermek zorundadır.
Siyasal iktidar şunu asla aklından çıkarmasın ki, kimse ne bizim ne gençlerimizin ne de emek ve demokrasi cephesinin önünü kesemeyecek. Birlikte yürümeye, dayanışmaya, konuşmaya, üretmeye devam edeceğiz. Elerindeki dosyaları toplantıya sunmak isteyen gençlerimizin önünü kesemeyecekler. Haklarını savunan hiçbir bireyimizin önünü kesemeyecekler. İşçilerimizin memurlarımızın doktorlarımızın, öğretmenlerimizin, mühendislerimizin hakkını ellerinden alamayacaklar.
Bizler Emek örgütü sendikalar, İstanbul Meslek Odaları ve Üniversite öğretim üyeleri olarak; bilimsel, özerk, demokratik üniversite talepleri olan öğrencilerimizin ve düşünce özgürlüğünün tarafındayız. Öğrenciler haklıdır. Seslerine, taleplerine kulak verin, kumpas kurmaya kalkmayın. Bu gençlerimizi böylesi uygulamalara layık gören ve uygulayıcısı olanları kınıyor ve üniversitelerde her gün bir başka saldırıya maruz kalan gençlerimizin üstünden, geleceğimizin üstünden ellerini çekmelerini istiyoruz.
DİSK İstanbul Merkez Temsilciliği İMOK (İstanbul Meslek Odalar Koordinasyonu)
KESK İstanbul Şubeler Platformu Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği