BASIN AÇIKLAMASI: SU YAŞAMDIR, YAŞAM BİZİMDİR!
DÜNYA SU GÜNÜ
Şube Başkanımız, 22 Mart "Dünya Su Günü" nedeniyle basın açıklaması yaparak, konu ile ilgili Odamızın görüşlerini Denizli Kamuoyuna aktardı. Açıklama metni aşağıdadır.
BASIN AÇIKLAMASI
SU YAŞAMDIR, YAŞAM BİZİMDİR
Bugün 22 Mart :"Dünya Su Günü"
Birleşmiş Milletler, 1993‘te, 22 Mart gününü su sorunlarına dikkat çekmek üzere "Dünya Su Günü" ilan etmiştir. Yeryüzündeki su kaynaklarının artan nüfus ile birlikte tükenmeye ve hızla kirlenmeye başlaması ile kullanılabilir/içilebilir temiz suya erişiminde yaşanan sorunlar, su yoksulluğu olarak tarif edilen bir olgununda ortaya çıkmasını beraberinde getirdi.
Dünyamızın %70‘i suyla kaplı,bununda %97,5‘i tuzlu su yani deniz suyu.Geri kalan %2,5‘lik içme suyunu %68,7‘side buzullarda hapsolmuş durumda.Kısaca insan için yaşamsal olan su kaynaklıları dünyadaki suların sadece binde 77‘sini oluşturuyor.
Günümüzde 1,2 milyardan fazla insan temiz içme suyu olanaklarına sahip değil. Dünyadaki karaların % 44‘ünde bugün ciddi bir içme suyu sıkıntısı yaşanıyor. Durum böyle iken, yeryüzündeki içme suyu sıkıntısının her gün yıl daha da arttığı belirtilmektedir. Öyle ki gelecekte su sorunlarının kaçınılmaz hale geleceği uzmanlarca söylenmektedir.
Dünyadaki su sıkıntısının en çok etkileneceği alanlardan birid e tarımdır. Dünyadaki su kaynaklarının %70‘i bugün tarım alanlarının sulanmasında kullanılıyor ve giderek artan talep nedeniyle çiftçiler 2050 yılında %60-90 arasında değişen oranlarda daha fazla suya ihtiyaç duyacaklardır.
Dünyada su politikalarını belirleyen ve yön veren çokuluslu tekellerin bu alandaki girişimleri sonucunda, bugün her gün litrelerce tüketmemiz gerektiği belirtilen suyun ticari bir "meta" olarak görülmeye başlamıştı! Aslında suyun metalaştırılması nehir, göl ve bulutlara konulmuş bir ipotektir. Söz konusu tekeller bu anlamda ülkemize de akarsularımızı özelleştirme dayatmalarına başlamışlardır.
Geçen aylarda Enerji ve Tabii Kaynaklılar Bakanını küresel ısınma, kuraklık ve su kirini bahane ederek, akarsularımızın işletme haklarının yap-işlet-devret modeliyle özel sektöre bırakacağını açıkladı.
Akarsuların işletme haklarının özelleştirilmesiyle; Ülkelerin doğal zenginliği olan suya olan ihtiyaç arttıkça, insanlık için gittikçe daha önemli ve planlı stratejik bir kaynak olmaya başlayan tatlı tatlı su kaynaklarının korunarak, verimli ve planlı kullanımı daha önemli bir hale gelmişken, zaten sorunlu olan su kaynaklarımız ve su yönetimi kamusal yarar yerine sadece kar mantığına terk edilecek, plansız kullanım, yer üstü sularının talanı sistemli hale getirilecektir.
İklim kurallarının çok yakın gelecekte 150 ile 500 km kuzeye kayacağından bilim adamları bugün yönetmekteler. Bu durum, Türkiye‘nin önümüzdeki dönemde daha az yağış alan ve daha kurak bir iklime sahip olacağını ve başta tarım olmak üzere çok sayıda sektörün bu durumlarda olumsuz etkileneceğini ortaya koymaktadır. Günümüzde yaşadığımız kuraklık bu olguyu doğrulamaktadır.
Sonuç olarak su kaynakları üzerinde oynanan oyunlar devam ediyor. Su kaynaklarımıza olduğu gibi el konulacaktır. Su hakkı diye bir şeyden söz edilemeyecektir. Suya bağlı tarımsal üretim ve enerjimiz bundan olumsuz olarak etkilenecektir.
Herkesi ülkemizin su kaynaklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Suyun etkin ve çevre ile uyumlu kullanılması ülke ve havza bazında planlama ve yönetimi ile mümkündür.Bunun için ulusal konseyi oluşturulmalıdır. Su özellikle yabancıların kontrolüne bırakılmayacak kadar değerlidir ve ülkemiz için iklim değişimi senaryoları dikkate alındığında, 15-20 yıl gibi yakın bir gelecekte çok daha önem kazanacaktır. Petrolden sonra emperyalizmin yeni hedefi sudur.suyumuza sahip çıkmak için yarın çok geç olabilir.
Su gibi yaşamsal konu, piyasaya terk edip, gelecek kuşakların yaşamları bu günden çoraklaştırılamaz.
TMMOB Ziraat Mühendisler Odası ve Denizli Ziraat Odası olarak uyarıyoruz!
Tatlı su kaynaklarımızın araştırılması, işletilmesi, korunması ve entegre su yönetimi anlayışıyla en verimli şekilde işletilmeleri yaşamsal önemdir ki, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın; kamu yararı ve ülke çıkarları doğrultusunda belirlenecek, politikalar ile kamu kuruluşumuz tarafından merkezi bir planlama ile değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır.
İBRAHİM GÜR HAMDİ GEMİCİ
TMOBB ZİRAAT MÜHENDİSLER ODASI DENİZLİ ZİRAAT ODASI
DENİZLİ ŞUBE BAŞKANI BAŞKANI